Ligin şifresi: Kaleciler

27 Nisan 2024

Adana Demirspor, güçlü taraftarı önünde, onların coşkusuna yakışır bir başlangıç yaptı. Daha ilk dakikada Balotelli’nin kazandığı topu Mendoza ile buluşturması, Galatasaray’da yürekleri ağza getirdi. Ama maç boyu sık sık duyacağımız o cümle ile pozisyon sonlandı: “Son anda Muslera...”
Öyle bir ilk yarı geçti ki, pamuk helva tadındaki orta sahalar biraz nemden eridi, biraz geçiş oyununun altında ezildi. Rakibinin topla oynamasına müsaade eden Demirspor’da plan, orta sahayı kullanmadan doğrudan arkaya şiddetli koşularla sarkmaktı. Özellikle savunmadan Angelino’nun ruhunun geldiği sol bekte bu sarkmaları tehlikeli bir şekilde yaptılar. Barış-Atal eşleşmesinin kazananı Atal olurken, Barış’ın sol kanatta kaybettiği toplar geçiş oldu. Balotelli’nin peşini bırakmayan Abdülkerim’den ve Yusuf-Köhn eşleşmesinden fırsat bulan Mendoza, tehlikeli her pozisyonun içindeydi. Peki Demirspor bu fırsatları neden golle sonuçlandıramadı derseniz:
“Son anda Muslera...”
Toplam 26 şutun çekildiği ilk yarı, bu sezonun en

Yazının Devamı

Devam filmi

23 Nisan 2024

Sivas deplasmanında Fenerbahçe’nin alacağı sonuç kadar Konferans Ligi vedasının etkisi de büyük bir merak konusuydu.
Kadro tercihleri sorgulanan İsmail Kartal, ideal 11 ile maça başladı. Ama ilk yarım saatte 200’e yakın pas yapıp kaleye hiç isabetli şut çekemeyen sarı-lacivertlilerde sorun nedir diye de düşündürttü. 
Mesela derinde kalabalık bekleyen Sivas karşısında stoperlerini ileri çıkarıp, takım boyunu kısaltıp, pas şiddetini artırabilirdi. Ya da son haftalarda artan ön bölgede basit top kayıplarını engellemek için pas yerine şut talimatı verebilirdi.
Tam pas hatalarında muhtemel şüpheliler listesinde Tadic’in arkasına Fred’i de yazmalı diye düşünürken, Brezilyalı öyle bir gol attı ki, ilk yarıyı temize çekti. Peki siz de Olympiakos maçında Fred oyundan alınmasa 90+’da belki böyle bir gol atardı diye düşündünüz mü? Önemli olan sizin benim düşünmem değil ama acaba İsmail Hoca’nın aklından geçmiş midir sormak isterdim.
Antrenman maçı temposunda geçen

Yazının Devamı

Psikolojik olarak G.Saray’a yakın

18 Nisan 2024

Düğüm derbiye kadar sürecekmiş gibi gözükse de, son haftalarda iki takımın da ilk yarı oyunları S.O.S veriyor. Buna ister kadro tercihi deyin, ister maç temposu veya temposuzluğu, ikisinin de oyun gücünde bir düşüş var. Ancak ligin çok üzerindeki kadro kaliteleri nasıl puan farkıyla onları zirveye taşıdıysa; maçların ikinci yarılarında rakiplerin kalitesi yetmezken, iki takımın bireysel yeteneği yüksek oyuncuları da skoru yakalıyor.
Puan farkı Galatasaray’ı öne çıkarıyor gibi durabilir. Ancak ibrenin sarı-kırmızılılardan yana olmasının asıl sebebi, yıllardır süregelen “Mayıslar bizimdir” sloganı. Galatasaray eğer final oynuyorsa, o periyoda girdiyse bambaşka bir kazanma ruhuna bürünüyor. Fenerbahçe ise şampiyonluğa hasret geçen yılların verdiği kırılganlıktan etkilenmeye daha müsait. Şampiyonu derbi belirler. Şampiyonu psikolojik üstünlük, zihinsel rahatlık belirler. Yani psikolojik olarak Galatasaray’ı bir adım daha yakın görüyorum.

Yazının Devamı

Öncelik meselesi

15 Nisan 2024

Şampiyonluğu küçük nüansların belirleyeceği kalan haftalarda artık sadece eksiklikleri konuşma vakti. İşte bu yüzden üç puana rağmen gelin samimi bir konuşma yapalım. Szymanski’nin yokluğunda 10 numarada Krunic’i sürmek “Bu oyuncuyu ben aldım ve iyi oyuncu, göreceksiniz” iç sesi, küçük bir ispat meselesi değil midir? Halbuki İsmail’in yokluğunda, Fred'in sakatlığında idare edemedi. Bir 10 numara kalmıştı dün orada oynadı takımın bütün sistemi bozuldu. Bir maçta da çıkıp iyi ki almış Fenerbahçe bu adamı dedirtmedi.
Fenerbahçe’nin ön alan presinin ve hücumdaki hareketliliğinin en önemli parçası Szymanski. Atletizmi, reaksiyon hızı ve kanatlara sağladığı destekle takımı adeta çift forvet oynatıyordu. Böyle bir oyuncunun yokluğunda orada kim oynar sorusunun çok cevabı olur ama bir isim kesinlikle olmaz, o da Krunic. Statik, sertliği ve yaratıcılığı düşük bir oyuncudan 10 numara yapmanın bedeli soyunma odasına 1-0 mağlup gitmeye sebep oldu.
Onun varlığında bozulan İsmail-Fred uyumu,

Yazının Devamı

Artık sahada kalmalı

4 Nisan 2024

Son günlerde ana gündemi Adana Demirspor maçından çok farklı olan Fenerbahçe’de dün sahaya çıkan futbolcular iştahlı bir şekilde maça başladı. İlk dakikalarda rakip kaleyi yoklayan şutlarında isabeti tutturabilmiş olsalar ilk yarıda tek gol değil gollerden bahsedebilirdik. Peki bu iştaha rağmen devre arasına nasıl 1-1’lik skorla gitti sarı lacivertliler?
Öncelikle İsmail Hoca’nın kalede İrfan Can tercihine bir soru işareti bırakmak lazım. Yedek kulübesinde üç stoperden ikisi dışında yabancısının olmadığı durumda tercihin hamle anında yabancı kuralına takılmamak olduğu aşikar. Peki o zaman neden İrfan Can sorusunun cevabını sadece İsmail Hoca biliyor ve bu tercih Adana Demirspor’a bir gol hediyesiyle sonuçlandı.
Dönelim eksiklerle sahaya çıkan Fenerbahçe’ye. Fred’in halen dönememesi, İsmail ve Mert Hakan’ın son dakika yoklukları merkezde uyumsuzluk ortaya çıkardı. Atak başlangıçlarında ortaya çıkan uyumsuzluk Dzeko’nun daha fazla enerji harcamasına, daha çok derine gelmesine sebep oldu, özellikle de ilk

Yazının Devamı

‘Biz’ miyiz?

27 Mart 2024

Kaybettiğimiz iki hazırlık maçı, kafamızdaki turnuva 11’ini biraz daha şekillendirdi. Bu yazıdaki her cümlede “biz” şahıs ekini kullanacağım. Bunu özellikle söyleyip dönüyorum maça.

Henüz kadro istikrarı olmayan ve genç yıldızlarımızın takımlarında yeterli süre alamadığı olgunlaşmamış bir takımız. Montella bu verimli bahçeyi kendi büyütecek, dolayısıyla istediği gibi ekme şansı var.

İki hazırlık maçı da omurgayı belirlemek adına etkili oldu. Misal, Mert salmadığı maçta turnuvanın birinci kalecisiyim mesajını verdi. Savunmadan çıkarken baskı yediğimizde çok hata yapıyoruz. Çözümü geriden pasla çıkmaktan vazgeçmek mi yoksa Abdülkerim, Ferdi, İsmail gibi tercihlerle zaaflarımızı güçlendirmek mi? İlk yarıda birbirinin kopyası iki gol yedikten sonra cevap, Montella’nın kafasında netleşmiştir.

Bu kadromuz birkaç değişiklikle hem geçiş hem de pasa dayalı set oyunu oynamaya müsait oyunculara sahip. Peki orta sahamız takımı hangi oyunu oynamaya itecek? Dünkü enerji eksikliğinin sebebi,

Yazının Devamı

Vinicius-Midtsjö-Mitroglou

18 Mart 2024

En kritik virajının olduğu haftada Galatasaray, kendine en ters gelecek, formda Kasımpaşa deplasmanından güç bela kayıpsız döndü. Yolun sonu şampiyonluk olacaksa Vinicius bu maçta adını Midtsjö’nün, Mitroglou’nun, Aydın Yılmaz’ın yanına yazdırdı.
İki Kerem’in etkisiz kaldığı maçta Galatasaray, en çok Davinson’un topu oyuna sokuşunu ve takımı ileri itişini özledi. Bir yandan Sami Hoca’nın Berkan’ın pas opsiyonlarını kesen planı, diğer yandan stoper ikilisiyle çıkamayan Muslera’nın diktiği her top rakibe ulaşıp pozisyon başlangıcı oldu.
Takım boyu uzayan, üstüne merkezi de tam anlamıyla domine edemeyen sarı-kırmızılılar, Kasımpaşa’ya istediği ortamı verdi. Maçta perdeyi takımın sözde “veteranı” açtı.
Mertens tam da Mertens’in atacağı bir gol atarken, ev sahibi tribünlerinden gelen Ali Sami Yen’e karşı yapılan tezahüratları da kısa bir süre susturdu. Her kulübün bazı değerleri vardır; kurucu Sami Yen, büyük başkan Seba, efsane Lefter... Ölmüş bu insanlara tribünde

Yazının Devamı

Kenetlenen Galatasaray

9 Mart 2024

Şampiyonluğun ardından Galatasaray kadrosunu güçlendiremedi ama teknik heyet kendini geliştirdi. Sezon başından beri elindeki kumaşlardan oyuncularına yeni mevki kıyafetleri diken Okan Hoca, kariyer moduna yeni bir özellik ekledi, duran top setleri... Bu sezon 17 maçta duran toptan 14 gol attı takım ve buna penaltılar dahil değil. Bu 14 golün 10’u ise maçı 1-0’a getiren ilk goldü.
Sert geçeceği geçmişten belli Rize karşısına, yine iç sahada tribünün çarpan gücüyle çıkan Galatasaray bir ilke imza atıp ilk yarı 4 gol birden atarak fişi çekti. İlk demişken, takımın pili Torreira ilk kez Galatasaray formasıyla gol attığında, tribün maç sonu üçlü çektirmeye çağıracağı isme karar vermişti. Ama Dayı o esnada henüz hat-trick yapmamıştı.
Sağ beki sakat, sağ bek yerine oynayan stoperi oyunda sakatlanan Galatasaray’da ara transferde geri çağrılan orta sahası, sol stoperde oynuyorken ligin en az gol yiyen takımının dün iki gol yedikten sonra savunmasını eleştirmek doğru mu? Savunmada sakatlıktan çığlıklar,

Yazının Devamı