Abbas GÜÇLÜ
YÜZDE 25, 30'la başbakan, cumhurbaşkanı olunamayacağı hep dile getiriliyor. Ama, her seferinde de hem başbakan, hem de cumhurbaşakanı oluyorlar. İki turlu seçim ise her defasında bir başka bahara bırakılıyor.
Yüzde 20'lik rektörlerden sonra, benzer tartışma üniversitelerde de yaşanmaya başladı. Ama, iki turlu sistem, siyasiler gibi, profesörlerin de işine gelmediği için hep karşı oldular.
İstanbul Üniversitesi'ndeki son seçim de gösterdi ki, bu sistem hemen değişmelidir. Yarışa 5 aday katıldı. En fazla oyu yüzde 30'la
Kemal Alemdaroğlu aldı. Onu yüzde 25 oyla
Mesut Parlak, yüzde 23'le
Burhan Şenatalar ve yüzde 19'la
Esfender Korkmaz izledi.
Yani üniversitenin, cumhurbaşkanı, başbakan ve YÖK başkanından çok daha fazla yetkilerle donanık tek patronu, yüzde 70'in istemediği bir isim olacak. Böyle demokrasi olur mu?
Olmaz! Olmuyor da. Daha önceki rektörde gördük. Oyu kadar etkili olabildi. Geldiği gibi gitti. Vaat ettiklerinin üçte birini bile gerçekleştiremedi.
Şimdi
Kemal Alemdaroğlu rektör olarak atanacak. 4 yılın sonunda göreceğiz ki, o da bugünkünden çok farklı bir tabloyla veda edemeyecek.
Son 4 yıldır, her ne kadar
Bülend Berkarda rektörlük koltuğunda oturuyor gözükse de,
danışman adı altında fiili rektör
Kemal Alemdaroğlu'ydu. Şimdi artık kimse,
Berkarda'ya, hiçbir şey yapmadın diyemez. En azından Alemdaroğlu'nu rektörlük koltuğuna taşıdı...
Zaten YÖK Başkanı ve Baba da onu istiyormuş. İkinci sıraya düşseydi, demokratlıklarına gölge düşürme pahasına onu atayacaklarmış. Seçimden sonra büyük bir oh çekmişler. Niye bu kadar çok istediklerini, ayrı bir yazıda uzun uzun anlatırım.
Evet
"gölge rektör", sahici rektör oluyor. Hayırlı uğurlu olsun. Her şey bir yana başarılı olmasını canı gönülden diliyoruz. Çünkü İstanbul Üniversitesi'nin, bunaihtiyacı var.
Eskişehir'de ise seçim, gerçek anlamda belirleyici oldu.
Engin Ataç, rektörün diğer yardımcısına açıktan desteğine rağmen, oyların yüzde 75'ini aldı. Sonuçta başarılı, hem de çok başarılı olacak. Çünkü arkasında yüzde 30'un değil, yüzde 75'in desteği var.
Eğer iki turlu seçim olsaydı,
Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanı olması mümkün olabilir miydi? Ama galiba bu İstanbul'un kaderi. Yüzde 25, 30'luk başkan ve rektörlerden kurtulamayacak. Böyle olunca da sorunlar bitmeyecek.
Halbuki, üniversite tıkanan seçim sistemini değiştirebilir, siyasilere de örnek olabilirdi?
Alemdaroğlu da, ikinci turda oylarını yüzde 60, 70'lere yükseltip koltuğuna daha rahat oturabilirdi. Ama nerde?..
Yazara Email A.Guclu@milliyet.com.tr
