ADAYLARIMIZ, kentin önde gelenleri, sivil toplum liderleri, odalarımızın başkanları 29 Mart’ın getirdiği seçim atmosferiyle farklı şeyleri konuşuyor olabilirler.
Bu dönemler böyledir.
Ziyaretler, toplantılar, konuşmalar...
Sandığa gidilip, kesin sonuçlar çıkıncaya kadar kimsenin gündeminde bir ikinci konu yoktur.
Sonrasında da kentlerde bir heyecan başlar.
Kutlamalar, kabuller...
İlk yüz günün çok önemli olduğunu başkan da iyi bilir, o kentin önde gelenleri de...
O yüzden yılın ilk yarısı da başladığı gibi biter.
Yani siyasetle...
Bu süreci yakından bildiğim için üstüne basa basa diyorum ki...
Karşıyaka’nın, Altay’ın çok kritik bir dönemden geçtiğinden haberiniz var mı?
İzmir’in bu iki takımının biraz moral, biraz destek, biraz da takviyeyle kol kola Süper Lig’e çıkabileceğini fark ediyor musunuz?
Bu kadar gürültü, bu kadar patırtı arasında Karşıyaka’nın galibiyet sevinci, Altay’ın bitmek tükenmeyen hırsı görülmüyor olabilir.
Taraftarın sesi yeterince çıkmıyor olabilir.
Kulüp başkanları, kulüp yönetimleri artık “Bize yardım edin...” demekten bıkmış olabilir.
Ama takımlarımız sadece o renklere gönül verenlerin midir?
Bu sorunun cevabı çok nettir.
Tüm İzmirlilerindir.
* * *
Bank Asya’da inanın Süper Lig maçlarına taş çıkartan karşılaşmalar oluyor.
Müthiş bir mücadele, müthiş bir yarış.
Bilin ki; bir takımın Süper Lig’deki işi çok daha kolaydır.
Neden mi?
Çünkü bir üst lige çıktığınızda gelirleriniz artıyor.
Maç yayınları transfer taksitlerini kurtarıyor, sponsorluk ve yan gelirler rahat nefes almanızı sağlıyor.
Ama bu gelirleri Bank Asya’da yakalamanız mümkün değil.
Öyle olunca her yılın başında aynı şey oluyor.
Kulüpler kapı kapı dolaşıp kaynak yaratmaya çalışıyorlar.
Özetle.
Geriye kritik 10 hafta kaldı.
Son yıllarda hedefe bu kadar hiç yaklaşmamıştık.
Karşıyaka da, Altay da sınırlı kadrolarına rağmen bugüne kadar çok iyi mücadele etti.
İzmir gelecek yıl iki takımla temsil edilebilir.
Bütün bu toz duman arasında kafanızı kaldırın ve İzmirliler olarak desteğimizi esirgemeyelim.
Türkiye’de çifte standart
TÜRKİYE çelişkilerle dolu bir ülke...
Süper Lig’te iki büyükşehrin takımları var.
İstanbulluların, Ankaralıların daha fazla spor yapmaları için verilmesi gereken kaynaklar profesyonel kulüplere harcanıyor.
Milyonlarca dolar...
Başkan Melih Gökçek onursal başkan...
Kadir Topbaş, İstanbul’un bütçesinde rakamın çok önemli olmadığını söylüyor.
Bu nasıl bir hukuk düzenidir, nasıl bir çifte standarttır.
Yasa belediyelerin profesyonel takımlara katkısını bir çerçeveye sokuyor.
Bu da haksız rekabet yaratıyor.
Uşakspor geçtiğimiz yıllarda çok önemli bir performans yakalamıştı. Ama ekonomik nedenlerden dolayı ligden çekilmek zorunda kaldı. Deplasman masraflarını karşılamakta bile zorlandılar.
Yasalar uygulanmak içindir.
Gelin görün ki; burası Türkiye...
