Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sanıyorum Türk Dil Kurumu’nda şakacı bir ekip var, arada durup durup, “Biz ne yapsak bu kadınları çileden çıkarırız?” diye düşünerek yeni yeni tanımlar ekliyorlar dağarcıklarına. Hadi “müsait”in karşısına kolayca flört edebilen (kadın) diyelim, laf atma literatürüne de bilimsel katkımız olsun diyorlar, misal. Böylece sokakta gördüğü kadını “Müsait misin anam?” şeklinde taciz edenin arkasında kapı gibi TDK olabilecek. Müsait bir yerde inmek isteyen zaten başına gelecek her şeyi hak etmiş olacak. Peki, erkekler? Erkeğin müsaiti olmuyor mu TDK? Hayır, çünkü erkeğin flört etmeyeni tuhaf zaten, o türün doğal özelliği, niteleyici bir sıfat değil.
Sonra “serbest” de bir garip, nereye koysan olan, tabiri caizse “her yola gelen” bir sözcük, e neden onu da tam bu anlamda kullanıp ucunu kadınlara bağlamıyoruz? Oldu mu sana “ağırbaşlı olmayan, hoppa (kadın)” anlamında “serbest”? Aynısı erkekler için niye mi geçerli değil? Erkek yaradılışı gereği serbesttir zaten, ayrıca belirtmeye gerek var mı?
Sırada ne var? Bulduk, “kirli”. Yok artık, onun kadınlarla nasıl bir bağlantısını kuracaksınız? Kolay, bu kadınlar her ay kanamıyor mu? Hayır, tecavüz ya da cinayet yüzünden dökülen kandan söz etmiyoruz, “aybaşı halinde”, hani. “Aybaşı” mı? “Regl”i kastediyorsun yani. İyi de her kadının yaşadığı, hayatın devam etmesinin bağlı olduğu, dünyanın en doğal durumuna nasıl “kirli” denebilir?
“Kirli” olan artık o “aybaşı” akla ne getiriyorsa o düşünceler ve o akıl değil mi TDK? Evet, tam da bu yüzden eğlenceli zaten, bu sefer kadınlar kesin delirecek. Hele hele “kirlenmek” fiilini de ekledik mi, oldu bu iş: “Kadın, aybaşı olmak”. Yetmez, bir anlamı daha var: “Kadın ırzına geçilmek, iffeti bozulmak, lekelenmek”. Anlamadım, kim yapıyor bu fiilleri? Erkekler tabii ki, kim geçecek ırza başka? Peki bu durumda neden “kirlenen” kadın oluyor TDK?
Ama bu kadar çok soru sorulmaz ki, siz yeni bir tanımı hak ettiniz. Şimdi size “Her şeye burnunu sokan, üzerine vazife olmayan işlere karışan, meraklı (kadın) anlamında bir sözcük uyduralım da görün.

Haberin Devamı

Söz sırası erkeklerde

Haberin Devamı

Pembe taksi, pembe otobüs, pembe tren, pembe uçak, bitmiyor bir türlü içimizdeki “tecrit özlemi”. Şimdi de pembe vagonlar gündemde. Metro ve tramvaylarda ‘hanımlara’ özel pembe vagon olsun isteniyor ve MÜSİAD Gençlik Kurulu’nun kadın üyeleri de önceki gün bir basın toplantısı düzenleyerek bunun bir an önce uygulamaya geçmesini istediklerini duyurdular.
Tabii herkesin hakkıdır, kendisini rahat hissettiği şekilde seyahat etmek. Benim fikrim başka, bugüne kadar defalarca yazdım, erkeklerle kadınların ayrı fanuslar içinde yaşatılmaya çalışılmasından ne fayda umulduğunu ben anlamıyorum. Hatta böyle uygulamaların tacizleri ve tecavüzleri artıracak sakıncaları olduğuna inanıyorum. İki cins bir arada yaşamayı öğrenmeli bir şekilde. Hiçbir şeyin çözümü değil bu ‘pembe’ taşıtlar. Ama basın açıklamasında söylendiği gibi mesele kadınların “İstanbul’da toplu taşıma araçlarında kendilerine yer bulamaması ve ‘gayri ahlaki ve gayri insani’ durumlarla karşılaşması” ise, bu alenen “Erkekler ahlaksızdır ve insan gibi davranamazlar” anlamına geliyor ki sanırım burada artık söz kadınlara değil erkeklere düşmeli. Bunu kabul ediyorlar mı, ediyorlarsa nasıl bir cinsiyet içi eğitim programı düşünüyorlar? Yoksa pembe şehirde bile güvende olamayacağız demektir çünkü.