Dr. Demet Erciyes

Dr. Demet Erciyes

demeterciyes@yahoo.com

Tüm Yazıları

Kanda kötü kolesterol ne kadar fazlaysa damar tıkanıklığı riski o kadar fazla, iyi kolesterol ne kadar fazlaysa aynı risk o kadar az...

Kolesterolün de hayırlısı

Uzun zamandır medyada tartışma konusu olan bazı doktorlar tarafından aksi iddia edilen ama bilim dünyasında ve biz kardiyologlar arasında kalp damar hastalıkları yönünden tartışmasız risk faktörü olarak kabul edilen kolesterol neden önemlidir, iyisi, kötüsü nedir biraz bundan bahsedeceğim.

Kolesterol damar tıkanıklığını oluşturan plakların yapıtaşlarındandır. Vücudumuzdaki kalp ve beyin gibi hayati organlar dahil bütün organların beslenmesi ve oksijen alması damarlar yoluyla taşınan kan sayesinde olur. Plakların ilerlemesiyle bu damarlarda meydana gelen tıkanıklıklar kalp krizi, inme ile birlikte birçok organ yetersizliğine de yol açar. Kolesterol kan damarlarında tek başına dolaşamaz. Kolay tarifiyle lipoprotein adı verilen arkadaşlarıyla birlikte takılır. Gerçek hayatta da olduğu gibi bu arkadaşların iyisi de vardır kötüsü de. İyi arkadaşlar HDL (High Density Lipoprotein) parçacıklarıdır.

Haberin Devamı

HDL’yi düşüren sebepler

Bunları hayırlı arkadaşlar olarak da adlandırabiliriz. Kötü arkadaşlar ise LDL (Low Density Lipoprotein) parçacıklarıdır. Kötü arkadaşlar (LDL) kolesterolün damar duvarına yapışarak damar tıkanıklığını oluşturan plaklara yol açmasına sebep olurken iyi arkadaşlar (HDL) damar duvarına yapışmış kolesterolü söküp, karaciğere geri taşıyarak oradan safra yollarıyla atılmasını sağlar. Bu nedenle kanda kötü kolesterol (LDL-kolesterol) ne kadar fazlaysa damar tıkanıklığı riski o kadar fazla, iyi kolesterol (HDL-kolesterol) ne kadar fazlaysa aynı risk o kadar azdır. HDL’nin ideali kadınlarda 50’nin, erkeklerde 40’ın üstü olarak düşünülebilir.

HDL düşüklüğü genetik olabilir. Sigara verdiği birçok zararın yanı sıra HDL’nin de düşmesine sebep olarak damar tıkanıklığına zemin hazırlar. Kadınlarda östrojen hormonu HDL’yi yükseltir. Ama bu özelik menopozla birlikte östrojenin azalmasıyla kaybolur ve iyi huylu kolesterol düşer. Bu nedenle menopozdan sonra kadınlarda kalp hastalığı riski de öncesine göre daha fazladır. Hareket azlığı, obezite, insülin direnci, diyabet, hipertansiyon, dengesiz beslenmeyle beraber düşük HDL sık görülür.

Haberin Devamı

HDL’nin yükselmesi için

Her gün düzenli aerobik egzersiz öneririm. Mümkünse günlük en az 30 dakikalık yürüyüşlere zaman ayırın. Omega 3, HDL’yi yükseltir. Bu nedenle haftada iki kez somon, sardalya, uskumru gibi yağlı balıkları tüketmenizi öneririm. Yemeklerde, salatada zeytinyağı kullanıp, ceviz, keten tohumu, çörek otu, semizotunu yiyecekleriniz arasında tercih edebilirsiniz. Ayrıca balık, deniz ürünleri, elma, kuru erik, mantar ve fındıkta bulunan krom da HDL’yi yükseltmeye yardımcı olur. Bir araştırma sonucu portakal suyunda bulunan hesperidin adlı maddenin de HDL’yi yükselttiği gösterilmiş. B3 vitamini olan Niasin, HDL üretimine yardımcı olan apolipoprotein A1 adlı proteinin parçalanmasını önleyerek HDL’nin yükselmesine yardımcı olur. İlaç olarak kullanılacaksa doktor kontrolünde alınmasını öneririm. Ateş basması, yüzde kızarma gibi bir yan etkisi olabilir. Sığır eti, tavuk, balık, tahıl unu, mısır unu, yumurta ve sütte, karaciğer, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, tam buğday yapılmış ekmek, mantar, kuru bakliyatlar, badem, fındık, dereotu ve terede niasin bulunur. Özellikle siyah üzümün kabuğunda daha çok bulunan resveratrol de HDL’nin yükselmesinde etkilidir. Bu sebeple Fransızların kırmızı şarabın HDL’yi yükselttiğine dair yapılmış çalışmaları mevcuttur. Ayrıca kolesterol düşürücü ilaçların da HDL’yi bir miktar yükseltme etkisi gösterilmiştir.