Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son günlerde çalışma yaşamını derinden etkileyecek konular tekrar gündeme geliyor.

Kamuda çalışan işçilerin kadro meselesi ve özellikle kıdem tazminatı yeniden tartışılıyor. Çalışma Bakanı’nın geçen hafta yaptığı açıklamaya bakılırsa, kıdem tazminatında reform bu yıl tamamlanacak.

Hal böyle olunca, özellikle “Kıdemde son durum nedir?” diye sormadan edemedik.

Gerçi bakanlığın kıdem tazminatı fonuyla ilgili son bir taslak çalışması var mı bilmiyoruz. Daha önce yapılan taslakları okurlarımızla paylaşmıştım. Şimdi herkes merak içinde. Bu nedenle, konunun doğrudan muhatabı Türk-İş yönetimi konu hakkında ne düşünüyor diye soralım istedik.

Haberin Devamı

KIDEM TAZMiNATINDA SON DURUM
Sorularımızı Türk-İş Yönetim Kurulu Üyesi, Mali Sekreter ve aynı zamanda Yol-İş Sendikası Başkanı Ramazan Ağar cevapladı.

Ramazan Ağar deneyimli bir sendikacı, Türk-İş nezdinde kıdem tazminatıyla ilgili konuları takip eden yönetici, aynı zamanda “taşerona kadro” konusunu Türkiye gündemine getiren kişi. Kendi sendikasında verdiği mücadeleyle yaklaşık 10 bin karayolu işçisini devlette kadroya geçirdi.

Bu nedenle kendisine sadece kıdem tazminatını değil, taşerona kadro konusunu da sorduk.

Hükümetin referandum sonrası kıdem tazminatını yeniden gündeme getireceği anlaşılıyor. Görüşlerinizi alabilir miyiz?

Çalışma Bakanımız Sayın Mehmet Müezzinoğlu, son günlerde yaptığı konuşmalarda, kıdem tazminatının işçiye ve işverene bir “yük” getirdiğinden söz etmekte ve referandumdan sonra yapılacak düzenlemeyle kıdem tazminatı sorununu çözeceklerini, kıdem tazminatına ilişkin düzenlemenin en büyük reform olacağını ifade etmektedir.

Ya taşeron işçiler?

Öncelikle, kıdem tazminatı konusunun sık sık önümüze getirilmesi, bizlerin ve işçilerin huzurunu bozmaktadır. İşçinin emeğinin geçmiş yıllara ilişkin birikmiş ücreti olan, alın terinin karşılığı olan kıdem tazminatını yük olarak görmek büyük bir haksızlıktır.

Kıdem tazminatını alamayarak mağdur olan işçilerimiz var. Biz de bu mağduriyetlerin çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Ancak mevcut maddede yapılacak basit bir düzenlemeyle bu sorunun çözümü mümkünken, “reform” adı altında işçinin kıdem tazminatının fona devredilmesi yoluyla kıdem tazminatı hakkı işçinin elinden alınmak istenmektedir.

Haberin Devamı

Çalışanların hak kaybına yol açacak hiçbir düzenlemeyi kabul etmeyeceğiz. Kıdem tazminatında bir yıla karşılık 30 gün verilen tazminatımızın düşürülmesine razı değiliz. Bu miktar düşürülmeden devlet herkesin tazminat alacağı önlemleri almalıdır. Ancak asla kazanımlarımızdan taviz vermeyiz.

Karayolları’nda taşeron işçilik sorununu başarıyla sonuçlandırdınız, henüz kadrolarına kavuşmayan taşeron işçiler için ne düşünüyorsunuz?

Karayolları’nda taşeron işçilerle ilgili başlattığımız örgütlenme, hukuk ve kadro mücadelesini başarıyla sonuçlandırdık.

YOL-İŞ’in mücadelesi, Türkiye’de gerek asıl işte, gerekse yardımcı işte taşeron işçisi olarak çalışanların kadroya geçirilmelerinin önünü açmıştır.

Nitekim, hükümetin 720 bin taşeron işçisinin kadroya alınacağını açıklaması, özellikle taşeron meselesini ülkemizin gündemine taşıyan bizler açısından son derece memnuniyet verici olmuştur.

Haberin Devamı

Taşeron işçilerin kadroya geçmeleriyle hem verimlilik artışı sağlanacak, hem de taşeron uygulamasıyla hizmet alımı ihalesine de gerek kalmayacaktır. Bu nedenle, İl Özel İdareleri de dahil, tüm taşeron işçileri kamu işçisi sıfatıyla istihdam edilmelidir.

Son TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’nun talebi de bu yöndedir. Bu talebimize karşın Çalışma Bakanımızın açıklaması, taşeron meselesinin referandum sonrasına bırakıldığını göstermektedir. Kanayan bir yara olan taşeron işçiler meselesi referandum sonrasına bırakılacak bir mesele değildir.