Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ALMANYA’NIN Bremen kentindeydik. Arkas, sipariş ettiği gemilerden bir tanesi daha teslim alacaktı.
Lucien Arkas ile sohbet ediyorduk.
Dedi ki...
“Bir hayal kurduk. Saint Joseph Arkas voleybol takımını, Arkasspor olarak devralıyoruz. Önce lig şampiyonluğunu ardından Avrupa Şampiyonluğu’nu hedefliyoruz...”
Bay Arkas’ı uzun yıllardır tanırım.
Başladığı bir işi sonuna kadar nasıl sürüklediğini, çıtayı her zaman en yukarıya koyduğunu, olaylara nasıl kurumsal baktığını iyi bilirim.
Daha da önemlisi Lucien Arkas, hep geleceğe bakar, geçmişle hiçbir zaman işi olmaz...
Hepimiz sonuna kadar destekledik.
İzmir’in yıldızlaşan, büyüyen şirketi; spora da el atmış, voleybolu İzmir’e sevdirmeye karar vermişti.
Öyle de oldu.
Birinci Lig’e çıktığı ilk yıl şampiyon oldu, ikinci yıl da kupayı müzesine götürdü.
Aylar geçtikçe İzmir’de bir voleybol kitlesi yaratıldı.
Gençlerimiz, çocuklarımız futbol dışında da uğraşılacak bir spor dalı olduğunu daha iyi anlamaya başladılar.
Bunda profesyonel takıma verilen destek kadar alt yapıya yapılan yatırımlar da çok önemliydi.
Takım bu yıl müthiş bir dizi yakaladı; haftalarca yenilgisiz zirvede kaldı.
Geçen hafta da Türkiye Kupası’nı kaldırarak, önemli bir başarıya imza attı.
Hem de karşısına çıkarılan müthiş engellemelere, fair play anlayışını yerle bir eden tavırlarla karşılaşmalarına rağmen...
İlkleri İzmir’e, Türkiye’ye getirmeye alışık olan Arkas; Arkasspor ile de ilklere imza atmaya devam etti.
*   *   *
Challenge Cup Final Four’u kazanmak hayalin bir parçasıydı işte... Erkeklerde bir voleybol takımımız ilk defa Avrupa Şampiyonu oldu.
Avrupa Şampiyonluğu dile kolay.
Karşıyaka Arena tıklım tıklımdı; sahadaki 12 kişiye o beş bini de ilave etmek lazım...
Beş bin 12 kişiyle mücadele verdik.
Güçlü Polonya temsilcisi Jastrzebski Wegiel; disiplinli, mücadeleci bir takım olmasına rağmen seyircinin yoğun desteği karşısında ne yapacağını şaşırdı.
Bir ara İzmir Valisi Cahit Kıraç’a baktım, yerinde oturamıyordu.
Protokolüyle, İzmir’in her yerinden gelen taraftarıyla Karşıyaka Arena tarihi günlerinden birini yaşadı.
*   *   *
Bay Arkas’a Bremen’de şöyle demiştim.
“Lig kupasını alın, Türkiye kupasını da. Avrupa’yı da kazanabilirsiniz ama önemli olan gönüllerin şampiyonu olmaktır. Arkas da bunu başarabilir...”
Evet, öyle oldu.
Hangi renge gön vermiş olursa olsun; İzmir’in taraftarları “Arkas...” diye bağırdı, tempo tuttu. Fanatizmin giderek tırmandığı bir dönemde, yeni sayılabilecek ve futbol dışında mücadele eden bir voleybol takımına böyle bir destek hiç de küçümsenecek birşey değildir.
Arkas gönüllerin şampiyonu olmuştur.
Önemli olan da budur.
*   *   *
Şimdi Türkiye’nin, hükümetin yapması gerekenler var.
Anlatayım...
26 Eylül 2006’da spor hizmet ve faaliyetlerinde üstün başarı gösterenlerin ödüllendirilmesi hakkında bir yönetmelik değişikliği yapıldı.
Bu yönetmelikte diyor ki...
“Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı; ulusal ve uluslararası spor hizmet ve faaliyetlerinde üstün başarı gösteren sporcular ile bunların kulüpleri, teknik direktörleri ve antrenörleriyle başarıda emeği geçen diğer spor elemanlarına ayni veya nakdi ödül verilmesine dair esas ve usulleri düzenlemektir.
Madde 2 - Bu Yönetmelik; olimpiyat oyunlarında, olimpik ve olimpik olmayan spor dallarının Dünya ve Avrupa ferdi veya takım şampiyonalarında, Akdeniz Oyunlarında, Dünya Üniversite Sporları Federasyonu müsabakalarında, Dünya Okul Sporları Federasyonu müsabakalarında, gençlik olimpik oyunlarında, Deafolimpik oyunlarında, federasyonların ulusal ve ödüllü müsabakalarında, Türkiye Futbol Federasyonunun uluslararası müsabakalarında; büyükler, gençler, ümitler ve yıldızlar kategorilerinde başarılı olan sporcular ve bunların spor kulüplerine, teknik direktörlerine ve antrenörlerine verilecek ödülleri kapsar.
Yönetmelikte verilecek ödüller de detaylı bir şekilde yazıyor.
Arkasspor, Avrupa Şampiyonu olarak; hem de bir ilki başarmış hem de gönüllerin şampiyonu olmuştur.
Hükümet, takımımızı ödüllendirmelidir. Maddi ya da manevi... Ama mutlaka ödüllendirmelidir. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu‘nun bu duyarlılıkta olduğunu düşünüyorum.
İkincisi İzmir’in artık yeni bir takımı ve gönüllerin şampiyonu vardır.
İzmirliler de bu takıma sahip çıkmalıdır.
Bu hayalin gerçekleşmesinde katkı koyan herkese teşekkürler...