Dün kaldığım yerden devam edeyim. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, seçimlere altı ay kalmadan adaylığıyla ilgili bir açıklama yapmak istemiyor.
Kendine göre haklı olabilir. Yatırımlar devam ediyor.
Üç, dört aylık süre zarfında kentin geleceğini yakından ilgilendiren projeler bitirilmiş olacak.
Bir de mevcut belediye başkanı olarak herkesten daha avantajlı bir konumu bulunuyor.
Tanınırlılık oranı en yüksek seviyede, icraatlarıyla her an kamuoyunun karşısına çıkma şansına sahip...
Ve herkes Kocaoğlu’na göre hareket etmek zorunda.
Sadece CHP içindeki aday adaylarından bahsetmiyorum.
Diğer partiler için de Kocaoğlu’nun vereceği karar ayrı bir önem taşıyor. Yani kimse yaz ortalarında bu işin netleşeceğini beklemesin.
Büyük bir ihtimalle sonbaharda, kışa girerken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile Aziz Kocaoğlu bir görüşme yapar ve sonrasında durum netleşir.
CHP’nin İzmir’de izleyeceği yol haritası da ancak belli olabilir.
* * *
Demokratik Sol Parti’nin yerel seçimlerde nasıl bir politika izleyeceği henüz netleşmiş değil.
Görüşmelerin yapıldığını biliyorum.
Arzu edilen 22 Temmuz’daki seçimlerde olduğu gibi CHP ve DSP’nin bu sefer de seçim işbirliği yapmasından yana.
Ama fikir ayrılıklarının çok olduğu, DSP’lilerin bazı yerlerde adaylarının desteklenmelerini talep ettiklerini, CHP yönetiminin de bu talepleri fazla bulduğu ifade ediliyor.
CHP’lilerin sadece Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen’in adaylığına sıcak bakabilecekleri, diğer Büyükşehirlerin ise pazarlık konusu daha yapılamayacağı dile getiriliyor.
İşte bu görüşmelerin de İzmir’e yansıması olacak.
Görüşmeler olumlu giderse CHP-DSP ittifakında İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde bir ilçe belediye DSP’ye bırakılması büyük bir ihtimal.
İzmir’de bu ilçenin Konak ya da Bornova olabileceği söyleniyor.
* * *
AKP’de ise tam bir belirsizlik hakim. Konsantrasyonu kapatma davası üzerine yoğunlaşan partide, Anayasa Mahkemesi sürecinin bir an önce tamamlanması isteniyor.
Bunun bir tek nedeni yerel seçimlerde yola mevcut partiyle mi, yoksa yeni kurulacak bir partiyle mi devam edileceği...
Hangi koşul olursa olsun, AKP’de de adayın kış başına kalacağı kesin. Yine de gelişmeler adayın ismi üzerinde farklılıklar yapacaktır. İzmirlilerin iyi tanıdığı bir isimle vitrine çıkmak isteyen AKP, kalan süre de düşünüldüğünde medyatik bir isim üzerine yoğunlaşabilir. AKP’nin kapatılması halinde Ekrem Demirtaş isminin öne çıkabileceği kulislerde konuşuluyor.
* * *
Demokrat Parti’nin durumu ise tam bir meçhul.
Eğer konuşulduğu gibi bir lider değişikliği söz konusu olursa partinin yerel seçimlere asılacağı kesin.
Bu kan değişikliği Demokrat Parti’ye seçimi kazandırır mı bilinmez ama merkez sağda alınan her oyun AKP’yi yaralayacağı kesin.
Aynı durum MHP için de geçerli... MHP, 2009 Mart’ındaki seçimlere çok iyi hazırlanıyor.
İzmir’de yoğun bir çalışma sürdürüyorlar. Bir dakikayı bir boş geçirmiyorlar. Özellikle kentin varoşlarında MHP’nin alabileceği oylar kimseyi şaşırtmamalı.
* * *
Sonuç olarak...
Bu yaz çok konuşacak ve Aziz Kocaoğlu’nun kararını bekleyeceğiz.