Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kim ne derse desin, Trabzonspor’un üç büyüklerle oynadığı her maça ben derbi olarak bakarım. Beşiktaş - Trabzon derbileri seyir zevki yüksek, gol rekorları taşıyan maçlardır. Gelin görün ki, İnönü’deki dünkü randevu korkunun tutsağı oldu. Her iki takım da savunmada adam adama markajla olağanüstü tedbirli, orta sahada ürkek, ileri uçta ise verimsizdiler. Beşiktaş geçen yıl 23 puan gömdüğü İnönü Stadı’nda bu kayıpları önleyecek bir önlemin de, sistemin de sahibi olamamıştı. Trabzonspor ise zaten gole hasret bir konuktu. Kazaya uğramamak için bunca önlemle birlikte oyunun yaratıcı yönüne de bir - iki örnek getirseler hiç değilse golü ya da golleri alkışlar, İnönü’den temaşa zevkiyle ayrılırdık. Olmadı... Bu zevki bizden esirgediler.
Lucescu’nun perşembe günü yaşadığı hayal kırıklığından sonra kaleci Cordoba’yı yedekte bırakıp, Göksel’le oyuna başlaması olumlu bir kararlılık göstergesiydi. Göksel ilk kez resmi bir maçta geçtiği kalede yan toplara, karşıdan gelen şutlara teslim olmadan başarıyla mücadele etti. Artık yazmaktan ben de sıkıldım... Beşiktaş’ın kanatları Kaan Dobra - İbrahim Üzülmez formatıyla da çalışmıyor. Orta alanda Yasin ve Amaral ön libero görevini paylaşıyorlar da, hücuma destek konusunda beklenen etkinliği sağlayamıyorlar. Dün hücumu destekleme görevi, haliyle Sergen’in üstünde kaldı. Ancak fizik gücü yetersiz Sergen, ne Ahmet Dursun - Pancu ikilisine uygun top atabildi, ne de serbest vuruşları beklenen etkinlikte kullanabildi.
Beşiktaş’ın tribündeki coşkusu ve heyecanı saha içindekilerden daha fazlaydı. İkinci yarının başlarında İnönü’de gürültü ve duman gösterisi yaptılar. Hakem dumanın dağılmasını beklemek zorunda kaldı. Görevini yapamadığı için anonsa başvurdu. Lucescu da, Kaan Dobra’yı dışarı alıp Nouma’yı sürdü sahaya. Ahmet Dursun sağ kanada geçti. Bu değişiklikler Beşiktaş’ı canlandırmaya yetmedi. Gördük ki, Nouma’nın da uzun bir zamana ihtiyacı var. Dün saydım, Beşiktaş rakip kaleye 14 kez top şutladı. Ama bunların hiçbiri ciddiye alınacak cinsten değildi. Trabzonspor’un Fatih ile hiç değilse direkte patlayan bir vuruşu vardı.
Beşiktaşlılar bekleyecek. Sabredecekler. Ve o süreçte Lucescu ile futbolcuları çalışacaklar, takım olmaya gayret edecekler. Takım olmanın bedeli kaç puan? Kimbilir!