Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

SİYASETİN boşluğu merkezde...
AKP 2002’de iktidara gelirken; “Türkiye’nin partisi olacağını...” iddia etmişti.
2007’de yüzde 47’lik büyük başarının elde edildiği gece de Başbakan, otobüsün tepesinden “Oy vermeyenlerin de hükümeti olacağız” sözünü vermişti ama...
Ne sözler tutuldu, ne icraatlar bunu kanıtladı.
29 Mart’ta görüldü ki; seçmenin önünde bazı mecburiyetler var.
Alternatif yok.
Peki alternatif kolay çıkar mı?
Bütün bu beklentiler, halkın artan mutsuzluğu, ülke sorunlarının giderek derinleşmesi siyasete farklı bir bakış açısı getirebilir mi?
İşte bütün bunlar düşünüldüğünde Demokrat Parti’nin (DP) bugün yapacağı Büyük Kongre önem kazanıyor.
Türk demokrasisi için genel bir kanı vardır.
“Bir hareket tutacaksa bunun ilk mesajları Ege’den, İzmir’den verilir...”
Gerçekten de bu yorumun içi boş değildir. Yakın tarihimizde Anavatan’ın da, Doğru Yol Partisi’nin de Türkiye’nin partisi olma yolundaki en önemli kilometre taşları bu coğrafyada atılmıştır.
İki partinin de kilit kadroları bu bölgenin milletvekillerinden, politikacılarından çıkmıştır.
*   *   *

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da İzmir ısrarının arkasında bu gerçek yok mudur?
Türkiye’yi yedi yıldan fazla bir süredir yöneten iktidar partisinin İzmir’de hala bazı kaygıları giderememiş olması da ayrıca tartışılacak bir konudur.
Bugüne gelecek olursak...
Demokrat Parti, yeni genel başkanını seçiyor.
Partinin İzmir delegelerinin çoğunluğu, mevcut başkan Süleyman Soylu‘yu destekliyor.
DP İzmir İl Başkanı Yıldırım Ulupınar, “İzmir delegesi akıllıdır, analizi iyi yapar. Soylu bu kez kendi aday çıkmıyor, il başkanları tarafından aday olması öneriliyor. Seçim döneminde her ilçe başkanım kendi kredi kartından en az 10-15 bin TL harcadı. Biz bu parti için koşarken ortada görünmeyenler ne oldu da bugün meydana çıktı” diyor.
Ulupınar’ın Soylu’yu desteklemesi normal...
Delegenin de Soylu’dan yana bir tavır sergilemesi şaşırtıcı değil.
Çünkü delegelerin çoğunluğu Soylu döneminde seçildi.
Bir diğer isim Mehmet Ali Bayar, adaylığını açıklar açıklamaz soluğu İzmir’de aldı ve “Gücümü İzmir’den alıyorum” dedi.
Partinin kentteki en etkili ve yetkili ismi Ulupınar‘dan anlıyoruz ki; böyle bir güçten söz etmek de mümkün değil.
Hüsamettin Cindoruk da, aynı şeyi yaptı.
Partinin Ege Bölgesi’ndeki önde gelen isimleriyle İzmir’de bir araya gelerek yola çıkışını ilan etti.
*   *   *
Siyasette yeni yüzlerin ve yeni isimlerin olmasını hep savundum.
Çünkü Türkiye’de işler iyi gitmiyor, demokrasimiz yeterince olgunlaşmıyor, kuvvetler ayrılığı tam çalışmıyor. Yargı siyasallaşıyor, adalet gecikiyor.
Süleyman Soylu yeni bir isimdi. Hakkını teslim etmemiz gerekir; çok çalıştı, doğru şeyler söyledi, siyasette farklılar yaratmak istedi.
Ama sonuç ortada, partindeki kan kaybı devam ediyor.
DP, halkta bir heyecan yaratmıyor.
Kafalarda alternatif olma izlenimi vermiyor.
Bu kadro yapısıyla yerel seçimlerde alınan yüzde 3.4’lük oyu artırmak mümkün değil.
Seçmen Soylu’ya ilgi gösterseydi; sandıkta farklı sonuçları da ortaya çıkarabilirdi.
İzmirli, Egeli delegenin desteği belki Soylu’yu yeniden genel başkanlığa getirebilir.
Ama sonuç değişebilir mi?
Demokrat Parti, merkezin tam ortasındaki büyük boşluğu doldurabilir mi?
İzmirli delegenin bu sorunun cevabını Soylu’ya sorması gerekiyor.