Ahmet Talimciler

Ahmet Talimciler

egespor@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzmir’in süper ligde yer alan bir takımının olmaması üzerine yapılan tüm birleşme yorumlarına karşın takımlarımız kendi yollarında emin adımlarla yürümeye devam ediyorlar.
Eğer başarıyı sadece oynanan lig kategorisinde elde edilen şampiyonluk statüsüne bağlamak olarak algılıyorsak Bucaspor’un Bank Asya 1.ligine, Göztepe’nin de 2.lige yükselerek önemli bir mesafe kat ettiklerini söyleyebiliriz. Bu takımlarımızın yanı sıra Bank Asya 1.liginde mücadele eden iki temsilcimiz olan Altay ve Karşıyaka’nın da ligin son iki haftasına girilirken süper lige çıkma umutları devam ediyor. 

Büyük başarı
Umutlarını son iki haftaya ve oradan da dört takım arasında oynanacak olan son yüz seksen dakikaya taşımak isteyen iki ekibimizin bütün maddi olanaksızlıklara karşın bu aşamada bulunmaları bile büyük bir başarıdır.
Kendimizi kandırmaktan artık vazgeçelim ve gerçeklerle yüzleşelim. Ekiplerimizin içinde bulunduğu ekonomik açmaz yıllardan beri sürmekte ve bu açmazın oluşmasında yönetimlerin de büyük payları bulunmakta.
Ancak sürekli olarak olan biteni eleştirmeni dışında, elini taşın altına hiçbir şekilde koymayan, kendi takımının başarısından çok başarısızlığından medet uman pek çok kişinin de bulunduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. Yapıcı olmak yerine perdeyi yakıp yıkmayı daha çok seven yapımızdan dolayı çok sevdiğimiz takımlarımız da bir türlü dikiş tutturamıyorlar. 

Yanlarında olalım
Son iki hafta için takımlarımızın yanında olalım, aynı zamanda takımlarımız da artık birbirlerinin yanında olmaları gerektiğinin farkına varsınlar. Kent içinde rakip olabiliriz ancak İzmir için aslında hepimiz bir bütünün parçalarıyız. Bu açıdan İzmir kulüplerinin önümüzdeki yılları da içerisine alacak bir yapılanma içerisinde bulunmaları kaçınılmazdır.
Enseyi karartacak, ah vahlar içerisinde hayıflanacak bir durumumuz olduğunu düşünmüyorum. Yeter ki İzmir’in kendi içerisinde taşıdığı büyük futbol potansiyelini harekete geçirecek aktiviteleri devreye sokabilelim.
Unutmayalım ki bu kent, Türkiye’de futbolun ilk oynandığı ve Türk futboluna her dönem önemli isimler kazandırmak suretiyle yön vermiştir. Başarıyı sadece elde edilen şampiyonluklar ölçeğinde değil, kentin tarihsel yapısı içerisinde ve kent kimliğinin oluşumundaki etkileri ile de anlamak zorundayız.
İzmir’in takımları, İzmir’i her açıdan temsil edecek olan markalardır ve o markaların destekçisi olan taraftarlar, bütünün ayrılmaz parçalarıdır. Taraftarların da, esnafın da, bu takımlara gönül vermiş her kesimden insanın da söyleyecek pek çok şeyi bulunmakta.
Yeter ki o sesleri ortaya çıkartabilecek kanalları her daim açık tutalım. Gelin İzmir futbolu için hep birlikte açık yüreklilikle neler yapabileceğimizi tartışalım.