Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün size gurur duyduğum, ayakta alkışladığım bir gençlik grubundan bahsedeceğim. Gençler kendilerine “İlk Adım Grubu” demişler.
Üniversite öğrencilerinden oluşan bu grubu birleştiren ortak bir özellik var.
O da her gencin “Eğitim İçin El Ele Grubu”nun bursiyer öğrencileri oluşu.
“Eğitim İçin El Ele” hareketini geçen yıl yazdığım bir yazıda sizlere anlatmıştım, organizasyonun nasıl kurulduğunu ve nasıl büyüdüğünü tekrar hatırlatacağım.
“İlk Adım”ın bu pırıl pırıl gençleri; bir gün bir araya gelmişler ve aldıkları bursların karşılığını nasıl verebileceklerini düşünmüşler.
Ve karar vermişler.
“Biz de burslar vereceğiz. Maddi, manevi ihtiyacı olan genç kardeşlerimizle birlikte hareket edeceğiz...”
Grup adına konuşan Caner Güven, diyor ki...
“Almış olduğumuz katkıların bizim için maddi olduğu kadar manevi değeri de var, biz buna inanıyoruz. Yaklaşık 3.5 ay önce Eğitim İçin El Ele Grubu’nun yarattığı Aydın’ın Söke İlçesi’ndeki Kısır Köyü Okulu için bir sosyal yardımlaşma projesi oluşturduk. Grubun bursiyer öğrencileri de buna katkı koydu. Köy öğretmeni, halkı ve çocuklarından gördüğümüz sıcak ilgi, misafirperverlik ve imkansızlıklar içinde ulaşmaya çalıştıkları yol bizleri çok etkiledi. Dönüş yolunda tüm ortak fikir, Kısır gibi diğer köylerimiz için de yeni projeler yapmak oldu. Kısa bir hazırlık aşamasının ardından bursiyer öğrenciler tarafından İlk Adım Grubu’nu oluşturduk ve bu zincire yeni bir halka eklemiş olduk. İlk çalışmamız yine Kısır Köyü’ne oldu. İzmir Ayakkabıcılar Odası’nın desteği ve yoğun çalışmalarımız sonucunda okul çağındaki ihtiyacı olan öğrencilere 150 çift ayakkabı bağışlandı. Çok heyecanlıyız, çevremize fayda yarattıkça, projelerin olumlu sonuçlarını gördükçe çalışma isteğimiz daha da artıyor...”
Ben gençlerimizle her zaman gurur duyuyorum.
“İlk Adım” gibi topluma fayda sağlamak için yoğun çaba içinde olan birçok gencimiz olduğunu biliyorum.
Bir kısmı Rotary, Lions, AISEC gibi uluslararası zincirlerin içinde, bir kısmı da kendi gruplarıyla bu çabayı gösteriyor.
“İlk Adım”ın sözcüsü Caner Güven, konuşmasını şöyle bitiriyor:
“Şimdiki hedefimiz ise ihtiyacı olduğu belirlenen bir köye herkesin faydalanabileceği bir kütüphane yapmak. Eşitlikçi bir toplum özlemi duyan herkesin desteğini bekliyoruz. Çevremize, topluma, geleceğimize örnek olmak istiyoruz.”
Bu gençlerle tanıştığım için çok mutlu oldum.
Türkiye’nin geleceğine her zaman çok inandım.
Ve görüyorum ki, bu düşüncelerim hiç de boşuna değil.
“İlk Adım” daha çok adımlar atacak.


Hayaller gerçeğe dönüşebilir
Geçen yıl “Gerçeğe dönüşen hayaller” başlıklı bir yazı yazmıştım. Hayali kuran kişi Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Levent Kırılmaz’dı. Bu öyküyü hatırlatıyorum.
Olay 2001’in ekim ayında başlıyor. Kırılmaz’ın görev yaptığı fakültede memur kadrosunda çalışan bir kişinin kızı, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’ni kazanıyor. Kırılmaz, yakın mesai arkadaşının kızını okutmak için gösterdiği gayretleri ve burs bulamaması karşısındaki üzüntüsünü yaşayarak görüyor. Aklına pratik bir çözüm geliyor. Kendisini kırmayacağını bildiği 10 kişiye konuyu açıyor ve onlara “deniz yıldızı” öyküsünü anlatıyor.
Bankada ortak bir hesap açılmasını, aylık 5 TL’lik kesinti talimatıyla bu genç kıza aylık 50 TL burs katkısı sağlayabileceklerini söylüyor. Konuştuğu herkes bu projeye gönüllü oluyor.
Babanın ve kızın sevincini onları o kadar etkiliyor ki, ilk ay dolmadan gönüllü sayısı 70’e çıkıyor. Tabii burslu öğrenci sayısı da artıyor.
Levent Kırılmaz ve arkadaşları bu gruba bir isim düşünmeye başlamışlar. Ve en uygununun “Eğitim İçin El Ele” olduğuna karar vermişler. Bursiyerlerle iç içe olmuşlar. İmkanlar doğrultusunda kültür gezileri yapılmış. Torbalı Metropolis, Karaburun ve Bergama’ya gidilmiş. Onların yakın çevreyi ve tarihi daha iyi bilmeleri, tanımaları istenmiş.
“Eğitim İçin El Ele”nin bursiyerleri işte bu yaşananları hiç unutmamışlar.
“İlk Adım” da işte böyle bir hikayeden çıkmış.