Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

1 dolarla, 1 milyon 200 bin dolar kazandığını görünce makine başında baygınlık geçiren Ortaç’ın kumardan para kazandığı yer, kumar borcuna karşılık sahne aldığı Cratos Premium olmasa inanırdım buna. Ortaç’ın soyunduğu yerde giyinmiş olması bile başlı başına şaibeli

SERDAR’IN KUMAR PR’I

Aralarındaki rekabet buna izin vermez, ama buna rağmen Kuzey Kıbrıs’taki bütün kumarhaneler biraraya gelse ve “Basın paraları makinelere. Nasıl olsa günün birinde makineler iade edecek o paraları size” şeklinde milyon dolarlık reklam kampanyaları yapsa, Serdar Ortaç’ınki kadar etkili olur muydu acaba?
Sanmıyorum.
Yıllardır hakkında kumarda ne denli büyük paralar kaybettiğine dair haberler çıkan Serdar Ortaç’ın, yılbaşı gecesi konser vermek için gittiği Cratos’un casinosu’nda
1 dolar attığı makine, 1 milyon
200 bin dolar vermiş kendisine.
1 dolarla, 1 milyon 200 bin dolar kazandığını görünce makine başında baygınlık geçiren Ortaç, “Bugüne kadar makinelere verdiğimi en sonunda makine bana kustu” demiş, kendine gelince.
Ortaç’ın kumardan para kazandığı yer, kumar borcuna karşılık sahne aldığı Cratos Premium olmasa inanırdım buna.
Ortaç’ın soyunduğu yerde giyinmiş olması bile başlı başına
şaibeli.

Haberin Devamı

Büyük fotoğrafa bakın
O yüzden, o casino’da Serdar Ortaç’tan başka 1 dolar attığı makineden 1 milyon 200 bin dolar kazanan başka talihli(!) var mı gibi sorulara yanıt aramayı bile gereksiz buluyorum.
Büyük fotoğrafa bakınca gördüğüm şu:
Tipik bir kumar PR’ı bu.
Şimdiye kadar kumarda ne kadar para kaybettiğine dair çıkan her haberi anında yalanlayan Ortaç’ın kazanınca söylediklerine dikkatinizi çekerim:
“15 yıldır şans ilk kez bana güldü. Canlı oyun masalarını bıraktım, eğlence olsun diye makinelerde oynadım. Bugüne kadar makinelere verdiğimi en sonunda makine bana verdi.”
“Canlı masaları bıraktım” cümlesinin altında yatan şu:
“Büyük paralarla oynanıyor oralarda. Artık büyük oynamıyorum.”
“Bugüne kadar makinelere verdiğimi en sonunda makine bana verdi”nin altında yatanlara gelince:
Birincisi; Serdar Ortaç makinelerde de küçük oynamıyormuş demek ki!
İkincisi ve de en önemlisi, bu sözlerin insanlarda yaratacağı algı.

Haberin Devamı

Serdar’ın yarattığı algı
Serdar Ortaç, ister bilinçli olarak söylesin bunu, ister bilinçsiz, insanlarda yaratacağı algı şudur:
“O kadar da vicdansız değilmiş şu kumar makineleri. Eninde sonunda iade ediyor sana, senden aldıklarını.”
Bunun asla doğru olmadığını yine Serdar Ortaç özelinden anlatmak gerekirse:
Serdar Ortaç’ın kumar PR’ı haberlerinden anlıyoruz ki, ‘canlı masalarda oynamaya tövbeli’ şarkıcımız makineden kazandığı
1 milyon 200 bin liranın 30 binini ‘rulet’te kaybetti, kalanıyla borçlarını ödedi ve sonra da şöyle dedi:
“Sizin anlayacağınız haydan gelen, huya gitti. Bunu Allah’ın bir tokadı olarak algıladım. Bir daha kumar oynamam.”

Kumarbaz, tövbe tutamaz
Hani Serdar Ortaç hakkında çıkan, “Kumarda şu kadar para kaybetti” haberlerinin hepsi yalandı?
O haberler ‘yalan’sa bu borç nereden çıktı?
İzlediğim bir belgeselden biliyorum.
Kumar bir hastalık ve tedavisi de çok zor.
Çünkü beyindeki iki lobun yarattığı salgı, kumar oynamaya yönlendiriyor esareti altına aldığı o insanları.
O yüzdendir ki, ‘kumarbaz’ demek, ‘yalancı’ demek.
“Bu son, bir daha oynamayacağım” deyip, bir casino’dan çıkanların birkaç dakika sonra başka bir casino’ya girdiğini kamera kayıtlarından izleyen bilimadamlarının onlara koyduğu teşhis şu:
“Kendilerine bile yalan söyler kumarbazlar.”
Bakalım Serdar Ortaç ne yapacak?
Bekleyip, göreceğiz.

Haberin Devamı

YALAN SÖYLEYEN ANKET UTANSIN!

Caddebostan Kültür Merkezi’nin (CKM) internet sitesinde sorusu ve sonucu ilginç bir anket gördüm.
CKM’nin sitesini ziyaret edenlerden yanıtlamasını istediği soru şu:
“Ülkemizdeki kültür sanat faaliyetleri sizce yeterli mi?”
2 Ocak 2012 tarihi itibarıyla
8 bin 557 kişinin “Evet” ya da “Hayır” şıkkını işaretlediği ankette durum şöyleydi:
Evet: Yüzde 8
Hayır: Yüzde 92
“Dışı seni, içi beni yakar” derler ya, durum budur!
‘Sağ gösterip, sol vuran. Söylemiyle eylemi farklı’ bir millet olduğumuzdan bir ‘dünyalı’ bu anketi görse, “Vay be! Türkiye, amma da kültür ve sanata susamış bir ülke” der kendi kendine.
Bilmeyen de zannedecek ki, Türk halkının acayip talebi var, kültür sanat faaliyetlerine, ama ne özel sektör, ne de devlet cevap veriyor buna.
Peki bizim ne dememiz gerekir böyle bir durumda?
Söylenecek tek söz var:
Yalan söyleyen anket utansın!