Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sinan Çetin’in üç yıl önce çektiği ‘Kağıt’ bir zamanlar sinemacıların kabusu olan ‘Sansür Kurulu’nun yol açtığı dramları çok iyi anlatan bir film
İster inanın, ister inanmayın, ama bu hafta vizyona girecek filmler arasında Sinan Çetin’in yazıp yönettiği ‘Kağıt’ da var. Sinan Çetin bu filmi 2008’de çekti.
Filmin üç yıl sonra vizyona girmesinin sebebi belli.
Sinan Çetin, çektiği filmleri ‘Sinangir’deki pardon Cihangir’deki Plato Film’de ‘demlemeye’ almasıyla ünlü bir yapımcı...
Plato Film’in raflarında gün yüzüne çıkmayı bekleyen onca film arasında demek en şanslısı ‘Kağıt’ ki, üç yılda özgürlüğüne kavuştu.
Anlatacak derdi olan filmleri severim.
‘Kağıt’ da, bir zamanlar sinemacıların kabusu olan ‘Sansür Kurulu’nun yol açtığı dramları çok iyi anlatan bir film.
Sinan Çetin’in, yönettiği ilk uzun metrajlı film olan 1980 yapımı ‘Bir Günün Hikayesi’ nedeniyle ‘Sansür Kurulu’ ile yaşadıklarından yola çıkarak yazıp, yönettiği ‘Kağıt’ın özetle sorguladığı mesele şu:
Ressam, tablosunu yaparken devletten izin alıyor mu?
Hayır. Yazar romanını, şair şiirini yazmadan önce izin istiyor mu devletten?
Onlar da almıyor...
Peki, sinemacı çekeceği filmin senaryosu için devletten niye izin almak zorunda?
Sinemacı filmini çeksin, ortaya çıkan eserde kanunlara aykırı durum söz konusuyla, dava açarsın...
Ama o zaman, böyle demiyordu kanunlar!
Sadece sinema filmleri değil, tiyatro oyunları da nasibini aldı yıllarca bu sansürcülerden.
Öner Erkan, Ayşen Gruda, Zeynep Beşerler, Asuman Dabak, Ahmet Mekin, Uğur Bilgin, Fatoş Seğmen, Metin Cantimur, Bahar Sarak ve Mazlum Çimen’in oynadığı film, ilk sinema filmini çekmeye çalışan bir gencin, bugün insanlara, “Öyle yasaklar mı vardı?” dedirten kanunlar yüzünden hayatının nasıl karardığını çok iyi anlatıyor.

Haberin Devamı

“Her yasak, isyancısını yaratır”
‘Emrah’ (Öner Erkan) adlı genç, babasının (Ahmet Mekin) istediği gibi eczacı değil, sinemacı olmak istiyor. Çekeceği ilk filmin senaryosu, yıllarca ‘Sansür Kurulu’na takılınca, hayatı kararan ‘Emrah’, her başvurusunda, senaryosuna “Reddedildi” damgası vuran memur ‘Müzeyyen Hanım’dan (Asuman Dabak) intikam almak için, müthiş bir plan yapıyor...
‘Kağıt’, sadece ‘Sansür Kurulu’nu sorgulamıyor. Anlamsız yasaklara, arkasına devletin gücünü alıp, vatandaşına eziyet etmeyi maharet sayanları da masaya yatırıyor.
‘Kağıt’, ön jeneriğindeki “Bu film Kültür Bakanlığı Sinema Destekleme Fonu’nun katkısı olmadan yapılmıştır” yazısıyla, “Her yasak, kendi isyancısını yaratır” ve “Az kanun, çok hayat” gibi sloganlarıyla farkını ortaya koyuyor.


REKLAMDAN NE KADAR ALDILAR?
Daha önce bir şampuan firmasının reklamlarında izlediğimiz şov dünyasının medyatik çiftlerinden Emre Altuğ ile Çağla Şıkel, 2010’un son günlerinden itibaren yepyeni bir reklamla ekranlarda.
TRT 1’de ‘Elde Var Hayat’ adlı dizide başrol oynayan ve yakında eşi Çağla Şıkel’le birlikte TRT’de ekrana gelecek ‘Aileler Yarışıyor’u sunacak Emre Altuğ, elinde gitar; bir yandan çalıyor, bir yandan da şarkı mırıldanıyor. Ülker’in yağ markası Kalbim Stik üzerinden eşine yağ yakıyor... Çağla Şıkel de, eşinin bu jestlerine, hazırladığı unlu mamullerden ona da tattırarak karşılık veriyor.
Yönetmenliğini Umur Turagay’ın yaptığı bu reklamdan Çağla Şıkel- Emre Altuğ çiftinin ne kadar para aldıklarını merak ediyorsanız, telaffuz edilen rakamı açıklıyorum.
600 bin dolar; yani 900 bin lira...

HANGİ DİZİ VE FİLM, NEREDEN ESİNLENDİ?
Okurlarımızdan Müge Tüylüoğlu, izlediği dizi ve filmlerin, yabancı yapımlarla benzerliklerine ilişkin bir e-posta yolladı... Tüylüoğlu’nun yazdıkları bana ilginç geldi, o yüzden paylaşmak istedim.
“Ali Bey;
Size daha önce ‘Türk Malı’ dizisinin özgün bir yapım olmadığını, hangi diziden esinlendiğini yazmıştım, siz de köşenizde kullanmıştınız. Daha sonra da Tayfun Güneyer, esinlendiğini kabul etmişti.
‘Behzat Ç.’ dizisini izliyorum, o da Mel Gibson’ın ‘Cehennem Silahı’ filminden uyarlama. Erdal Beşikçioğlu çakma Mel Gibson olmuş, gayet de güzel oynuyor. Filmde Mel Gibson’un karısı ölüyor ve kafayı yiyordu, burada kızı ölüyor. Kendi deli ve gözüpekti, komikti, aynısı bu dizide geçerli. Savcı ile arasında bir şeyler oluyordu, kavgalıydı ilerisi aynı gibi gözüküyor. Gene özgün bir senaryo yazarımız yok. Bu arada sinemada Özcan Deniz’in yeni sinema filminin fragmanını seyrettim; Robert Redford ile Demi Moore’un oynadığı’ Ahlaksız Teklif’ (Indecent Proposal) uyarlaması, sahneler bile benziyor. Sevgiler.”