Kışlıklar kapanmadan, henüz yazlıklara inmeden şehirde her gün yeni bir mekan açılıyor. Her yeni açılan mekan, başka gidecek hiçbir yer yokmuş coşkusuyla karşılanıyor. İşte son zamanların yükselen yeni mekanları...
En nostaljik: 45’lik
Galatasaray’da eski 45’likler çalmasıyla ve daha çok da “Issız Adam” filmiyle sevdik. Şimdi 19’uncu yılını “19 Yılın En İyi 45’liği” adlı bir albümle kutluyor. 10 gün önce bir de Bebek şubesi açıldı. Bebek şubesinin nasıl bir kalabalığı olacağı merak konusu. Tabii Lucca’dan çıkıp gidenler olacağı kesin.
En şaşırtıcı: Nopa
Nişantaşı Atiye Sokak’ta böyle bir yer beklemiyorsunuz. Dikey bahçenin canlı bitkilerden oluştuğunu ilk bakışta idrak edemiyorsunuz. Hemen dokunmak istiyorsunuz yapraklara. The House Cafe’cilerin açtığı restoran dekoru, yemekleri ve barıyla buluşma noktası oldu.
En popüler: Fenix
Metin Fadıllıoğlu’nun 29’u ile Aliye Turagay-Joost Rooijmans’ın Bird ruhu birleşti. Belli bir kitle için neredeyse her akşam gidilen bir yer haline geldi. Hatta öğlenleri iş yemekleri de kalabalık oluyor. Gençler hafta içi ağır toplardan ve yemekten sonra gecelerin uzamamasından şikayetçi. Neyse ki o aşamada imdada karşı komşu Şamdan hemen yetişiyor. Hafta sonları ise Fenix’te de geceler uzuyor. Yemeğe yer bulamazsanız barda da duck roll’lar, tuna tartarlar ve tabii gingerella’lar sizi bekliyor.
En lezzetli: Fumee
Şaşırtıcı ama son zamanlarda yediğim en iyi yemek. Kuruçeşme’de Planet’in üstünde. Bir spor salonuna komşu olması sizi yanıltmasın. Mutfakta daha önce Mest ve Changa’da çalışmış olan Pınar Taşdemir var. Füme ederek hazırladığı özel tatlar mutlaka denenmeli. Önümüzdeki salı Fumee’nin açılış partisi var. Hatta aynı gece Happily Ever After da dokuzuncu yılını kutlayacak. Boğaz hattında iki partiyle bir taşla iki kuş vurulabilecek.
En iyi manzara: Robin’s
Galata’nın yeni fine-dining restoranı. Galata Kulesi’ne dokunabileceğiniz nefis bir terası var. İç mimar Yeşim Aslaneli ve Le Cordon Bleu mezunu Bilal Mert’in restoranında yemek sonrasında Murat Tokuz, Yakuza, Discolog gibi tanınmış DJ’ler de çalıyor.
Çok yakında...
l Lucca’cılardan Cantinery: Lucca’cıların Zorlu Center’daki yeni yeri, Cantinery heyecanla bekleniyor. Lucca’nın sahibi Cem Mirap mükemmeliyetçi. Yemeğe ne kadar önem verdiğini de bilmeyen yok. Her “Tamam, bu sefer açılıyor galiba” dediğimizde “Bir hafta daha ertelendi” yanıtını alıyoruz. O yüzden artık sormayı bıraktık. Beklenti çok yüksek, Zorlu Center’ın bütün havasını değiştirebilecek tek yer aslında. Ne kadar titiz davranılırsa sonuç da o kadar iyi olacak, umuyoruz.
Emre Ergani Les Ottomans’da
l Emre Ergani’den Les Ottomans’da Park Şamdan: Gece hayatının önemli işletmecilerinden Emre Ergani bütün mekanlarını elden çıkarıp Park Şamdan’ın içinde &The Bar ile devam etme kararı almıştı. Park Şamdan gibi bir klasiğin yeri ayrı ama Ergani’nin bununla yetinmeyeceği belliydi. Şimdi Kuruçeşme’deki Les Ottomans Hotel ile anlaşmış. Park Şamdan’ın yemeklerini ve barını Les Ottomans’a taşımaya hazırlanıyor. Les Ottomans şimdiye kadar birçok işletmeciye emanet edildi. Hiçbiri uzun ömürlü olmadı. Bakalım Ergani’nin yeri uzun ömürlü olacak mı?
l Topaz’cılardan Colonie: Karaköy’de açılacak en büyük mekanlardan biri. Mart sonu açılması bekleniyordu, yetişmedi. Şık ama rahat bir bistro olacak. Gümüşsuyu’ndaki Topaz’ın sahibi Yücel Özalp’in açacağı mekan yemek sonrası kulüp olarak devam edecek. Saat 03.00-04.00’ten önce kapanmayacak.
l Şef Massimo Bottura’dan Eataly’de Ristorante Italia: Küresel Gastronomi Ödülü’nü kazanan, üç Michelin yıldızlı Osteria Francescana’nın sahibi şef Massimo Bottura, Zorlu Center’daki Eataly’de Ristorante Italia adlı bir restoran açacak. Geleneksel yemekleri modern tekniklerle yapacak hatta çağdaş sanat ve tasarımla birleştirecekmiş. Mayısın ikinci haftasında açılması planlanıyor.
Auf ve Novo
DavId Helfgott konserinden sonra nereye gidileceği belliydi. Film Festivali partisi Nupera’da Auf’taydı. Berrak Tüzünataç’tan Kenan Ece’ye, Özge Özpirinçci’den Emre Karayel’e hatta Fransız oyuncu/model Anna Mouglalis’a kadar aklınıza gelebilecek bütün isimler Muammer Brav ev sahipliğindeki partide eğlendi. Çıkışta
Off Pera’ya uğrandı, oradan Novo’ya geçildi. Levent Özçelik çalıyordu, içerisi de dışarısı da tıklım tıklımdı. Novo’da geç saatlere kadar eğlenildi. Ama tabii gece burada bitmedi. Sonunda bir de Aztek yapıldı.
Küllerinden doğdular
Son zamanlarda iki eski mekan küllerinden doğdu. Biri Şamdan, diğeri Sefahathane. Tamam, ikisi de hiç kapanmadı. Yıllardır korudukları bir çizgi var. Ama uzun zamandır ikisi de bu kadar konuşulmamıştı. Şamdan Fenix sayesinde, Sefahathane ise ünlülere tanıdığı rahat ortamla yine yükselişte.
