Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Havayolu taşımacılığı günümüzde hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. Bir şehirle bağlı kalmadan çalışabilmemizi sağlayan, dünyanın farklı kültürlerine yolculuk etmemize imkân tanıyan, ticareti hızlandıran kısacası bizi birçok anlamda özgürleştiren havayolu taşımacılığı giderek artan istihdam potansiyeli ile çalışma ilişkilerinin de ana konularından biri olmaya aday.

Deniz örneği...

Bu kadar artan istihdama rağmen hukuki düzenlemeler bağlamında birçok yönden eksik durumda, bu da çalışanların haklarının yeterli düzeyde korunmasına engel oluşturuyor.

Haberin Devamı

İş Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca hava taşıma işleri İş Kanunu’nun uygulama alanı dışında kalıyor. İş Kanunu’na tabi olmayan bu kişiler kendilerine ait, işlerinin özel niteliğini esas alan ayrı bir kanuna da sahip değiller. Hava taşıma işinde çalışanlar bugün için Borçlar Kanunu’ndaki genel düzenlemelerle çalışma ilişkilerini yürütmek zorundalar. Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemelerin ise hava taşıma işinin özel niteliğine uygunluğu tartışılır durumda. Aynı madde hükmünde deniz taşıma işleri de İş Kanunu’nun dışına çıkarılmış durumda fakat deniz taşıma işlerine ilişkin Deniz İş Kanunu bulunuyor. Borçlar Kanunu birçok konuda detaylı düzenlemeler içerse de hava taşıma işlerinin niteliğine uymayabiliyor.

Yer hizmetleri ‘kapsamda’

Havacılıkta çalışan fakat havacılığın yer hizmetlerini yürütenler İş Kanunu’nun kapsamında yer alıyor. Örneğin, havaalanındaki depoda veya hangarda çalışan kişi İş Kanunu’nun kapsamında. Aynı şekilde bilet satışta görev yapan, taşıt araçlarını yapan, onaran veya bakım yapanlar da İş Kanunu’ndaki haklardan yararlanıyor. İş Kanunu’nun kapsamı dışında kalanlar pilot, hostes, kabin görevlisi gibi uçuş personelleri. Bu kişilere İş Kanunu uygulanmıyor. Ancak toplu iş sözleşmesi imzalanan havayolu şirketlerinde, toplu iş sözleşmesi İş Kanunu’nun uygulanacağına ilişkin bir hüküm içeriyorsa, bu kişiler de İş Kanunu’ndan yararlanabiliyorlar.

Borçlar Kanunu ne getiriyor?

Pilot, kabin görevlisi gibi fiilen hava taşıma işinde çalışan kişilerin de birçok hakları Borçlar Kanunu ile korunuyor. Borçlar Kanunu da ücretin ödenmesini belirli kurallara bağlamış durumda. Ücretin en geç ayın sonunda ödeneceğine, ücretin dörtte birinden fazlasının haczedilemeyeceğine, işçinin kusuru olmadan çalışamadığı dönemlerde işçiye hakkaniyet uygun bir ücret verileceğine, en az bir gün hafta tatili kullanma hakkının olduğuna, yıllık izin hakkına, fazla çalışma ücretine ilişkin hükümler bulunmaktadır.

Haberin Devamı

Aleyhte hükümler bulunuyor

Borçlar Kanunu bazı haklar bakımından daha sınırlı imkânlar tanıyor. Örneğin, yıllık izin hakkı konusunda kişinin kıdemine bağlı yıllar itibarıyla artan bir oran öngörülmüyor. Her yıl için iki haftalık izin süresi düzenlenmiş durumda. Bildirim süreleri hizmet süresi bir yıla kadar sürmüş olan işçi için iki hafta; bir yıldan beş yıla kadar sürmüş işçi için dört hafta ve beş yıldan fazla sürmüş işçi için altı hafta olarak düzenlenmiş. İş Kanunu’ndaki bildirim sürelerine göre daha düşük süreler belirlenmiş. İş güvencesi sistemi olmadığından, hava taşıma işinde çalışanlar toplu iş sözleşmeleri yoksa veya olmakla birlikte iş güvencesi getirmediyse iş güvencesinden yararlanamıyorlar. İşveren en fazla kötü niyet tazminatı ödeyerek işçiyi işten çıkarabiliyor. Hizmet sözleşmesinin fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işveren, işçiye fesih bildirim süresine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödeyerek iş sözleşmesini sona erdirebiliyor.

Haberin Devamı

HAVA İŞ KANUNU HAZIRLANMALI

Kıdem tazminatı yok...

Kıdem tazminatına hak kazanabilmenin en temel koşulu iş kanunlarından birine tabi olarak çalışmaktır. Fakat pilot ve kabin görevlileri İş Kanununa tabi çalışmadıkları için kıdem tazminatına hak kazanamamaktadırlar. Fakat sendika üyesi olan veya toplu iş sözleşmesine dahil olan pilotlar için kıdem tazminatı söz konusu olabilecektir. Bunun için toplu iş sözleşmesinde bu kişilere de kıdem tazminatı ödeneceğine dair hüküm olması gerekmektedir.

Çalışma süreleri düzenlensin

Uçucu Ekip Uçuş Görev ve Dinlenme Süreleri ile, Uygulama Esasları Talimatı uyarınca, her bir uçuş ekip üyesi için, uçuş süresi birbirini takip eden 30 günde 110 saati, birbirini takip eden 90 günde 300 saati, 1 takvim yılı içerisinde 1000 saati aşamaz. Belirtilen süreler her ne kadar İş Kanunu’nda belirtilen çalışma sürelerine göre az gibi görünse de işin yoğunluğu ve niteliği dikkate alındığında çok daha fazla yorucu olabilmektedir. Örneğin, günde 11 saatten fazla çalışmak yasaktır. Fakat bir uçuş tek başına 11 saatten uzun sürebilmektedir. Bu nedenle işin niteliği göz önüne alınarak Hava İş Kanunu hazırlanması gerekmektedir.

Yıpranma hakkı gelmeli

Yerden yükseldikçe kozmik radyasyon oranı artıyor. Uçuş ekiplerinde kozmik radyasyonun etkisi daha fazla oluyor. Ayda ortalama 100 saat uçan pilot veya kabin memurlarında kalp, çeşitli sindirim ve sinir sistemi hastalıkları ortaya çıkabiliyor. Kanserin gelişme riski de daha fazla oluyor. Fakat buna rağmen uçuş personelinin sosyal güvenlik sistemi içinde fiili hizmet süresi zammı alma hakkı bulunmuyor. Bu kadar riskli bir ortamda çalışan uçuş ekibine fiili hizmet süresi zammı alma hakkı tanınarak emekliliklerinin kolaylaştırılması yerinde olacaktır.