FOX’un dizileri niye tutmuyor?

Fox’un yeni dizilerinden önce ‘Keskin Bıçak’, ardından ‘Yer Gök Aşk’ aynı akıbete uğradı. ‘Keskin Bıçak’ın ilk bölümü 0.51 reytingle ‘AB’de 63’ncü, 1.09 reytingle de ‘Total’de 37’nci oldu.
‘Yer Gök Aşk’ dizisinin ilk bölümü ise 1.63 reytingle ‘AB’de 23’ncü, 1.77 reytingle de ‘Total’de 25’inci sıraya yerleşti.
İki dizinin ilk bölüm reytinglerinin ortaya koyduğu tablo çok açık ve net:
İkisi de ölü doğdu.
Peki onca açık hava ilanı, bilboard, medya ve ekran tanıtımına rağmen Fox’un dizileri niye ‘çakıldı’?
Fox yönetimi, yeni projelerinin tanıtımı için geniş bir mecrayı kullanıyor, ama bu mecrayı iyi değerlendiremiyor.
Türkiye’yi bilmiyorum, ama İstanbul’un her yanı Fox’un yeni dizilerinin tanıtımlarıyla dolu.
Kanal, bu duyurular sayesinde bir tanınırlılık yaratıyor, ancak bunu reytinge dönüştürmeyi başaramıyor.
Çünkü o ilanlarda merak uyandıracak, seyirciyi cezbedecek hiçbir şey yok.
Yeni bir dizi mi başlıyor?

Alıyorlar o dizideki başrol oyuncularının vesikalık birer fotoğrafını, bazı Avrupa ülkelerinin vize için istedikleri ‘biometrik’ fotoğraf kıvamına getirdikten sonra poster yapıp asıyorlar açık hava reklamlarına.
Yanında da, o dizinin Fox’ta ne zaman yayınlanacağına dair bir yazı.
‘Keskin Bıçak’la ‘Yer Gök Aşk’ın açık hava ilanları birbirinin aynı.
Akrabalarından başka kimsenin tanımayacağı oyuncuların, değil portre posterlerini asmak, heykellerini dikseniz ne olacak?
O portre posterlerin altında, ‘Aranıyor... Kellesini getirene bin dolar ödül var’ diye yazsa eyvallah.
Hepimiz anında ‘kelle avcısı’ oluruz icabında!
Ancak burada durum başka.
Fox’un yaptığı tanıtımları her gün milyonlarca insan görüyor, ama o insanların binde biri merak edip de o dizileri izlemiyor.
Bir dizinin ilk bölümünün aldığı reyting, o televizyonun tanıtım bölümünün başarısı ya da başarısızlığı sayılır.
Sonraki haftalarda ise hedef gösterilecek adres değişir.
Top artık, yapımcı, senarist, yönetmen ve oyunculara geçer.
İşin tanıtımı iyi yapılmışsa, ilk hafta insanlar meraktan izler. Sonrasında, o seyircinin kalıcı olup olmayacağını tanıtım bölümü değil, yapımın içeriği belirler.
Seyirci severse, aşı tutmuş demektir ve iş yürür gider.
Seyirci sevmezse o iş sizlere ömür.
Fox’un temel sorunu ise şu:
Dizilerinin ilk bölümünü yayınlarken ekranı karşısına yeteri sayıda izleyici çekemiyor.
Merak uyandırıp, o seyirciyi ekranı karşısına bir çekebilse, belki de her şey yoluna girecek.

Yine geç kalmayalım
Jennifer Lopez’in Kuzey Kıbrıs’ta vereceği konseri engelleyenler, bu kez aynı operasyonu Rihanna için uygulamaya başladı. Kıbrıslı Rumlar, Girne’de bir otelin temel atma töreninde konser verecek Rihanna’nın KKTC’ye gelmemesi için facebook’ta sayfa kurdular. Bir yandan konseri, bir yandan da şayet konser gerçekleşirse canlı yayınlanmasını engellemenin peşindeler. Lobicilik ve kamuoyu oluşturma konusunda Türkiye’den birkaç değil, birkaç bin adım öndeler. Jennifer Lopez olayı daha yeni.
Resmen sınıfta kaldık. Hadi varsayalım ki, Jennifer Lopez olayında geç kaldığımız için bunu başaramadık. Rihanna krizi yeni yeni filizlenmeye başlıyor. Harekete geçmenin zamanı yani.

Ders mi aldı, yoksa ders mi verdi?
Bergüzar Korel, yeni yayın döneminde atv’de ekrana gelecek ‘Bitmeyen Şarkı’ adlı dizide pavyon şarkıcısını oynayacak ya, Günaydın gazetesi oyuncunun rolüne nasıl hazırlandığını şu başlıkla duyurdu okuyucularına:
‘Beş derste 10 yıllık şarkıcı oldu.’
Artık bu Bergüzar Korel’deki şarkıcılık yeteneğinin göstergesi mi, yoksa şarkıcılığın aslında bu kadar basit bir iş olduğunun ifadesi mi, kararı siz verin!
Bergüzar Korel, şarkıcılık dersi mi aldı, yoksa beş derste 10 yıllık şarkıcı olmayı başararak ders mi verdi, o da ayrı bir tartışma konusu.