Bir toplumda adalet ve güven duygusu ancak böyle katledilir.
Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca ile Bahçelievler katliamı hükümlüsü Haluk Kırcı'ya TBMM'de sağlanan "af ödülü"nden söz ediyoruz.
DSP ile MHP el ele verdi; Anayasa Mahkemesi'nin Şartla Salıverilme Yasası'nda öngörülen 10 yıllık ceza indiriminin 1991 affından yararlananlara da uygulanabilmesinde "eşitlik" gözeten bir yasayı Meclis'ten geçirdiler. Kamu yararına onlarca teklif gündemde beklerken, "kamu vicdanı"nı sızlatan bir düzenlemeyi içlerine sindirebildiler!
Son umut Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "katillere özgürlük" tanıyan yasayı "veto" etmesinde... Aksi halde, Milliyet Gazetesi Genel Yönetmeni Abdi İpekçi'yi öldüren Mehmet Ali Ağca, yakında serbest kalacak. 1980 öncesinin bir başka "ölüm makinesi" Haluk Kırcı da, 7 genci öldürmenin karşılığında 70 yıla mahkum olmuşken, toplam 4 yıl 2 ay ceza çektikten sonra salıverilecek.
MHP'nin TBMM Adalet Komisyonu'ndaki üyelerine bakılabilirse bu kadar ceza bile fazla! Orhan Bıçakçıoğlu, "Bizimkiler niye içeride?" diye soruyor. DSP'li Adalet Bakanı ise, Kırcı ve Ağca'nın aftan yararlanma olasılığı karşısında stajyer avukat gibi, indirim hesabı yapıyor.
Oysa İpekçi ailesinin avukatı Turgut Kazan'a göre Şartla Salıverilme Yasası'ndan yararlanmanın koşulu, ikinci bir eyleme yöneliktir. Ağca ve Kırcı'nın aynı eylemden ceza indirimine girmesi söz konusu olamaz.
Hikmet Sami Türk, tartışmalı bir konuda "adalet"i savunacağına, MHP'lilerle birlikte Ağca ve Kırcı'yı kurtarmanın yollarını arıyor. DSP'li milletvekilleri de "Af amacından saptı" diye günah çıkarıyorlar.
Geç olmadı mı?
Baklava çalan çocukları kurtaracağız, kreşe gardiyanların götürdüğü Aylanur'un annesini cezaevinden çıkartacağız diye çıkartılan af döndü dolaştı, Papa'yı vuran İpekçi'nin katili Ağca'yı kapsadı.
Abdi Bey'in kızı Nükhet İzet İpekçi isyan ediyor:
"Babam gibi, hep idam cezasına karşı olan biri kimliğiyle, idam edilmiş bir Ağca'nın ağırlığını taşıyamayacağım hissim neye yaradı? Ondan sonra gelen her cinayette, 'Bu ne acizliktir, can güvenliğini koruyamama acizliği nasıl bu kadar tekrar edilebilir?' sorusunu sormam neye yaradı? Kim duydu? Kahramanlar ve aklananlar çoğaldıkça, katillik meşrulaştıkça bu bizden sonra gelecek daha çok kuşağın sorunu olarak kalacak.
Kahraman katilli bir ülke kimliğini hiçbirimiz içimize sindirmemeliyiz. Ağca zaten pişmanlığını dile getirip, özür dilemedi ki, affedilsin."
İpekçi, sosyal demokrat çizgisiyle 1979 yılında öldürülene dek Ecevit'e en çok destek veren aydınlardan biriydi.
Abdi Bey vurulduğunda Ecevit başbakandı.
Ağca'yı kurtarmak da, Bülent Bey'in başbakanlık döneminde gerçekleşiyor. Çok yazık.
Şarkı sözlerindeki gibi...
"Neler oluyor bize..."