Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Siyasi kulislere bugün AKP’yle devam ediyorum. Gelecek günlere hem AKP hem CHP açısından bakanlarla da görüşüyorum.
Bir de “üçüncü göz” diye tanımladığım; objektif kalabilen, sağduyulu yaklaşan, akil adamlarla...
Bütün konuştuklarımın ortaya koyduğu ortak bir yorum var.
“AKP’nin adayı soldan da oy alabilecek bir isim olmalı...”
CHP’liler de hazırlıklarını buna göre yapıyorlar ve aday olarak gösterilecek ismin mutlaka medyatik olması gerektiğini düşünüyorlar.
Yani tanıtılması için çok emek harcanmayacak, adaylık süreci başlar başlamaz kamuoyunun karşısına geçecek ve geçmişte yaptıklarıyla da bilinen bir isim bekleniyor.
Konuştuğum AKP’liler, 2004’te Taha Aksoy’un iyi bir seçim olduğunu ancak Aksoy’a kendini anlatacak zamanın kalmadığını söylüyorlar.
Taha Aksoy ismi sayılı günler kala açıklanmıştı ve karşısında da Ahmet Piriştina gibi bir isim vardı.
Seçim kaybetmiş bir isim olmasına rağmen Taha Bey’i isteyenlerin sayısı az değil.
Ama Aksoy’un UNIVERSIADE’ta başarılı bir performans sergilemesinden sonra milletvekili yapılarak ödüllendirildiği ve bu sefer aday yapılmayacağı belirtiliyor.
Bu nedenle yeni isimler aranıyor.
İsimler diyorum çünkü AKP Genel Merkezi Başbakan Erdoğan’a seçenekli bir liste sunmak istiyor.
Daha önce de yazmıştım.
Bu seçimler sembolik değerlerin öne çıkacağı seçimler olacak.
İzmir’in, Diyarbakır’ın önemi o yüzden çok fazla.
Kaldı ki, konuşmalarında sık sık dile getirdiği bir konuda Erdoğan elbette yakın çevresinin görüşlerini alacak ama son kararı kendisi verecektir.
Tıpkı Deniz Baykal gibi... Baykal için de İzmir’deki seçimler aynı bir önem taşıyor.
Peki İzmir’in çok iyi tanıdığı, medyatik, toplumun her kesiminden oy alabilecek, sivil toplum örgütlerinde çalışmış, bu kentin modern yüzünü temsil eden kim olabilir?
AKP’lilerin gönüllerinden geçen isimler var.
Daha doğrusu “Bu isimlerden biri olsa iyi olur...” diye düşünenler var.
Kimler mi?
Örneğin Mahmut Özgener... Futbol Federasyonu Başkanlığı görevini başarıyla yapan Özgener’in başkan adayı olmasını isteyen çok AKP’li var. Özgener ile temas kuruldu, nabız yoklandı ama ikna edilemedi.
Özgener, “Başladığım hiçbir vazifeyi yarım bırakıp başka bir işe soyunmadım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı muhakkak ki çok önemli bir görev. Ama Türk futbol kamuoyunun bana verdiği bu önemli görevi, hiçbir zaman yarıda bırakmam” dedi demesine ama bu açık mesaja rağmen Özgener ile seçimleri İzmir’de kazanacaklarına inanan çok kişinin olduğunu söylemeliyim.
* * *
AKP İl Başkanı Aydın Şengül, “İzmir’e Antalya’daki belediye başkanımız Menderes Türel gibi bir başkan istiyoruz” diyerek, düşündükleri aday profilini çizmiş oldu.
Özgener bu isme uyuyordu ama kabul etmeyince AKP’nin kurmayları alternatifli liste üzerinde çalışmaya devam ettiler.
Dediğim gibi İzmir’in çok iyi tanıdığı, kentin dünya görüşüne uygun, toplumun değişik kesimlerinden destek görebilecek, genç, medyatik bir isim...
Evet...
Süzgeçten geçtikten sonra herkesin aklına yatan bir isim öne çıkıyor.
Verilen tarife de uygun...
Sevilen, bilinen bir kişi...
Fatih Dalan...
Bu ismi bir kenara not edin. 14 Kasım günü Başbakan’ın ağzından Fatih Dalan ismi çıkabilir. Ege Genç İşadamları Derneği’nin başkanlığını yapan ve bu dönemde güzel projelere imza atan bu genç işadamı, bir önceki seçimlerde Demokrat Parti’nin listesinden milletvekilliği seçimlerine girmiş ancak parti baraj altında kalınca Ankara’ya gidememişti.
Konuştuğum, görüşlerini aldığım ve öngörüsüne inandığım kişiler bütün olasılıkları hesap ettikten sonra bu ismi ortaya attılar.
Fatih Dalan’ı...
Neden olmasın?
Kabul ederse AKP için ideal bir aday...