Dr. Demet Erciyes

Dr. Demet Erciyes

demeterciyes@yahoo.com

Tüm Yazıları

Sağlıklı beslenirken üç beyaza dikkat edin deriz. Un, şeker ve tuz. Bunlar aslında yediğimiz yiyeceklerin içeriğinde soframızda sık olarak karşımıza çıkıyor. Bazı özel durumlar hariç tamamen kaçınmaktan daha çok ne miktarda alındığı önemli. Gelin tuz ve şeker fazla tüketildiğinde nelere yol açıyor bir hatırlayalım.

Oruç tutarken tuz ve şekere dikkat

Geçen hafta ‘Dünya Tuza Dikkat Haftası’ idi ve ben de fazla tuzun zararlarından biraz bahsetmiştim. Tuz vücudumuz için gerekli bir mineraldir. Sıvı elektrolit dengesini sağlamak için, sinirlerin ve kasların işlevi için tuz önemlidir. Ancak gereğinden fazla miktarda alındığında yüksek tansiyon, damar sağlığı, böbrek sağlığı, kalp yetersizliği, ödem, mide kanseri ve kemik erimesi için tehlike yaratır. Tuzlu bir yiyeceğin bizi çok susattığını biliyoruz. İşte bu nedenle özellikle sahurda tükettiğimiz yiyeceklerin içerdiği tuz miktarına dikkat etmeliyiz. Fazla tuz zaten zararlı onu biliyoruz. Ancak burada fazla tuzun bir başka yan etkisi olan susuzluk hissi gün boyunca bizi zorlayacaktır. Bu bahsettiğim sofraya gelen yiyeceklere ektiğimiz sofra tuzunun yanı sıra gizli tuzlu yiyecekleri de kapsıyor. Örneğin lezzet versin diye yemeklerimize eklediğimiz hazır soslar fazla miktarda da tuz içerir. Ketçap ve soya sosu bunların başında gelir. Hazır çorbalar, salam, sucuk ve sosis gibi yiyecekler sağlıklı olmamakla birlikte gizli tuz içerdikleri için bizi susatacaktır.

Haberin Devamı

Bağımlılık yaratabiliyor

Gelelim şekere, tatlı tatlı insanı kandırarak ipin ucu kaçırıldığında zehir haline dönüşebilen şeker en çok da çocuk yaşta damak tadına yerleşip alışkanlık hatta bağımlılık yaratabiliyor. Şekerde hiçbir vitamin yoktur. Mineral içermez. Protein, yağ gibi besin değeri de yoktur. Dolayısıyla boş kalori yükü olarak şekerin tüketimi bize sadece fazla kilo olarak geri döner. Şekerin bolca tüketimi onu hücre içine sokmaya çalışan insülin hormonunun da bol salgılanmasına yol açar. Zamanla insülin direnci gelişir. Obeziteye zemin hazırlar ve kilo vermek de zorlaşır. İnsülin hormonundaki bu dengesizlik çabuk acıkmaya yol açar. Gerçekten de şekerli bir gıda tükettiğimizde daha çabuk acıkırız. İşte oruç tutarken de özellikle de sahurda şeker oranı yüksek gıda tüketirsek bu bizi uzun süre tok tutamaz. Ek olarak şeker diş çürümeleri, kanda E vitamini eksikliği, egzema, cilt hastalıkları, DNA yapısında bozulma, krom ve bakır minerali eksikliğine sebep olur. Vücudun kalsiyum ve magnezyum emilimini güçleştirir. Vücuttaki kolajenin yapısının bozulmasına yol açar. Bağışıklık sisteminin işleyişini bozar. Özellikle çocuklarda hiperaktiviteyi ve konsantrasyon bozukluğunu artırabilir. Bu nedenle oruç tutarken her şeyin azı karar çoğu zarar olduğunu bilerek tuz ve şekeri dikkatli tüketmeliyiz.