Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dr. Akkan SUVER

Büyük önderin büyük rehberi

Bugün Haydar Aliyev’in ebediyete intikal edişinin ondördüncü yılındayız. Bu, bana Haydar Aliyev’in Hüseyin Cavid’in naaşını Sibirya’dan getirtip Nahçıvan’da toprağa koyduktan 14 yıl sonra ona yaptırdığı Anıt Mezar’ın açılışını hatırlattı.

Pek iyi bilinmektedir ki, büyük önderlerin büyük rehberleri vardır.

Azerbaycan Devleti’nin kurucu Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in rehberi de Hüseyin Cavid’ti. Bir başka deyişle Haydar Aliyev’in ebediyete intikalinin ondördüncü yılında Hüseyin Cavid’in de vatan toprağına konulmasından ondört yıl sonra mezarının bir Anıt’a dönüşmesinin yıldönümünde aralarında bulunduğuna inandığım ruh birlikteliğine değinmek istedim.

Haberin Devamı

Belirtmem gerekir ki, Hüseyin Cavid 20. Yüzyılda Azerbaycan edebiyatının, kültürünün gelişmesinde eşsiz hizmetler göstermiş bir aydındır. Eserlerinde kullandığı dille Azerbaycan ile Türkiye arasında edebi lisanın ortaklığını savunan Hüseyin Cavid’in ortaya koyduğu düşünce yüzyıl öncesinden bugüne hitap eden bir felsefedir. Hüseyin Cavid alışılmışın dışında bir görüşle o gün eskiyen her şeye karşı çıkar ve ferdin arzuları ile toplumun istekleri arasındaki karşıtlıkları bir mütefekkir gibi yol haritası çizerek, gösterir. Hüseyin Cavid’in dili samimidir, saf insani duyguları ortaya koyarken halkı cehalet ve karanlıkta bırakanlara karşı acımasızdır.

Haydar Aliyev ile Hüseyin Cavid’i birleştiren, örtüştüren çizgi; medeniyet kavramı, barış konsepti ve Türklük idealine olan yüksek sadakatleriydi. Haydar Aliyev, komünizmin en sıkı günlerinde yasağa rağmen özgürlük, devrim, hak ve insanlık şairi Hüseyin Cavid’i özümsemişti. Hüseyin Cavid de komünizmin en yoğun olduğu günlerde özgürlük inanışını, Türklük kavramını ve medeniyet düşüncesini şiirlerinde, romanlarında, yazılarında hiç kopmadan sürdürmüştü.

O diyordu ki:

“Turana kılınçtan daha keskin, ulu kuvvet

Yalnız medeniyet, medeniyet, medeniyet”

İnsanları cehalet ve karanlıkta bırakanlara karşı kavgasında ileri sürdüğü düşünce medeniyet ölçüsüdür.

Haydar Aliyev de ülkesinin başına geçtiği günden ebediyete intikal ettiği güne kadar medeniyet için hizmet etmişti. Hüseyin Cavid’i anlatırken de; “Hüseyin Cavid’in yaratıcılığı, tüm faaliyeti Azerbaycan halkının medeniyetini yükseltmekten, halkımızı özgür ve bağımsız yapmaktan oluşmuştur” demişti.

Haberin Devamı

Barış düşüncesini anlatırken de, Hüseyin Cavid;

“Kesse her kim dökülen kan izini

Kurtaran Dahi odur yeryüzünü” demekteydi.

Büyük önderin büyük rehberi

Barışı masada aradılar

Haydar Aliyev Ermenistan meselesine barış düşüncesiyle yaklaşmayıp silah gücüyle yaklaşsa bugün pek çok şey değişik olabilirdi. Ama hem Haydar Aliyev hem de İlham Aliyev Ermenistan meselesinde barışı masada temin etme üzerine çizdikleri yol haritasındadırlar.

Aralarında bulunan sayısız ruh beraberliği talihin Haydar Aliyev’e verdiği ilk imkanda ortaya çıkar.

Aliyev, komünizmin zor günlerinde; Azerbaycan’da söz sahibi olduğunda, büyük bir irade ve kararlılık gösterip rehberinin naaşını Sibirya’dan Nahçıvan’a getirtir. Yıl 1982’dir. 29 Ekim 1996 tarihindeyse mezarının üzerine inşa ettirdiği Anıt Mezar’ın açılışında ondört yıl sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı olarak aynen şunları söyleyecektir:

Haberin Devamı

“Hüseyin Cavid, Azerbaycan halkını, onun medeniyetini, edebiyatını, ilmini yükseklere kaldıran büyük şahsiyetlerden biridir. Hüseyin Cavid’in yarattığı eserler Azerbaycan Halkı’nın milli servetidir.”

Hüseyin Cavid’in mezarının Haydar Aliyev tarafından ondört yıl sonra Anıt Mezarına dönüştürülmesi ile Haydar Aliyev’in ebediyete intikalinin ondördüncü yılında bu iki büyük insanı birlikte anmak istedim. Ruhları şad olsun.