Dr.Eser Alptekin

Dr.Eser Alptekin

dreseralptekin@gmail.com

Tüm Yazıları

Bazı hastalarım, el ve ayaklarındaki uyuşmadan ya da karıncalanmadan çok şikayet ediyor. Bu tür rahatsızlıklarda çevresel sinirlerin bir kısmının veya tamamının tutulumu sonucu ortaya güçsüzlük ve duyu şikayetleri çıkıyor. Genel olarak bu hastalıklar, polinöropati olarak isimlendiriliyor. Bu hastalıklar genetik olabilir ya da sonradan kazanılabilir. Sinir tutulumuna yol açan edinsel hastalıklar arasında kanser, bağışıklık sistemi bozuklukları ve bazı metabolik hastalıklar yer alıyor.
Polinöropatiler hastalık sürelerine göre üçe ayrılıyor
1-Akut (kısa dönem)
2-Subakut (orta dönem)
3-Kronik (uzun dönem)

Haberin Devamı

His kusurları
Sinirlerin etkilenmesi uçtan gövdeye doğru olduğu için his kusurları ve kas kayıpları önce ayak parmaklarından başlıyor. Sonrasında gövdeye doğru yükseliyor. Hatta his kusurunun dağılımı o kadar tipik ki, hasta eldiven ve çorap giymiş gibi hissediyor. Bu his kusurlarına tendon reflekslerinin kaybolması da eşlik ediyor. Merdiven çıkma ya da saçları taramada güçsüzlük, kramplar veya kas seğirmeleri gözlenebiliyor. Otonom sinir sistemi denilen vücudun bağımsız çalışan sinirlerinin tutulması sonucundaysa baş dönmesi, sıcağa katlanamama, terlemede artış ya da azalma, cinsel fonksiyon bozuklukları da izlenebiliyor.
Polinöropatilerin en sık nedenleri arasında şeker hastalığı geliyor. Özellikle dünya çapında obezitenin artması nedeniyle daha sık Tip 2 diyabet izleniyor. Şeker hastalığında polinöropati bazen ilk semptom olabiliyor. Ağızda kuruma, aşırı su içme ve özellikle geceleri idrar artışı gibi bulgulardan önce el ve ayaklarda ‘duyu kusuru’ fark edilebiliyor. Bu tip duyu kusurları erken dönemde EMG gibi sinir hızını ölçen tetkiklerle tespit edilemeyebiliyor. Bu noktada detaylı nörolojik muayene önem kazanıyor.

Tedavi süreci
Yeni tanı konan şeker hastalıklarındaysa daha şiddetli bir tablo ortaya çıkabiliyor. Bu rahatsızlıkta bacaklarda his kusuru ve ağrılar ortaya çıkıyor. Şeker kontrolünün sağlanmasıyla şikayetler de geriliyor. Rehabilitasyon aşamasına geçildiğinde akut dönemde yatak bakımı ve pozisyonlama ön plana çıkıyor. Bu hastalarda ilk dönemde solunum ve yutma güçlükleri etkin bir şekilde rehabilite edilmeli. Elektriksel uygulamalarla kas gücü ve kitlesi korunurken, aynı zamanda ağrı kontrolü sağlanabiliyor.
Kasları germe öncesi hastaların tolere edebildiği kadar sıcak uygulanmalı, soğuk uygulamalarla nöropatik ağrı denen sinir uçlarındaki bozulmalar sonucu oluşan ağrılar kontrol altına alınmalı. Akut güçsüzlük dönemlerinde hastalara tekerlekli sandalye, baston, koltuk değneği gibi destekler sağlanmalı.
Akut polinöropatilerde hasta ölümcül bir durumu olduğunu düşünebiliyor, bu nedenle korkuları giderilmeli ve psikolojik destek verilmeli. Hastalık kronikleştiğindeyse depresyona sık rastlanıyor.
Polinöropatinin tedavisinde temel amaç hastalığı başlatan süreci durdurmak, mümkünse geri çevirmek. İlaç tedavisinde epilepsi ilaçları, antidepresanlar ve lokal anestezikler kullanılıyor.