Bazılarımız tarafından oldukça iyi bilinen ve sık sık gidilen, bazılarımız tarafından bilinmeyen ama yaşanılan son depremle gündeme oturan komşu kapısı Kos'a hoşgeldiniz!
Hayat hikâyesinin birçok efsane ile dolu olduğu, kısa boylu olduğu ve benim için en önemlisi çok seyahat ettiği söylenen tıbbın babası Hipokrat'ın da İstanköy (Kos) adasında doğduğu söylenir.
Günümüz insanının sağlıklı yaşamına kattıkları için teşekkür edip, seyahati çok sevmesini örnek alarak Bodrum’dan bir ferry ile 45 dakikada vardığım İstanköy adası beni tüm güzellikleri ile kabul etti.Yeme & İçme &Gezme & Deniz & Kum & Güneş hepsi bu adada!
Ada Avrupa Birliği üyesi olduğundan giriş için schengen vizesi istiyor. Turistik vizeniz yoksa kapı vizesi de alabilirsiniz. Fakat belirtmeliyim ki adaya gider gitmez sizi uzun bir vize kuyruğu bekliyor olacak. Limana yanaşmadan hemen öce ilk inen siz olmak için atakta bekleyin ve yanaşır yanaşmaz freeshopa takılmadan gümrük memurunun önüne doğru gidin. Dönüşte alışveriş için vaktiniz olur zaten..
Genel olarak Kos'ta fiyatlar Avrupa'ya kıyasla daha düşük ve Türkiye ile neredeyse ayni. Euro bölgesi olmasını da hesaplayarak söylüyorum Türkiye'de para harcamakla aynı oranda para harcanıyor fakat porsiyonlar oldukça büyük. Yani aslında fiyat fayda endeksi oldukça verimli. Gidersen aklında bulunsun
Ege'nin göbeğinde adada olunca denize girmek kaçınılmaz son. Bana sorarsanız en güzel plajlar adanın arka taraflardakiler ancak limandakiler bile oldukça iyiydi. Tesisler yeme & içme karşılığında şemsiye, şezlong ve duşu ücretsiz veriyor. Üstelik bir kahve bile içseniz durum aynı...
Dilerseniz adaya kendi aracınızla geçebilirsiniz ya da buradan araba kiralayabilirsiniz. Bahsettiğim güzel plajlara gidebilmek için bir araca ihtiyacınız olacak. Ama inanın bana una değecek güzellikte yerlere rahatça gitmenize yardımcı olacak. Yollar genellikle bozuk ve tek yön biraz şaşırabilirsiniz fakat kaybolmanıza imkan yok.
Akşam üstü için yapılacak en iyi şeylerden biri tavernaların bulunduğu Zia Tepe'sine çıkmak.Türk köylerinden geçerek çıktığımız Zia Tepe'sinde yol boyunca harika manzaralar yakaladık. Tepe güneş batışı ile meşhurmuş zaten. bu yüzden buraya gelecekseniz mutlaka güneş batışına denk getirin. Farklı yöresel lezzetleri deneyebileceğiniz mekânların sayısı oldukça fazla. Ama daha iyisi hepsinde milli giysilerle yapılan geleneksel danslar eşliğinde vakit geçirmek mümkün.
Unutmadan bölgede sadece taverna yok tabii sokak boyunca çeşitli hediyelik eşya ve incik boncuk satan dükkânlar da oldukça renkli.
Aman oraya kim gidecek demeyin gidin! Ama sabahın köründe değil. Alın sevdiceğinizi yanınıza güneşi batırın. Sonra da bi güzel yemek yersiniz.
Okura tavsiyelerim:
-
Ramazanda gelin, her yer çok sakin oluyor
-
Ramazanda alkol almıyorsanız gelmeyin, ortam alkol al diye bağırıyor.
Biliyorum kendimle çeliştim olur o kadar.
Dönmeden önce yapılacaklar listemi belirtiyim hemen;
-
Denize gir. Adanın arkasındaki plajlar harika! Hiç bi yer bulamazsan merkez bile çok güzel.
-
Komik trenleri var yarım saat 40 dk kadar bir turları var 5 euro karşılığında şehri gezdiriyor. Saçma deme yap onu ben bayaaaa eglendim.
-
Merkezde sahilde tavernalar var. Caravelle bayaa iyi. Sahibi İbrahim abi, gel burada canin ne isterse ye. Bi de benim icin mythos ic lutfen.
-
Meydanda caminin altında Aeaos cafe var. Ben Kahvaltımı burada yaptım. Sevimli, makul fiyatlı(hatta ucuz),lezzetli kahveleri var. Ic bi tane! Onlar Greek dio ama Turk khvesi ic. Bizimkinin ne kadar iyi olduğunu görmüş olursun.
Not1: Ferry seçenekleri birden fazla Turgutreis’ten olan daha kısaymış ama ben merkezden kalkanı kullandım. Ücreti Gidiş dönüş 30 Euro
Not2: Ada ev yapımı limonataları ile meşhur. Mandalinalı olana bayıldım. Mutlaka deneyin.
Yazıyı okuduysan ve daha fazlasını merak ediyorsan bir de izlemek ister misin?
https://www.youtube.com/watch?v=S81t3xFfKJ0
Beğenirsen abone ol bence!
Youtube : Parttime Traveller
İnstagram : @deethem
