Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bilgay Duman / (ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü) - Parlamenter siyasetten çekilmesinin ardından sokak siyasetine yönelen Sadr, şiddet sınırının aşılmasıyla geri adım atmış görünüyor. Sadr’ın 30 Ağustos’ta yaptığı açıklamayla tansiyon düşse de, bu durum, olayların bittiği anlamına gelmiyor... Kısa vadede söz konusu sorunların çözülmesi mümkün görünmüyor.

Buradaki en büyük problem devlet kurumsallaşmasının sağlanamaması. Etnik ve mezhepsel kimlik üzerinden yürütülen siyaset devletin yönetim yapısına da sirayet etmiş durumda. Mukteda es-Sadr, bu kurulu düzene bir karşı çıkıyordu. Söylemlerindeki reform özellikle devlette yönetim yapısının değişmesine yönelikti. Ancak Sadr’ın attığı adımların “sinir uçlarına” dokunması, çatışma dinamiklerini beraberinde getirdi, attığı adımlar, bumerang gibi kendisine dönük olumsuzluklar ortaya çıkardı. Bu nedenle Sadr’ın siyasetten çekildiğine yönelik açıklaması zaman kazanmaya yönelik bir adım olarak değerlendirilebilir.

Haberin Devamı

Rövanş beklentisi

Bu arada Sadr’ın açıklamalarının (Sadr taraftarlarının saldırı yaptığı grupların liderleri dahil) diğer siyasi gruplarca da olumlu karşılanması siyaseti yumuşattı. Ancak Irak’ta “intikam kültürü” yaygın bir toplumsal gerçeklik. Bu nedenle son dönem yaşananlara dair “rövanş” beklentileri hakim. Yeni bir olumsuzluk ya da siyasi boşlukta yeni olayların ortaya çıkması işten bile değil. Bu noktada Irak’ta pek çok senaryo tartışılıyor. Bunlar arasında askeri darbe, yeni bir dış müdahale ya da ülkenin yeni bir federal veya konfederal yapıya bürünmesi gibi seçenekler dikkat çekiyor. Ancak Irak, stratejik ve coğrafi açıdan Ortadoğu’nun merkez ülkesi konumunda. Bu yüzden Irak’ta yaşanacak herhangi bir geniş çaplı olay ya da değişim, Ortadoğu’daki diğer ülkeler açısından da etki üretecektir.