Barış Yengiloğlu

Barış Yengiloğlu

egespor@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Futbol yalnızca basit bir oyun değil” diyenlere; “Olabilir... Fakat bu kadar da abartılacak bir şey değil” deyin artık...

Yaşamda her şeyi sorgulamaya ve anlamaya çalışanlardanım. Çünkü var olan şeylerin, gelişen olayların her zaman basit bir nedeni olmayabilir. Bakış açısı ve sorgulamalar önemlidir. Birçok insan gibi bende gecenin derin sessizliğinde, yastığa kafamı koyunca yaparım sorgulamalarımı. Farklı açılardan bakarak değerlendirmeye çalışırım olup biteni...
Geçen gece biraz daha farklı oldu. “Acaba yaşamım doğru akmıyor ve olaylara farklı yönlerden bakamıyor muyum” diyerek başladım sorgulamaya...  İlk hamlem geldi arkasından... Yastığımı aldım, kafamı, ayaklarımın olduğu tarafa getirdim. Doğal olarak ayaklarımı da kafamın olduğu yere... Beynime bir anda kan hücum ettiğini hissettim. Çok saçma... Ayaklarımdan tavana asılmadım ki... Aynı düz zeminde, kafamı ters tarafa koydum yalnızca!
Nedeni psikolojik... Yılların alışkanlığını bir hamlede değiştirmiştim... Akışı bir anda istediğin gibi değiştirebilme yetisi... “İleri gitmemek lazım. Soluğu Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde alabilirim” dedim kendi kendime...
Bu ters yatma işinin, yaşamın her anında getirdiği riskler de var elbette. Alışkanlıklar... İyi mi, kötü mü diye çok düşünmeden yaşıyorsun ve aniden değiştiriyorsun. Başına ne gelir bilmiyorsun. Yatakta yalnız da değilim, eşim var. Bir an uyku sersemliğiyle gerineyim derken eşimi teperek yaralayabilirim. Birey olarak tek başıma değilim...
Kan beynime hücum etti bir kere. Hazır spor da yazıyorum, durduramıyorum sorgulamaları...
Galatasaray- Fenerbahçe karşılaşması... Saha içinde ve dışında alışkanlıklar aynen devam etti. Yüzlerce insan, çöken tavanın altında kalıp ölebilirdi...
Geçen pazar... Menemen- Nazilli maçı... Bir taraftar, yüzüne gelen taşla yaralandı. Bir gözü artık görmüyor.
Pazartesi gecesi Atatürk stadı... Elim bir kaza sonucu Balıkesir’de yaşamını yitiren KSK’li taraftar kardeşimiz Özgür için, Manisa’daki karşılaşmada ‘Hırsız Özgür’ tezahüratı yapan birkaç kendini bilmez yüzünden, Manisalılar’la hasım olan Karşıyakalılar’ın maçı...
KSK-Manisa karşılaşması, saha dışında başlayan, saha içinde zirve yapan çirkinliklerle doluydu. Allah’tan, birilerinin en kutsal hakkı, yaşam hakkı, başka birileri tarafından ellerinden alınmadan bitti.
Şimdi alışkanlıkları bir de şöyle sorgulayalım... Futbolcular ve teknik adamlar, ülkenin işsizlikle kırıldığı şu dönemde, kazandıkları paraya hiç bakıyorlar mı? “Ne üretiyorum? Karşılığında ne kazanıyorum? Saha içinde yaptığım kışkırtıcı hareketler nelere sebep olabilir” diye düşünüyorlar mı? Acaba...
Taraftar; bireysel olarak güncel sorunlarla sıkıştırdığı gazını, düdüklü tencere misali statlarda dışarı atıyor atmasına da, topluluk halinde hareket ettiğini, bireysel patlamaların, çok daha büyük bir harekete dönüşebileceğini, sonunda dayanılmaz acılar yaşanabileceğini değerlendiriyor mu?
Spor yöneticileri ve medya, olaylara ne kadar aklıselim yaklaşıyor? Kendilerini sorguluyorlar mı?
“Futbol yalnızca basit bir oyun değil” diyenlere; “Olabilir... Fakat bu kadar da abartılacak bir şey değil” deyin artık...
Yatış ve bakış açınızı değiştirin         artık...