Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son dönemde siyasetten başka bir şey konuşmuyoruz.
Gayet normal...
Siyasi tansiyonun yükseldiği dönemlerde bu hep böyle olur; bir de bunun üzerine global kriz de eklenince endişeler daha da artıyor.
Çünkü önemli sivil toplum örgütlerinin uyarılarını hükümet pek de fazla dikkate almadı.
Başbakan Erdoğan’dan, “ABD’deki kriz bizi fazlasıyla etkilemez hatta krizden faydalanabiliriz” anlamına gelen bir açıklama gelince bu kaygı daha da artmış oldu. Oysa beklentiler çok daha kapsamlı bir ekonomik programdı.
Toplumun genelinde bir alternatif arayışı var.
Çünkü geçmişin deneyimleri tek başına iktidara gelen partilerin ikinci dönemlerinde yalpalamalar olduğu, çözülmeler yaşandığı, halkın beklentilerinden uzakta politikalar üretildiğini gösteriyor.
Bugün de çok farklı değil.
Son altı yılda yapılan anketlerde en popüler lider olarak gözüken, en kritik dönemlerde bile bu konumunu koruyan Erdoğan’ın, son yaşanan tartışmalardan sonra “güvenirlilik endeksinde” düşüşler olduğunu gösteriyor.
Peki AKP’nin tek alternatifi CHP mi?
22 Temmuz seçimlerinden önce gittiğim yurt gezilerinde seçmen profilinin son 10 yılda önemli değişiklikler gösterdiğini gördüm.
CHP’nin, MHP’nin, Demokrat Parti’nin verdiği mesajların buralarda algılanmadığını hissettim.
Böyle olunca da yüzde 47’lik bir seçim sonucu karşımıza çıktı.
Doğal olan şudur.
* * *
Ya CHP, MHP, Demokrat Parti farklı söylemler geliştirerek seçmeni tavlamaya çalışacaktır ya da yeni bir parti ve siyasi gruplar ortaya çıkarak bu boşluğu dolduracaktır.
Bir gerçek daha var ki...
O da Türkiye’nin son beş yılda daha da muhafazakar bir kimliğe büründüğüdür.
CHP’nin bugün kullandığı dille bu seçmenin oyunu alması neredeyse imkansızdır.
Bu oylara MHP ve Demokrat Parti taliptir.
Ama bu iki parti için de radikal bir takım değişiklikler beklenmektedir.
Örneğin MHP lideri Devlet Bahçeli’nin daha çok ekonomi konuşması isteniyor.
MHP’nin nasıl bir ekonomi programı uygulayacağını herkes merak ediyor.
Bugünün dünya düzenin ve yeni gelişmelere paralel MHP neleri önermektedir?
Avrupa Birliği yolunda olan bir Türkiye için MHP’nin de bir açılım yapması bekleniyor.
Bahçeli’nin çoğu söylemi AB karşıtı söylemler...
Oysa Avrupa yolundan uzaklaşan bir Türkiye her dönemde patinaj yapıyor.
MHP’nin demokratik açılımlar konusunda daha cesur olması gerekiyor.
MHP’nin elinde iyi kadroları var. Ancak bu kişiler nedense vitrinde değil. Bu kadrolar MHP’yi anlatsalar, programlarını paylaşsalar ve kamuoyunun isteklerine uygun revizyonlara gitseler alacakları sonuçlar çok daha farklı olur.
* * *
Demokrat Parti’de ise hala genel başkanlıkla ilgili tartışmalar devam ediyor.
Yaklaşan yerel seçimler bile partideki hareketlenmeyi hızlandıramadı.
Peki partinin merkez yöneticileri 2009 Mart’ında da kötü sonuç alırlarsa bunu nasıl açıklayacaklar?
AKP’ye oy atmayı düşünmeyenlerin alternatifi azalıyor. CHP’nin oyları partinin göstereceği performansa ve yerel seçimlerde göstereceği adaylara bağlı olarak yüzde 10-15 artış gösterebilir. Ama bu oran bile CHP’ye yetmeyecektir.
CHP’nin mutlaka yeni bir dil kullanması gerekmektedir.
Bu tabloya göre AKP’nin alternatifi hazırlanmış iyi bir programla yeni muhafazakar bir partidir.
Bugünkü fotoğraf onu gösteriyor. Mevcutlar ellerinde programları ya değiştirecekler ya da halkın tercihlerine rıza gösterecek. Geriye de başka bir yol kalmıyor.