Belma Akçura

Belma Akçura

bakcura@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Teknoloji, dünya devletlerini her alanda olduğu gibi, askerî alanda da büyük değişimlere zorluyor. ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in dediği gibi; teknoloji geliştikçe dünya savaşlarının da “karakteri” değişiyor. Öyle ki; bugüne kadar savaş ya da iç savaş durumlarında ordularıyla birlikte terör örgütlerini ve özel güvenlik şirketlerini “taşeron” olarak kullanan devletler için artık robot askerler var. 

Devletlerin yeni ordusu: Robot askerler

Mesela İngiltere. Yakın tarihte robot askerleri savunma sistemine entegre etme projesiyle gündeme geldi. 2030’da 30 bin robot askeri, birliklerine katmayı hedefliyor. Sadece İngiltere değil, başta ABD olmak üzere birçok ülke önümüzdeki 15 yılda orduların, donanmaların ve hava kuvvetlerinin önemli bir bölümünün robot askerlerden oluşacağını açıkladı. Tabii robot askerler, insan kaybını önlemede mantıklı görünse de ülkelerin geleceğini “karar mekanizması” haline gelerek çizmezlerse! 

Haberin Devamı

***

Orduların yapısındaki bu köklü değişim, medya ve biz gazeteciler açısından da yeni bir uzmanlık alanını gerekli kılıyor. Bu yüzden medya, teknolojik gelişmeleri haber yaparken, robot askerlerden bir ordu yaratmanın olası sonuçlarını da araştırmalı. Teknolojinin hızlı ilerlemesindeki rolünden dolayı “pişman olduğunu” söyleyen Geoffrey Hinton gibi bilgisayar bilimcilerinin robot askerlerin tehlikeleri konusundaki uyarılarını yok saymamalı. Çünkü Hinton’un “korkutucu” robot askerlerin savaş tehdidini artıracağı konusundaki uyarısı, medyanın etik açıdan gelişmelere nasıl yaklaşması gerektiği konusunda yığınla soruyu da beraberinde getiriyor: 

***

Mesela; “Robot askerler hangi koşullar ve alanlar için uygun? Robot askerlerin otonom karar alma kapasitesi hakkında bir kontrol parametreleri var mı? Bu mekanizma içerisinde insan nerede? Robotların sivil halk ve savaşan birlikler üzerinde etkileri neler olabilir? Robot askerlerin hukuki ve etik sınırları nedir? Savaş hukuku ve insan hakları konuya nasıl yaklaşıyor? Robot askerlerin kontrol eksikliği ve yanlış anlama gibi risklerini en aza indirmek mümkün mü?” 

Haberin Devamı

Uzmanlar, robotların özerkliği konusunda ne tür uyarılarda bulunuyor? Robot askerlerin; terör saldırıları, hedef belirleme ve karar verme kapasitesi nasıl kontrol edilecek? Robot askerlerin uluslararası anlaşmaları ve normlar açısından durumu nedir? Hangi uluslararası kurumlar bu konuda çalışmalar yürütüyor? gibi yığınla soru. Bu sorular sadece robot askerlerin etik, hukuki, güvenlik açısından durumunu ortaya koymayacak, kamuoyunun bilinçlenmesine de katkı sunacaktır.  

***

1942’de bilimkurgu yazarı Isaac Asimov, bilimkurgu literatüründe ve teknolojik gelişmelerde robotların nasıl bir rol oynaması gerektiğini üç yasayla belirledi. Bir: Bir robot, bir insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz. İki: Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır. Üç: Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla mükelleftir. Asimov, bu yasalarla sadece bilimkurgu yazarlarına değil, bilim inşalarına da daha yaratıcı bir alan yarattı. Ancak bu kurallar, insanlar ve robotlar arasındaki etkileşimi düzenlemeye yönelik bir çaba olmaktan öteye gidemedi. 

Haberin Devamı

Bugün bu yasaların dışında gelişen teknoloji yararları kadar çok sayıda endişelerin de kaynağı. Robot askerler belki insanların giremeyeceği savaş alanlarında kullanılacak ama savaşı daha kolay hale getirerek daha fazla çatışmaya da yol açabilir. Öldürme ve karar alma kabiliyetleri olduğunda, yanlış hedef seçimi veya sivil kayıpların oluşması gibi sonuçlar doğurabilir. Robot askerlerin kullanımı, uluslararası ilişkilerde tansiyonu artırabilir ve diğer ülkelerde tehlike algısını şiddetlendirebilir. Bu da küresel istikrarı etkileyebilir. Robot askerlerin savaş alanında daha etkili ve öldürücü olabilecekleri düşünülüyor. Bu, daha fazla yıkım ve ölüm demektir. 

Robot askerlerin nükleer silahlar gibi geniş çaplı yıkıma neden olup olamayacaklarını ise bilmiyoruz. Bu teknolojinin ve politikanın nasıl şekillendiğine, uluslararası toplumun nasıl tepki gösterdiğine ve teknolojinin nasıl kullanıldığına bağlı olarak değişebilir. Yine de her iki teknolojinin de potansiyel olarak ciddi sonuçları olabileceği unutulmamalıdır. Çünkü her insan kendi yaşadığı zamana aittir ve değişebilir. Robotlar da öyle. Onlar da teknolojiye bağlı değişebilir, değişiyorlar da!