Yazarlar Atamalar

Atamalar

03.09.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Atamalar

Atamalar

Talat HALMAN

DTP'nin yakınması haklı: ANAP, koalisyon ortaklarına danışmadan birtakım tayinler yapıyor. Atananlardan birçoğu, aslında değerli, kimisi olağanüstü yetenekli... Ama, ANAP'ın görevden uzaklaştırdığı mükemmel elemanlar da var. Bunun belirgin ve acıklı örneklerinden biri, İsmet Binark'ın Başbakanlık Devlet Arşivi Genel Müdürlüğü'nden uzaklaştırılması. Refahyol döneminde böyle nice kıyımlar oldu. Namuslu ve çalışkan yüzlerce bürokrat yerinden edildi. Turizm Bakanlığı'nın Müsteşar Yardımcısı Leyla Özhan gibi harika bir turizm yöneticisi pasif bir göreve aktarılması, berbat bir işlem oldu. Hemen her dönemde birtakım siyasiler, üstdüzey bürokratları harcamak yoluna gitmişlerdir. Kimisi, insanları heba etmeyi kıyım tarzında yapmıştır. Eskiden, ülkemizde, vasıflı insanlar, her alanda az bulunurdu. Şimdi, hemen her alanda, dünya çapında insanlarımız var, ama onların pek azı devlet memuru oluyor. Siyasal nedenlerle insan harcayan hükümetlerin hepsi, ulusa ve ülkeye zararlı. Birçok kararlarıyla takdir toplayan bugünkü hükümet, yanlış atamalarla kendini yıpratmaktan kaçınsa, önceki dönemlerde haksızlığa uğramış bürokratları en verimli olacakları mevkilere getirse iyi olur.

AFGAN GİBİ: Ne mutlu Afganistan'a, şeriat düzeninde yaşıyor. "Namusu Koruma ve Günahları Engelleme Bakanlığı", emrindeki binlerce "muhtesib"i kullanarak, kadınları kırbaçlıyor, erkeklere meydan dayağı çekiyor, zinadan suçlu bulunanları taşlatarak öldürtüyor, hırsızların ellerini kesiyor. Refah Partisi'ndeki bazı yobazlar, Afgan'daki ülkü arkadaşlarının kurduğu şeriat adaletine imreniyor olsalar gerek... Bazıları, iktidara gelirlerse Afgan gibi bir düzen kurmaya özeniyorlar herhalde. Allah, Türkiye'mizi RP'den korusun.

PERİ MASALI: Diana'nın yaşamı ve ölümü, sonu acıklı bir peri masalı... Kişisel yaşamında sevgi bekledi, bulamadı. Ama, Charles'ın eşi prenses olarak da, boşandıktan sonra müstakbel bir kralın annesi olarak, zarif ve duygulu bir genç kadın olarak da, yararlı bazı işler yaptı! Yoksullara yardımları, AIDS'lilere gösterdiği şefkat, Bosnalılardan esirgemediği ilgi, yer mayınlarının imal edilmesine karşı verdiği savaşım... Yaşamı ve ölümü, Diana'yı bir efsane yapacak belki.

DÜNYA ŞİİR GÜNÜ: Bundan sonra, her yıl, 21 Nisan, "Dünya Şiir Günü" olarak kutlanacak. Uluslararası PEN Yazarlar Birliği, Türkiye PEN Derneği'nin önerisini oy birliğiyle, alkışlarla kabul ederek bir uluslararası Şiir Günü ilan etti. Şiir Günü'nün "fikir babası", değerli şair Tarık Günersel'dir. Günersel'i ve Türk PEN'ini hepimiz alkışlamalıyız. Kültür ve edebiyatta, dünyaya kalıcı ve önemli bir katkıda bulundular. "Türk gibi şair", "Türk gibi şiirsever", onların eseri...

İZMİR YANGINI: İzmir'in kurtuluşunun yıldönümü, birkaç gün sonra... İzmir düştüğünde, Türk birlikleri şehre girerken, alevler göğe yükseliyordu. Yunanlılar, 75 yıldır diyor ki: "İzmir'i Türkler yaktı." Biz diyoruz ki: "Yenik düşerek denize dökülen Yunanlılar yaktı. Ele geçirdikleri şehri bizim yakmamızı akıl alır mı?" Dünya kamuoyu, bize değil, Yunanlılara inanıyor. 75 yıl sonra, sağlam bir bilimsel araştırma, belgelere dayanan bir inceleme yayınlanamaz mı? İzmir yangınının gerçek tarihini saptayıp dünyaya anlatmak mümkün değil mi?

HEP BİZE KARŞI: ABD'de bir polis işkencesi olayı, birkaç haftadır tartışma konusu... İki polis, New York'ta, Haitili bir adamı tutukladıktan sonra, karakolun helasında, rektumuna temizleme aracının kalın tahta sapını soktular. Bu işkence, zavallı adamın iç organlarını zedeledi. Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü) Direktörü William Schulz'un "The New York Times" gazetesine verdiği demeç ne: "Bu, Türkiye'de çok olağan. Kürtlere ve siyasal muhaliflere uyguladığı popüler bir işkence usulüdür." Her zaman, her yerde, her kötülük, Türkiye'ye karşı kullanılıyor. New York'ta yapılan, korkunç. Türkiye'de yapılıyorsa feci. Ama, başka düzinelerle ülkede yapılmadı mı, yapılmıyor mu acaba? Schulz, niye bütün o ülkeler arasında sadece Türkiye, (bir de dolaylı olarak, ABD'nin şu sırada kötülemeye kararlı olduğu Çin'e ve Suriye'ye) saldırıyor? İşkence, her yerde insanlık dışı. Bağışlanmaz, hoş görülemez. Ama, Schulz'un Türk düşmanlığını da hoş göremiyoruz. Özür dilemesini taleb etmeliyiz.

Yazara Email T.Halman@milliyet.com.tr