Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

The Guardian gazetesinde ‘Savaş isteyen Türkler’ diye adı geçenlerden biri Nihat Doğan, diğeri Erol Köse. Gazete iki ünlünün savaş pahasına da olsa Türkiye’nin Suriye’ye misilleme yapması gerektiğine dair tweet’leriyle sosyal medyada ciddi taraftar bulduklarını ve tartışma başlattıklarını yazdı.

İngiltere’nin ünlü gazetelerinden The Guardian’da dün Türkiye’yle Suriye arasında krize dair haber vardı. Sadece The Guardian değil, dünyanın pek çok gazetesi günlerdir yazıyor bu konuyu.


Çünkü konu gerçekten çok önemli. Türkiye’nin, “Madem öyle, işte böyle” deyip Suriye’ye misilleme yapmasının bir anda üçüncü dünya savaşına dönüşme riski var.
The Guardian’daki ‘Türkiye, Suriye’ye tepki konusunda ikiye bölündü’ başlıklı haber Milliyet’ten Fikret Abi’nin (Bila) yazısından alıntılarla başlıyor.

Haberin Devamı

NiHAT DOĞAN VE EROL KÖSE, THE GUARDIAN’DA


Gazetenin ‘savaş istemeyenler’ diyerek yazılarından alıntılar yaptığı diğer yazarlarsa;
Zaman’dan Mümtazer Türköne ve Radikal’den Özgür Mumcu.


The Guardian’ın okurlarına ‘Savaş isteyen Türkler’ diye tanıttığı iki kişiye gelince:
O isimlerden biri Türkiye’nin fenomeni Nihat Doğan, diğeri Twitter’ın olay adamı Erol Köse.
Doğan’ı ‘pop şarkıcısı’, Köse’yi de onun ‘meslektaşı’ olarak tanıtan gazete, iki ünlünün savaş pahasına da olsa Türkiye’nin Suriye’ye misilleme yapması gerektiğine dair tweet’leriyle sosyal medyada ciddi taraftar bulduklarını ve tartışma başlattıklarını yazdı.

NiHAT DOĞAN VE EROL KÖSE, THE GUARDIAN’DA


Türk askerinin başına çuval geçirdiğinde, İsrail askerleri, Filistin’e insani yardım götüren Mavi Marmara’ya baskın yapıp insanlarımızı öldürdüğünde sessiz kalan Türkiye’nin, askeri uçağımızı düşüren Suriye’den bunun intikamını alması gerektiğini, aksi takdirde ‘Yeni Osmanlı’ projesinin hayal olacağına dair tweet atanlar arasında Atilla Taş da vardı.


Atilla Taş, bu yüzden Twitter’da trend topic (TT) bile oldu, ama The Guardian’in haberinde nedense onun adı yoktu.

iLK ADIM FATiH ALTAYLI’DAN

Daha dün yazdım Deniz Seki’nin Bodrum’da çekilen fotoğraflarının sunuş biçimine isyan edişindeki haklılığı.


Magazin medyasının yaptığı bazı haberlerle, haber kaynağını küstüren ya da kendine düşman eden magazin anlayışının doğru olmadığını.

Haberin Devamı


Medyayı yönetenlerin bu gidişe bir an önce dur demeleri gerektiğini.
Bu yöndeki ilk adımı gazete Habertürk’ün Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı attı.
Kendisi Başbakan’la seyahatteyken Deniz Seki’nin fotoğraflarını komik buldukları için ‘Deniz Anası’ başlığıyla veren arkadaşlarına katılmadığını belirtip, “Deniz Seki’den binlerce kez özür diliyorum. Ne dese haklı. Hem de çok haklı” diye yazdı dün.
İşte bu.


Yaptığı özeleştiri için kutluyorum Altaylı’yı.
Twitter’daki eyuboglualice adlı hesabımı takip edenler bilir.
23 Haziran’da, Dağlıca’da sekiz askerimizin şehit olmasından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çembere aldığı 300 civarındaki PKK’lının akıbetini merak ettiğimi yazmıştım Twitter’da.
Dün aynısını sordu Fatih Altaylı Genelkurmay’a.
Bakalım ne yanıt gelecek.

‘TEMiN?ETMEK’ VARKEN NiYE ‘BAŞKASINA VEREN?’

Deniz Seki’nin bir süre hapis yattıktan sonra tutuksuz yargılandığı uyuşturucu davasından 6 yıl 3 ay hapis cezası almasının sebepleri açıklandı. Mahkemenin gerekçelerini önce internet siteleri, sonra da gazeteler benzer başlıklarla duyurdu.

Haberin Devamı


Mahkeme, Seki’nin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satış sayılmayacak şekilde bedel almadan başkalarına devrettiğine hükmedip bu cezayı verdi.


Dosya kapsamında Seki’nin eyleminin ‘başkalarına veren’ olarak değerlendirilmesine bazı editörler adeta balıklama atladı.


‘Başkalarına veren’i de anında editöryal bir katkıyla tekilleştirip ‘Deniz’in eylemi: Başkasına veren’ başlığıyla duyurdular okurlarına.

‘MAGAZiN MEYDANI’NDA KONUĞUMUZ?AYDAN ŞENER

Moderatörlüğünü benim üstlendiğim, Uğur Güneri, Nurettin Soydan, İdil Çeliker ve Yaşar Çakmak’ın yorumcu olarak görev yaptığı tvem’deki programımız ‘Magazin Meydanı’nın günü değişti.


‘Magazin Meydanı’ şimdiye kadar pazartesi akşamları yayınlanıyordu, bu haftadan sonra canlı yayınımız artık çarşamba akşamları.


Bu akşam 21.00’de başlayacak canlı yayında Aydan Şener’i konuk edeceğiz.
Sadece sinema ve dizi dünyasını konuşmayacağız Şener’le.
Magazinde geride bıraktığımız haftaya damgasını vuran olaylar hakkında da Şener’in görüşlerini alacağız. Programın son bölümünde bir de sürprizimiz olacak.

GÜNÜN SÖZÜ

Başarının anahtarı nedir bilmiyorum, ama başarısızlığın anahtarı herkesi memnun etmeye çalışmaktır. (Bill Cosby)