Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Prof. Dr. Özcan Köknel

1 Eylül tarihinde yapılan, geleneksel adli yıl açılışı tartışmalara neden oldu. Barolar Birliği Cumhurbaşkanı Sarayında yapılan açılış törenine “Bağımsızlık ve tarafsızlık değerlerine aykırı olduğu” gerekçesi ile katılmadı. Açılış toplantısında Cumhurbaşkanı’ nı ayakta ve oturarak karşılayan, alkışlayan, alkışlamayan yargıçlar, savcılar oldu. Bu davranışlar da tartışıldı. Daha önce, HSYK yapısı, görevi; Balyoz, Ergenekon davaları da tartışılmıştı. Bu örnekler çoğaltılabilir.

Haberin Devamı

15 Temmuz darbe girişiminden sonra, FETÖ ile ilişkisi olanlar açığa alındı. Gözaltında tutuldu, tutuklandı. Her gün operasyonlar yapılıyor. Bu operasyonlar “Kurunun yanında yaş da yanmasın”, “At izi ile it izi karıştı” tartışmasına yol açtı. Tartışmalara neden olan sorunlar adalet, hukuk kuruluşlarında görev yapan bir kısım savcının, yargıcın, avukatın “Yüce Adalet” “Hukukun Üstünlüğü” “Hukukun bağımsız, tarafsız olması” ilkelerine uymadığı için ortaya çıktı. Bu ilkeler adaletin, hukukun etiğidir.

Bilindiği gibi toplumsal durumu, rolü, yeri olan insanlar benlikleri, kimlikleri, kişilikleri; eğitim ve öğretim alanı ve düzeyi ile çalışırlar; topluma hizmet verirler. Ancak her alanda görev yapan, meslek sahibi olanların “meslek etiğine” uygun davranması gereklidir, zorunludur.

Türkçe sözlükte “etik” karşılığı “ahlak” sözcüğü verilmiştir. Ahlak karşılığı: bir toplumda insanların benimsediği, uymak zorunda olduğu davranış biçimini belirleyen ilkeler, kurallar denilmektedir.

İnsan-insan, insan-toplum, toplum-toplum, hatta uluslararası ilişkilerde bile, çatışma, sürtüşme görüş ayrılığı olabilir. Bu durumda çözüm “meslek etiğine” uygun düşünmek, davranmak, eylem yapmaktır. Bağımsızlık, tarafsızlık meslek etiğinin özüdür, temelidir.

Örnek olarak hekimler mesleğe, göreve Hippocrates (M.Ö.:460-370) yemini ile başlarlar. Tıp ve hekimlik etiğinin ilkelerine kurallarına uygun çalışmaları gereklidir. Bunların başında “iyi ahlaklı olmak” gelir. İnsanı sevmek, saymak, değer vermek, inanç, etnik köken, güçlü, güçsüz, zengin, fakir ayırımı yapmamak gereklidir. Bağımsız ve tarafsız olmak; art niyetli, ön yargılı olmamak; başkasını küçük; kendini üstün görmemek öneriliyor.

Haberin Devamı

Bildiğim kadar başta “İyi ahlaklı olmak” üzere bu öneriler bütün meslek etiği ilkelerinde yer alıyor. Hastaya özen göstermek; gerekirse baka hekimlere danışmak, maddi varlığın, paranın peşinde koşmamak önerilmiştir. Ayrıca, düzenli yaşamadan, toplumsal ilişkilerden, konuşma, oturma biçimine, giyim kuşama kadar birçok öneri vardır. Meslek etiği bir kavramdır. Her kavram gibi açılımı, nicel, nitel özellikleri vardır.

Kavramlar, insanın ruhsal yaşantısında, dünyanın, evrenin izdüşümüdür ve düşünce süreci içinde genel ve soyut tasarımlardır. İnsanın diğer canlılardan farkı ve üstünlüğü, düşünmesi, düşünceye dayanan tutumu, davranış ve eylemidir. Düşünme, ilgiyi sağlayan duygu durumu ile başlar, bir dizi bilişsel (zihinsel)etkinlik sonucu oluşur. Günlük yaşantıda yapılan bütün davranışlar, eylemler düşünce sürecinde ortaya çıkan kararların sonucudur. Her kavramın ilk örneği, özü, bedeli, duygu yükü, değeri, yaptırımı vardır. Kavram bu bütünlük içinde anlam kazanır. Kavramın kazandığı anlam, davranış kalıplarını içeren şemaları oluşturur.

Haberin Devamı

Şema (schema) (schemata): İnsanın içinde bulunduğu, yaşadığı ortama uyum sağlamasına yarayan, yaşamın sürdürülmesi için gerekli olan kalıplar olup kavramlardan duygulardan ve değerlerden oluşmuştur. Şemalar gelişme sürecinde kazanılır. Belirli durumlarda yapılması gereken davranışların kavram, duygu ve değer öğelerinden oluşmuştur. Katı, sert, sınırlı, sürdürücü özellikleri vardır. Ruhbilim açısından şema, belirli durumlarda kullanılan hazır davranış kalıbıdır.

Ortalama eğilim ve değişimin ölçülmesi sonucu insanların çoğunda bulunan şemalar saptanmıştır. Belirli koşullarda, ortamlarda kullanılması gereken on sekiz şeması vardır.

“Meslek Etiği” bağımsızlık, tarafsızlık şeması ile geçekleştirilir. Bunun için önce duygu sezgisi, (empati) gereklidir. Empati, bilişsel, duygusal bir süreçtir. Bu süreç insanın bilincini açar. Farkındalığı, haberdarlığı, uyanıklığı artırır. Algıyı kolaylaştırır. Düşünceyi hızlandırır. Doğru gerekli davranışı, eylemi sağlar. Akılla duygunun birleşip bütünleşmesini, duyumsamayı sağlar.

Önce amacı doğru saptar. Önem ve ivediliğine göre sıralar.

Yaşamsal değeri olan davranış kalıplarını anlamaya çalışır.

Anahtar görevi olan güç ilişkilerini araştırır.

Çatışmalardan, sürtüşmelerden yararlanmaz, çıkar sağlamaz.

Öz denetim, geri iletişim yapar.

Toplumun ya da toplumun bir kesiminin desteklediği politik görüşler, çağdaş, etik, doğru, geçerli, yararlı olmayabilir.

Sorun çözmede dört aşama vardır:

Hazırlık: Sorunun ne olduğu açık seçik bir dille ortaya konur. Sorunla ilişkili görülen bilgi ve malzeme toplanır.

Kuluçka: Sorun üzerinde düşünülür ve çeşitli çözüm yolları aranır. Bu aşamada önceden çözümü engelleyen bazı düşünceler kaybolmaya başlar. Çözüme katkıda bulunacak yeni şeyler bulunur.

Kavrayış ya da aydınlanma: Çözüm yollarının değerlendirilmesiyle, sonucu düşünen kişide bir davranış olur. Bu kavrayış genellikle o ana dek elde edilen bilgilerin ve üretilen düşüncelerin birleşip bütünleşmesinden doğar. Böylece sorunun çözümü ansızın canlanır.

Değerlendirme ve düzeltme: Bu aşamada bulunan çözümün işe yarayıp yaramadığı sınanır. Çözümün meslek etiğine uygun olup olmadığı araştırılır. Etiğe uygunsa önerilir. Değilse yeni çözümler aranır.

Meslek etiğine uygun davranmak sorunları azaltır, çözümü kolaylaştırır.

Prof. Dr. Özcan Köknel

Prof. Dr. Özcan Köknel, 1954 yılında İ.Ü. Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği’ne asistan olarak girmiş, 1995 yılına kadar uzman, doçent, profesör, yönetici olarak çalışmıştır. 1995 yılında emekli olmuş; 2002-2008 yılları arasında Ticaret Üniversitesi’nde ders vermiştir. Bilimsel çalışma, araştırma ve yayınları gençlik sorunları, ruh sağlığı, ilaç tedavisi, alkol ve madde bağımlılığı alanlarında yoğunlaşmıştır. Yabancı dergilerde 50, yerli dergilerde 200’den fazla yayını vardır. Yirmi beş kitabı yayımlaşmış; yirmi kitabın bir ya da birkaç bölümünde yazıları yer almıştır. İki uluslararası, beş ulusal bilimsel derneğin üyesidir. Dört ödül kazanmıştır.