Barış Yengiloğlu

Barış Yengiloğlu

egespor@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu satırları sezon sonunu görmeden yazmak bizim için kolay iş değildir. Ancak sezon başında, madara olmayı da göze alarak büyük bir inançla söylediğim şeyi tekrar edeyim; bu yıl İzmir’den Süper Lig’e çıkacak bir takım varsa, o da Bucaspor’dur...
Sahaya ilk çıktıkları gün, kadrolarındaki futbolcularının bu lig için yeterli oluşuyla... Kemal Kılıç gibi bir teknik direktörle, Ümit İnal gibi bir antrenörle, bir yıl önce büyük maddi sıkıntılara rağmen 2. Lig’den şampiyon olarak çıkmış inançlı bir takımdı Bucaspor.
Ardından...
Buca köprüsünün altından çok sular aktı. Devre arası marka değeri yüksek yedi oyuncu, Kemal Kılıç ve ekibi ayrılıp gitti. Düşüncem değişmedi. Çünkü geride kalanlar, Süper Lig inancını kaybetmemişti. Tecrübeli teknik adam Özcan Kızıltan ve ekibi, devraldıkları gemiyi çok çabuk sahiplendi. Yönetim de durmadı, yenilendi. Geçmişte kulübe başkanlık yapmış dört isim; Seyit Mehmet Özkan, Adnan Dolma, Şeref Üstündağ, Şükrü Kayagüney, Dr. Mehmet Bektur başkanlığında, bayrağı devraldı. Eski başkanlar, biz başkanız havasına girmeden, yönetici olarak Bucaspor’a hizmet etmeye ‘Evet’ dediler. Kulüplerimizde nadir görünen bir durum... Beş başkan bir arada çalışıyor.
Aynı hayalin peşinde, birbirlerine köstek değil, destek olan, “Her şey Bucaspor için” diyen bu alçak gönüllü insanlar, geçtiğimiz hafta bizi de ziyaret etti. Gözlerindeki inanmışlığın ışıltısını çok yakından gördüm. Bu ışığı futbolcular yaktı, bütün Buca aydınlandı. Hedefe götüren, inanmışlığın getirdiği gözlerdeki bu parlak ışık hiç sönmesin. Sezon sonu sizin mutluluğunuzu görmek istiyorum.
Sizin için elimden sevincinize ortak olmaktan fazlası gelmiyor. Ama İzmir’in önde gelenleri için elimden gelen birşey var. Hem de işlerine çok yarayacak bir öneri bu.
Beyler: Hantal, yerinden kıpırdamayan, isteksiz İzmir’i Super Lig’e sürükleyen Fırtına’nın 7’si İzmir’de toplam 10 maçı kaldı. Bugüne kadar bu kulübe bir faydanız olmadı ama kendi çıkarlarınız için Buca Arena Stadı şeref tribününde yerinizi hemen ayırtın.
Son hafta yaşanacak izdahama kurban gitmeyin. Fırtına kaşkolunu son gün boynunuza takıp gazetelerde yayınlanacak ‘Buca Hatırası’ fotoğraflarında görüneceğiz diye komik durumlara düşmeyin.
Her şeye rağmen bu Buca’nın sizi de, bütün İzmir’i de affedecek, kucaklayıp sırtında taşıyacak koca bir yüreği var. Haydi koşun kendinizi ‘Fırtına’ya bırakın. Hoş, bırakmasanız da, çaresizsiniz, zaten sizi de sürükleyip götürecek.