Bir çocukluk hikayesi olarak anlatıldı bu; küçüklüğünde Amerikan Askeri Üssü'ne yakın oturmuş biri tarafından. İki kardeşmişler bunlar, abla ve erkek kardeş. Amerikalılara bakar dururlarmış; onların halleri başka, yürüyüşleri başka, yüzleri başka, anlarlarmış yani Türkler gibi olmadıklarını. Amerikalılara baka baka sonunda kendi kendilerine bir oyun uydurmuşlar. Birinden biri şöyle söyleyerek başlatırmış oyunu:
"Haydi, Amerikalılar gibi rahat olalım!"
Sonra başlarlarmış sallana zıplaya yürümeye, ayaklarını sehpaya uzatmaya, yüksek sesle konuşmaya, fazladan gülmeye... "Amerikalılar gibi rahat" olurlarmış yani!
Amerikalılar çok rahatlar. Başta Dabulyu (Bush) olmak üzere "savaş kabinesini" oluşturanlar, istemek, elde etmek, herhangi bir açıklama yapmamak, saldırmak, işgal etmek konusunda ferah feza bir dimağa sahipler. Hak etmediklerini, ayıp ettiklerini, arsızlık yaptıklarını, domuz gibi davrandıklarını düşünmemek konusunda da "Amerikalılar gibi rahatlar". Sallana zıplaya yürüyerek başka insanların ülkelerine gidiyorlar, başka insanların bebeklerini öldürüyorlar, onların mallarına el koyuyorlar. Sonra doymayıp daha başka ülkelere aynı şeyi yapmak üzere dünya haritası üzerinde yer beğeniyorlar, beğendikleri yerlere bacaklarını uzatıp oturuyorlar, elleri ceplerinde topraklarında yürüyorlar. Rahatlar yani, "Amerikalılar gibi rahatlar"!
Şimdi bana öyle geliyor ki, Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'nin Irak'a asker gönderilmesini destekleyen kesimi, Irak'ta, Afganistan'da, giderek Orta Doğu'nun başka ülkelerinde yürüyen Amerikalı askerleri izliyorlar. Onların "rahatlığına" hayran oluyorlar ve küçüklüğünde Amerikan üssündeki askerlere bakan çocuklar gibi birbirlerine dönüp şöyle diyorlar:
"Haydi, Amerikalılar gibi rahat olalım!"
Oysa biz, öyle çocuklar değiliz. Biz, rahatsız oluyoruz. Başkalarının ülkelerine ayakkabılarımızla paldır küldür, davet edilmeden girmeye çekiniriz. AKP'yi bilmem, ama biz böyle bir aile terbiyesi aldık. Başkalarının evlerine girip çocuklarını boğazlamak bizi rahatsız ediyor, böyle şeyleri "Amerikalılar gibi rahat" yapamıyoruz. Hele bebekler öldükten sonra tencerelerine elimizi sokup son lokmalarını çalmak... Bilmiyorum, annelerimiz bize böyle öğretmedi.
Biz "Amerikalılar gibi rahat" olmayı birkaç dakikalığına taklit edebiliriz. Sonra da, bunun bir oyun olduğunu ve bittiğini bilerek, insanlık karşısında bacaklarını uzatmadan, saygıyla oturmayı tercih ederiz. Evet, uzaktan biraz komik, biraz fazla "terbiyeli" gibi görünebilir, ama biz acı çeken insanları görünce önümüzü ilikleriz. Komşularımızı, dostlarımızı para için satmayız. Bize öyle öğretildi çünkü. Komşularını ve dostlarını satanlara "Ciğeri beş para etmez adam" derler bizim yetiştiğimiz yerlerde, öyle biliriz. AKP'liler, merak ediyorum da, ne öğretiyorlar çocuklarına? "Amerikalılar gibi rahat olmayı" mı acaba?
Özay Şendir
Şehidini bırakmayan ordu...
7 Temmuz 2025
Tunca Bengin
Ateşkes diyeceğine katile dur de...
7 Temmuz 2025
Cem Kılıç
Unutulan aylık 5 yıla kadar alınabiliyor
7 Temmuz 2025
Didem Özel Tümer
Hızlı hafta, kritik temmuz, sıcak yaz
7 Temmuz 2025
Abdullah Karakuş
Vatikan mesajları ve Papa’nın Türkiye ziyareti
7 Temmuz 2025