Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Milli maç ya, milletçe yaşadığımız gerçekler de, ulusal kültürümüzle bire bir yansıdı İnönü Stadı'na... Önce Makedonya gibi inatçı, yapışkan, pes etmeyen bir rakiple oynayıp ciddiyeti kaçırdık. Sonra takımca ve ulusça toparlandık, göğüs göğüse savaşıp zafer kazandık.
     Hiç beklemediğimiz bir golle yenik düşüp şaşırdık. Hemen karşılığı geldi Nihat'tan... Ama durur mu Makedon? Bir dakika sonra Şakiri vuruverdi, dan!... Maçı göz göre göre elimizden kaçırıyorduk. Milli Takımın Kore - Japonya sürecinden bu yana Şenol Güneş tarafından bir türlü yenilenmeyen kadrosu Slovakya maçının yorgunluğuyla Makedon gollerinin şokunu taşıyamamaya başladı. Evet, bunlar sportif gerçeklerdi. Futbolda çok çok görülmüş şeylerdi. Ama tribünden sahaya yağan pet şişelere, yabancı maddelere ne demeli! Demirkol'un deyimiyle, "İçimizdeki İngiliz'ler" sanki bir dinamitin fitilini ateşledi. Makedonlar attıkları ikinci golden sonra seyircimize dönerek sus işareti yaptılar. Elbette bu bir provakasyondu, ama bunca yılın tecrübesi tribüne hâlâ yetmedi mi? Milli Takımın, İngiltere ile Türkiye'de oynayacağı rövanş maçında sahasının kapatılması için sanki birileri görev üstlenmişti. Neyse ki, aklın çağrısı olan anonslar olayların büyümesini önledi. UEFA ceza verecekse önce İngiltere - Türkiye maçının dosyasına baksın, ne karar verdiğini hatırlasın!
     Savunmada Fatih'in aksak oyununa, dün golleri yediğimiz dakikalarda Bülent ve Alpay'ın tutuklukları da eklendi. Daha da ötesinde orta alanımız da sıkışıyor, üretemiyordu. Tugay, usta çabalarını sürdürürken, Emre faullerle zorlanıyor, Nihat ise kapalı Makedon defansını aşmak için ölümüne bir çaba gösteriyordu.
     Şenol Güneş, maçın başında yapması gerekenleri ikinci yarının başında yaptı. Tayfun ile Okan'ı değiştirip Nihat'ı orta alana çekerek üçüncü forvet kimliğiyle top taşıyan, pozisyon hazırlayan emekçi rolüyle görevlendirdi. Gökdeniz, Karadeniz'de tutuk sağ kanada hayat taşımaya başladı. Daha çok pozisyon ürettik. Daha çok gol pozisyonları kazandık. Eski etkinliğini mumla arayan Hakan Şükür'e de özlediği golü attırdık. Takım takım olmaya başladığı için Gökdeniz'in golüyle beraberlik erken geldi. Sonra Hakan'la yaşasın galibiyet. Milli Takım savunmada orta alanın da desteğiyle altılı bir set oluşturuyor. Nihat, Ergün, Tugay ve Gökdeniz'in yarattığı olağanüstü güzellikteki pozisyonlar herkesi coşturuyordu. Takım takır takır oynuyordu.
     Bu maçtan çoşku ile çıktık, ama gerekli dersleri de çıkarmalıydık. İlk ders yenilenmede... Yenilenmezsek eğer yenilmek kaderimiz olur. Türk futbolu Kore kadrosu ile bir inat sürecine girmemeli. Dünkü egoistliğine rağmen Okan'a, çalışkan Gökdeniz'e ve savaşçı Volkan'a daha çok fırsat vermeli. Yenilenmekten korkmayalım, asıl korku eskide ısrar etmektir.
     Teşekkürler çocuklar... Teşekkürler hocam...İyi bir tatili hak ettiniz... Darısı İngiltere maçına...
     
     
     


SPOR


ÖPMEYE DOYAMAM: 3-2
At yarışları
Avrupa Ligleri
EFES ŞAMPİYON: 70-80
2. LİG puan durumu
SPURS'UN DİRİLİŞİ
Kartal'da zirve günü
DOĞRU CEVAP A!
'ŞAŞ'IRTAN İMZA
Malili Thiam beğenildi
ŞİKEDE İLK PERDE
BRAVO ÇOCUKLAR
Almanya kabus gördü
OWEN SAHNEDE: 2-1
Haber turu...
Konsantrasyon ve pres
Granger, Harun'laşınca
Dev uyanınca
Başkanın kıymetini bilin
Zafer sinyali
İlk yarı şakası