Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

SİYASETE girmesinden mutlu olduğum insanlardan biri de Tunç Soyer...
Soyer, İzmir’in EXPO adaylığı sürecinde çok önemli bir görev üstlendi.
Ancak hükümetin bu projeyi kendine mal etmek istemesi ve organizasyonu buna göre kurmasıyla arada kaldı.
Arada kalmak zordur.
Bir yandan Dışişleri, bir yandan büyükşehir, bir yandan sivil toplum örgütleri, bir yandan bürokrasi çekiştirdikçe EXPO kadrosunun işi daha da zorlaştı.
Sevgili Tunç Soyer’i uzun yıllardır tanırım.
İlişkilerini, entelektüel zekasını, uluslararası deneyimini iyi bilirim.
Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etmemiz gerekir.
Soyer çok çalıştı, elinden geleni yaptı.
Eğer EXPO sürecinde derli toplu giden birçok ayrıntı varsa inanın Tunç Soyer’in bunda çok büyük katkısı vardır.
Her zaman yazıyorum.
Siyasette iddialı ve donanımlı isimlere ihtiyacımız var.
İşte Tunç Soyer...
Bornova Anadolu Lisesi’ni ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni iyi dereceyle bitirmiş. İsviçre Webster Kolej’de “uluslararası ilişkiler” alanında yüksek lisans yapmış.
Üniversite yıllarında Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oyuncu ve rejisör asistanı, Türk Haberler Ajansı’nda da muhabir olarak çalışmış.
Turizmle uğraşmış; Özdere Sultan Otel ve Gümüldür Denizatı Otel gibi yedi farklı tesisin genel müdürlüğünü yürütmüş. Aile şirketiyle birlikte Sığacık’taki Teos (Fransız) Tatil Köyü’nü işletmeye açmış. Avrupa Birliği’nden İzmir’e temin edilebilecek mali kaynaklar konusunda hazırladığı raporlarla Büyükşehir Belediye Başkanı, rahmetli Ahmet Piriştina’ya danışmanlık yapmış. İzmir Ticaret Odası’nda Dış İlişkiler Müdürlüğü ve Genel Sekreter Yardımcılığı yapmış. 
EXPO 2015 İzmir Yönlendirme Kurulu ve Yürütme Komitesi Genel Sekreterliği’ni üstlenmiş.
Ve birçok Avrupa Birliği projesini yürütmüş bir kişi...
Tunç Soyer...
Tunç Soyer’ler...
Hangi partiden olursa olsun...
İster AKP’den, ister CHP’den, ister MHP’den...
Siyasete girsin...
Siyasete ilke, kalite gelsin...
İddia gelsin...
İnsanlar umutlansın, geleceğe daha güzel baksınlar...


Bir Karşıyaka şarkısı
KARŞIYAKA Belediye Başkanı Cevat Durak, seçimler öncesi değerli dostum İsmail Uğural’ın televizyon programına katılmış.
Uğural, tarım ve ekonomi yazılarından biliyorsunuz.
Bir de siyasetin akıl adamı olarak...
Uğural’ın herkesin bilmediği bir özelliği de vardır.
Şiir yazar...
Bu özelliğini Durak’a söyler ve seçim sonrasında kendisine vermek üzere bir Karşıyaka şiiri yazacağını söyler.
İşte o şiiri yayınlaşacağım bugün... Cevat Durak bile görmeden, okumadan...
Hemen söyleyeyim.
Beste de geliyor.
Karşıyakalılar bu şiiri hep bir ağızdan okuyacak, şarkıyı da hep birlikte söyleyecek.
“Karşıyaka Şarkısı...” nı çok seveceksiniz.
İşte o şiir...
Karşıyakalı o; ne afilli fiyakalı sevdalı.
Hep sevdi sevildi; ne aşklar yaşadı fırtınalı.
Körfez vapuruydu ona hayatı sevdiren.
Bir çay içimiydi geçen zaman rüzgarlı martılı.
*    *    *
Namuslu dürüst ol hep böyle kal demişti ona babası.
Sen Karşıyakalısın aydınsın diyordu hatırası.
Bostanlı’dan iskeleye yürürken her yer yeşil kırmızı.
Özgürlüktür sana yakışan geçmişinin mirası.
*    *    *
Ah Karşıyaka sen bir şarkısın gönül telimsin.
Donanmacı Alaybey’den yükselen sesimsin.
Özlerim seni ne zaman uzaklaşsam.
Bir an önce dönsem de seninle kucaklaşsam.
*    *    *
Karşıyakalı o; ne afilli fiyakalı sevdalı.
Kemalpaşa caddesindeki gururlu delikanlı.
Onurlu çalışkan ol böyle kal demişti babası.
Seveceksen adam gibi sev diyordu hatırası.
*    *    *
Karşıyakalıyız delikanlıyız ayrıcalıklı.
Yaşı geçse de hayatı geçse de hep rüzgârlı.
Güneşle doğarız İzmir’e doğru uçarız.
Taşıyacaksın o kimliği gururla Karşıyakalı.
*    *    *
Tarihimi kültürümü Gümüşpala’dan seyretsem.
Küçükavcı’da kahve, Sakıpağa’da ayran içsem.
Temizocak’tır benimle yürüyen geleceğe.
Ah bir de Karşıyaka’mı şampiyon görsem.
*    *    *
Sana yazılan şarkılar türküler hep seninle.
Bana miras kalan gurur ve onur hep benimle.
Gel bu yana oturalım sofraya yâd edelim o günleri.
Hiç bitmeyecek sevdamız Karşıyakalılık bizimle.