Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

28 Mart 2004 ta­ri­hin­de bir ya­zı yaz­mış­tım. Baş­lı­ğı­nı da “Ha­yat, hep 1-0 ön­de ol­ma sa­na­tı mı­dır?” di­ye at­mış­tım.
Bu­gün bu ya­zı­yı tek­rar­la­ma ih­ti­ya­cı duy­dum.
Ne­den mi?
Bir oku­ru­mun şu no­tu üze­ri­ne...
“De­ğer­li De­niz Si­pa­hi... Si­zin bir ya­zı­nız­da oku­du­ğum ‘Ha­yat ma­te­ma­tik de­ğil­dir?’ sö­zü­nü o gün­den be­ri ak­lım­dan hiç çı­kar­ma­dım. Bu sö­zün ben­de­ki et­ki­si ger­çek­ten çok faz­la ol­du. Sı­kın­tı­lı ol­du­ğum gün­ler­de oku­du­ğum bu cüm­le ve ken­di ken­di­me kal­dı­ğım bir­kaç gün şu yar­gı­ya var­dım. Ben son yıl­lar­da hep bir he­sap­laş­ma içi­ne gir­miş­tim. Ön­ce­den plan­la­dı­ğım olay­la­rın ger­çek­leş­me­me­si ha­lin­de te­la­fi­si zor ha­yal kı­rık­lıkları ya­şıyordum. Ba­na hak­sız­lık yap­tı­ğı­na inan­dı­ğım her­ke­se had­di­ni bil­dir­me ih­ti­ya­cı için­deydim. Bu yan­lış­tı... Söy­le­di­ği­niz gi­bi ‘ha­yat ma­te­ma­tik de­ğil­di’, bu­nu an­la­dım. ‘Ha­yat hep 1-0 ön­de ol­ma sa­na­tı mı­dır?’ di­ye bir uya­rı da bu­lun­muş­tu­nuz ya... Bu ko­nu­da da hak­lıy­mış­sı­nız. Si­zin iki, üç ya­zı­nı­zı her gün gö­re­bi­le­ce­ğim bir ye­re as­tım. Ama siz­den ri­cam bir ke­re da­ha ya­yın­la­ma­nız...”
İş­te o ya­zım...
*   *   *
Bir­kaç ay ön­ce bir ya­zı yaz­mış ve baş­lı­ğı­nı da “Ha­yat ma­te­ma­tik de­ğil­dir?” di­ye at­mış­tım. Ger­çek­ten de ya­şam ön­ce­den kur­gu­la­dı­ğı­mız bir se­nar­yo­ya as­la uy­mu­yor.
Za­man için­de öy­le ta­di­lat­lar yap­mak zo­run­da ka­lı­yor­su­nuz ki...
O ya­zım­da çek­me­cem­den çı­kan bir fo­toğ­raf­tan bah­set­miş ve or­tak anı­lar sa­ye­sin­de bu­lu­nan ki­şi­le­rin öy­kü­sün­den bah­set­miş­tim.
Ve şöy­le de­miş­tim.
“Fo­toğ­ra­fa ba­kı­yo­rum da... ‘Mü­hen­dis ola­ca­ğım’ di­yen; bir res­to­ran iş­le­ti­yor. ‘As­la ev­len­mem’ di­yen; üç ço­cuk­la içi­miz­de en faz­la ço­cuk sa­hi­bi olan ki­şi... ‘Ben onun­la ha­yat bo­yu be­ra­ber ola­ca­ğım’ di­yen; üçün­cü ev­li­li­ği­ni yap­ma­ya ha­zır­la­nı­yor. ‘İz­mir’den baş­ka bir yer­de ya­şa­ya­mam’ di­yen; ne­re­dey­se her iki yıl­da bir kent de­ğiş­ti­ri­yor. He­pi­miz için ha­yat da­ha ne sür­priz­ler ha­zır­lı­yor bi­le­mi­yo­rum. Yıl­lar geç­tik­çe ha­ya­tın ma­te­ma­tik ol­ma­dı­ğı­nı da­ha iyi an­lı­yo­rum.”
Ön­ce­den kur­gu­lan­mış bir se­nar­yo bel­ki da­ha az stres­li­dir ama ya sür­priz­ler...
Ha­ya­tı­mız­da­ki sür­priz­ler ol­ma­sa da­ha faz­la mı mut­lu olu­ruz?
Bir so­ru da­ha...
“Ha­yat hep 1-0 ön­de ol­ma sa­na­tı mı­dır?”
Ya da bir baş­ka de­yiş­le...
“Ha­yat hep bir he­sap­laş­ma üze­ri­ne mi ku­ru­lur. Kar­şı ta­raf­tan gol ye­me­me ve at­ma üze­ri­ne prog­ram­lan­mış bir dü­zen mi­dir?”
Bel­ki ya­şam bun­dan 30 yıl ön­ce­sin­den çok da­ha hız­lı, acı­ma­sız... Ka­bul edi­yo­rum.
Ama bu hız ve re­ka­bet or­ta­mı ar­ta­rak de­vam ede­ce­ği­ne gö­re he­pi­miz için bir öze­leş­ti­ri vak­ti gel­me­di mi? Ço­ğu “re­ka­bet”i kar­şı ta­ra­fı yok et­me ola­rak gö­rü­yor.
Oy­sa “or­tak­la­şa re­ka­bet” di­ye bir kav­ra­mın ol­du­ğu­nu ço­ğu­muz çok son­ra­dan ak­lı­mı­za ge­ti­ri­yo­ruz.
Bir ki­şi­nin iyi ola­bil­me­si için di­ğe­ri­nin sı­fı­rı tü­ket­miş ol­ma­sı ge­rek­mi­yor. İş­te la­fım ha­ya­ta böy­le ba­kan­la­ra...
Hırs ve id­di­ayı ka­rış­tı­ran­la­ra... 1-0 öne geç­mek için her şe­yi yap­ma­yı gö­ze alan­la­ra...
Sa­mi­mi­ye­ti, dü­rüst­lü­ğü, şef­faf­lı­ğı, in­san sev­gi­si­ni unu­tan­la­ra...
Ha­yat na­sıl ma­te­ma­tik de­ğil­se; 1-0 öne geç­me sa­na­tı da de­ğil­dir.
Bu dün­ya he­pi­mi­ze ye­te­cek ka­dar bü­yük, gü­zel...
Ve sür­priz­le­re açık...
O yüz­den son­ra­dan özür di­leye­ce­ği­miz söz­le­ri söy­le­me­ye­lim.
Her­ke­si ku­cak­la­ma­yı bi­le­lim.
Ha­ya­ta “gö­nül göz­lü­ğü­müz­le” ba­ka­lım. İna­nın ya­şam böy­le da­ha gü­zel...
Ben de bu­nu ya­pı­yo­rum.

Şu bar­bar Türk­ler!!! 
İkin­ci Dün­ya Sa­va­şı yıl­la­rın­da, ek­me­ğin kar­ne ile da­ğı­tıl­dı­ğı Tür­ki­ye’den, Al­man zul­mü­nün ya­nın­da aç­lık­tan kı­rı­lan Yu­na­nis­tan’a “Kur­tu­luş” ad­lı bir ge­mi ile yi­ye­cek yar­dı­mı baş­lar. Kı­ya­sı­ya sa­vaş­ma­mı­zın üze­rin­den he­nüz 20 yıl bi­le geç­me­miş­ken, yap­tı­ğı­mız sa­va­şın adı­nı ta­şı­yan “Kur­tu­luş” Ekim 1941  Ocak 1942 ta­rih­le­ri ara­sın­da Yu­na­nis­tan’a beş se­fer ya­pıp, 8 bin ton yi­ye­cek gö­tü­rür; an­cak al­tın­cı se­fe­rin­de ka­za so­nu­cu ba­tın­ca yar­dım­lar baş­ka ge­mi­ler­le sü­rer.
Ben­zer bir ola­yı İr­lan­da­lı­lar­la ya­şa­mı­şız. Lo­zan gö­rüş­me­le­ri sı­ra­sın­da, bü­tün Av­ru­pa­lı­lar sü­rek­li aley­hi­mi­ze oy kul­la­nır­ken, hep le­hi­mi­ze par­mak kal­dı­ran İr­lan­da tem­sil­ci­si­ne Yah­ya Ke­mal bu­nun ne­de­ni­ni so­rar. Ya­nıt şöy­le­dir:
“Biz bir yan­dan aç­lık ve kıt­lık­tan kı­rı­lıp, bir yan­dan sal­gın has­ta­lık­la bo­ğu­şur­ken (1845-1849) di­ğer Av­ru­pa­lı­lar­dan hiç­bir yar­dım ve des­tek gör­me­dik. Ama si­zin Os­man­lı de­de­le­ri­niz, yar­dım ola­rak hem pa­ra hem de ge­mi­ler do­lu­su er­zak gön­der­di­ler. O zor gün­ler­de bi­ze in­san­ca, dost­ça uza­nan eli as­la unu­ta­ma­yız. Siz her za­man des­tek­len­me­ye la­yık bir mil­let­si­niz!”
* * *
Aç­lık fe­la­ke­ti sı­ra­sın­da Sul­tan Ab­dül­me­cid, İr­lan­da hal­kı­na on bin ster­lin yar­dım­da bu­lun­mak is­ter; fa­kat ken­di top­rak­la­rın­da bu­lu­nan böl­ge­ye sa­de­ce iki bin ster­lin ver­me­yi ka­rar­laş­tı­ran İn­gil­te­re Kra­li­çe­si Vic­to­ri­a, Sul­tan’ın tek­li­fi­ne kar­şı çı­kar ve so­nuç­ta Os­man­lı ba­ğı­şı bin ster­li­ne iner. Ab­dül­me­cid bu­nun üze­ri­ne 1847 yı­lın­da İr­lan­da’ya ta­hıl yük­lü beş ge­mi gön­de­rir. İn­gi­liz­le­rin Dub­lin Li­ma­nı’na sok­ma­dık­la­rı ge­mi­ler, yük­le­ri­ni yet­miş mil uzak­lık­ta­ki Drog­he­da Li­ma­nı’na bo­şal­tır.
Ola­yın anı­sı­na Drog­he­da Be­le­di­ye­si’nce yap­tı­rı­lan şük­ran pla­ke­ti, 150 yıl ön­ce Türk ge­mi­ci­le­rin ağır­lan­dı­ğı es­ki be­le­di­ye sa­ra­yı­nın du­va­rı­na (şim­di­ki West­co­urt Ote­li) ça­kı­lır. Tö­ren­de ko­nu­şan İr­lan­da Bü­yü­kel­çi­miz Ta­ner Bay­tok, İr­lan­da asil­za­de­le­ri­nin pa­di­şaha gön­der­dik­le­ri ve ha­len Top­ka­pı Sa­ra­yı Mü­ze­si ar­şi­vin­de ko­ru­nan te­şek­kür mek­tu­bu­nu okur: “Aşa­ğı­da im­za­la­rı bu­lu­nan biz İr­lan­da asil­za­de­le­ri, be­ye­fen­di­le­ri ve sa­kin­le­ri, Ma­jes­te­le­ri ta­ra­fın­dan, acı çe­ken, ke­der­li İr­lan­da hal­kı­na gös­te­ri­len cö­mert ha­yır­se­ver­lik ve il­gi­ye en de­rin min­net­le­ri­mi­zi say­gıy­la tak­dim eder ve on­lar adı­na Ma­jes­te­le­ri ta­ra­fın­dan İr­lan­da hal­kı­nın ge­rek­si­nim­le­ri­ni kar­şı­la­mak ve acı­sı­nı din­dir­mek üze­re cö­mert­çe ya­pı­lan bin ster­lin­lik ba­ğış için te­şek­kür­le­ri­mi­zi arz ede­riz.” (Dış Po­li­ti­ka­da Bir ne­fes, Ta­ner Bay­tok, Rem­zi Ki­ta­be­vi)
* * *
Ken­di­si aç­ken bi­le, lok­ma­sı­nı da­ha aç olan­lar­la pay­la­şa­bil­miş “bar­bar ata­la­rı­mı­zı” say­gıy­la anı­yo­rum.
(Prof. Dr. Ül­gen Ze­ki Ok’un ka­le­min­den, ul­ge­nok@ul­ge­nok.net)