Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Türk popuna herkes yer verir:) Biz yön veririz.”
Powertürk’ün sloganı bu.
İlk okuyuşta insanı etkileyen bir slogan.
Kim bulduysa tebrik etmek gerekir onu.
Peki bu sloganın içi dolu mu?
Ya da şöyle sorayım, bu slogan gerçeği yansıtıyor mu?
Power’ın son günlerde yaşadıklarından öyle anlaşılıyor ki, ne taktıkları isim gibi bir “güç” var kendilerinde, ne de onları takan müzik sektöründe.
Meğerse yıllardır kendi kendilerine vehmettikleri ‘güç’ten eser var.
“Kendi kendine gelin güvey olmak” derler buna bizde.
Aslında kimsenin iplediği yoktur o insanı, ama o yine de acayip misyonlar yükler kendine.

BU NASIL POWER

Haberin Devamı

İçi boşalmış sloganlar
“Türk Popuna herkes yer verir, biz yön veririz”in dışında “Türkçe Pop’ta dünyanın en iyisiyiz” gibi iddialı bir sloganı daha olan Powertürk, müzik dünyasının birçok yıldızı çektikleri kliplerin ilk yayın şansını Kral TV’ye verince, “Madem öyle, işte böyle” deyip, o şarkıcıların eski kliplerine boykot kararı aldı.
Müzik şirketleri ve şarkıcıların yeni kliplerinin yayın iznini sadece bir kanala, -üstelik de ‘10 15 gün’ gibi uzun bir süre verme lüksü varsa, rakip kanalların da böyle bir karar verme hakları olmalı.
Hiçbir itirazım yok buna.
Benim itirazım şuna.
Yalın, Hande Yener, Ajda Pekkan, Gökhan Özen ve Murat Dalkılıç gibi Türk popunun yıldızları yeni kliplerinin ilk yayın hakkını hem de 15 gün süreyle Kral TV’ye veriyorsa, artık içi boşalmış bu sloganları kullanma.
Madem ki düştün bu duruma, artık popun önde gelenleri kıymet vermiyor sana, şöyle bir durup bakmak gerekmiyor mu aynaya.
Power’ın patronu Cem Hakko’nun, “Şimdiye kadar elimizde olduğunu sandığımız ‘power’ yani güç, ne oldu da uçup gitti elimizden?” sorusunu yöneltmesi gerekmez mi kendisine ve ekibine.

MÜYAP, KRAL TV İLE İŞBİRLİĞİ YAPTIĞINDA NEREDEYDİNİZ?

Powertürk, Power FM gibi yayınların sahibi sevgili Cem Hakko, elinizde tuttuğunuzu sandığınız ‘power’ı yani gücü ne zaman kaybettiniz biliyor musunuz?
MÜYAP Ödülleri’nin Kral TV şemsiyesi altına taşındığı gün.
O günlerde, MÜYAP gibi bir meslek örgütünün her müzik kanalına eşit mesafede durması gerekirken, ‘müzikte yılın en iyileri’ne ödüllerini Kral TV’nin düzenlediği gecede vermesinin yanlış olduğuna benden başka dikkat çeken olmadı bu ülkede.
Halbuki o gün tüm müzik kanalları, bu ‘işbirliği’ ve ‘güçbirliği’ne karşı isyan bayrağını açmalıydı, ama hiçbirinin ‘gık’ı çıkmadı.
O zaman sesinizi çıkarsaydınız, “Böyle şey olur mu?” diye, bugün, MÜYAP Başkanı Bülent Forta’nın, “Boykotu sürdürürseniz, biz de sözleşmelerimizi iptal ederiz” restiyle karşılaşmazdınız.
Karşılaşsanız bile en azından, “Destur... Bir eserin yayını için bizim ödediğimiz telifle Kral TV’ninki aynı... Bu ayrıcalık ne peki?” diye sorma hakkınız olurdu, ama bugün yok.
Niye?
Siz bu maçı çoktan kaybettiniz çünkü.
Belki Power’a iş başvurusu yapsa, “Üniversite mezunu değil, yabancı dili de yok” diye işe alınmayacak Mehmet Akbay, nam-ı diğer ‘Gezegen Mehmet’, zayıflayan erişim ağına rağmen Kral TV’yi şarkıcıların bir numarası yapıyorsa, Cem Hakko’nun taktiğini ve ekibini gözden geçirmesi gerekmez mi?
Cem Hakko’nun, “Sesimizi duyurmak için ambargo koyduk” demesi bana, ‘power’ın çoktan ellerinden gittiğinin itirafı gibi geldi.

BİZE SKOR LAZIM HOCAM!

Trabzonspor’un ‘Şampiyonlar Ligi’ne katılabilmesi için ön eleme maçlarını geçmesi şart. Ama gel gör ki Benfica’yla yaptığı ilk maçı 2-0 kaybetti. “Trabzonspor’un teknik patronu skordan değil, futboldan memnun. Güneş’in hâlâ umudu var” diye haberler vardı gazetelerde.
Yapma Hocam! ‘İyi futbol oynayan’lar değil, ‘iyi skor yapanlar’ gidiyor Şampiyonlar Ligi’ne!


ALİ TARAN’I KİM SÜNNET EDECEK?

Magazin programlarının birinde oyuncu Sinem Kobal, dert yanıyordu basın mensuplarına, “Hakkımda çıkan yalan haberleri yalanlamaktan ben yoruldum, yalan haberleri yazanlar yorulmadı” diye. Hakkında çıkan haberleri yalanlamaktan yorgun düşenlerden biri de reklamcı Ali Taran.
Ünlü reklamcı, genç eşi Ayşe Özyılmazel’e ayak uydurabilmek için cinsel gücü arttırıcı ilaçlar kullandığı şeklindeki haberlerden sonra, “Kalp krizi geçirdim. Anjiyo yaptılar. Şimdi de sünnet haberimi bekliyorum” demiş.
“Artık o kadarını da yapmazlar” demeyin. Medyanın ‘yalan makineleri’ bugüne kadar ne haberler üretti, Ali Taran’ın sünneti ne ki! Ayrıca bu işin tekniği de çok gelişti: Bugün sünnet, yarın deniz.