Yazarlar Erbakan'ı kim koruyor?

Erbakan'ı kim koruyor?

14.04.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Erbakan'ı kim koruyor?

Erbakanı kim koruyor

Gani Müjde

a) Sakarya grubu b) Koruma polisleri c) Allah d) Hiçbiri

Erbakan 945. defa çıktığı hac ziyaretinde Türk hacılarla konuşmak üzere kalabalığı yara yara ilerliyordu.
O sırada büyük bir itişme ve kakışma vardı. İlk bakışta bunun korumaların yol açma kavgası olduğu sanılabilirdi. Oysa meraklı gözler ve kulaklar resmi korumalarla, Sakarya grubunun kutsal topraklarda bir nevi Uhud Savaşı yaptıklarının farkındaydı.
* * * *
"La itme... İtme deyom resmi küspe."
"Asıl sen itme... Sakarya grubu filan dinlemem, sakata gelmeyin durduk yerde."
"Hocam burda olduğu sürece sakalımın kılıma bile dokunamazsın."
"Cebine esrar korum yetmiş yedi sene içerde Hoca'nın resmine baka baka Suphaneke okursun kerkenez."
"Aklınız fikriniz hile hurdada zaten. Allah bilir geçen Cuma namazında ayakkabılarımızı da siz çaldınız."
"Onları Polis Vakfı'na bağışlamamış mıydınız? Ha ha ha."
"İtme lan itme..."
"Ben Başbakan'a yaklaşan zararlıları uzaklaştırmak için para alıyorum, ne yapayım?
"Biz de aynı şey için para alıyoruz. Şeytan taşlama sırasında kafana bir taş patlatırım. Pekmezini üç sene yalarsın."
"Lan oğlum sizin ne işiniz var Başbakan'ın yanında. Gidip karate salonlarında "kayt kuyt" diye bağırsanıza.
"Kolunu bir ısırırım, sonra seni Pastör bile gelse kurtaramaz."
"Devlet memuruna hakaret ha."
"Gelme üstüme Haydar. Hocamın yanında sana bi "kyoto tiyomaçi" (havada uçarak atılan tekme) çakarım Kabe duvarına haram resim olarak yapışır kalırsın. Hiaaaa...
- Uuuuuuuu.
* * *
Ortalık karışmış. Korumaların kavgası sırasında Haydar'ın silahından çıkan resmi kurşun Erbakan'ın resmi ihramında hatırı sayılır resmi bir delik açarak gözden kaybolmuştu.
Olaya sinirlenen Erbakan resmi korumalara bir maaş ceza vermiş, Sakarya grubuna da Hira Dağı'na 500 kere koşarak inip çıkma mecburiyeti getirmişti.
* * *
Peki kimdi bu Sakarya grubu? Anlatalım...
Bu gençler yıllar önce henüz Erbakan muhalefette vitaminken Erbakan'la aynı apartmanda oturuyorlardı. Günlerden bir gün Erbakan aptes alırken ceketini çaldırmış, evinin anahtarı da ceketle birlikte Hakk'ın rahmetine kavuşmuştu.
İşte o gün Erbakan'ın imdadına bu karateci gençler yetişmiş, Erbakan'ın evinin aşılmaz denilen çelik kapısını kafa ve yumruk darbeleri ile Tansu Çiller kıvamına getirerek açmışlardı.
Erbakan kapı açıldıktan sonra da konsantre olan gençleri yatıştıramamış, bu arada evin koltuk takımı, camlı vitrini ile beyaz eşyaları da ağır hasar görmüştü ama o bu gençleri sevmişti. "Bir gün başbakan olursam sizi korumam yapıcam" dediğinde gençlerin "Zııııtt Cidde" diye alay etmeleri bile onu bu kararından caydırmamıştı.
Sonunda o gün geldi. Oğuzhan Asiltürk'ü Sakarya'ya göndererek ekibi toparladı.
Gençlerden 1. Sakallı olan (Hicabullah) bir Kuran kursunda karate hocası olarak çalışıyordu.
2. Sakallı koruma (Hamdullah) ise belediye yıkım amirliği, kafayla yıkım departmanında görev yapmaya başlamıştı.
3. Sakallı koruma (İbadullah) ise ateist olmuştu olmasına ama "kıyak iş buldum" diyerek sesini çıkartmadı.
Sonuçta sakallı korumalar Erbakan'ın yanında tam gün ve prime - time çalışmaya başlamışlardı.
* * *
Devlet sakallı korumalara güvenmediği için, Erbakan'a resmi korumalar verdi.
Erbakan da devlete güvenmediği için yanına güvenlikten sorumlu sakallı korumalar doldurdu. Şimdi sıra devletin diğer kademelerinde.
Ekonomiden sorumlu Sakarya grubu,
Milli eğitimden sorumlu Sakarya grubu,
Diyanetten sorumlu Sakarya grubu,
Futboldan sorumlu Sakarya grubu,
Ordudan sorumlu Sakarya grubu ne zaman kurulacak bakalım?
Eee, bu ülkede karateciden bol ne var?..


A
Alo: Bu sözcük söylenir söylenmez cihaz devreye giriyor. Çünkü bir gece ansızın görevden alınan eski emniyet müdürü Alaattin Yüksel'in arkadaşları arasındaki ismi "alo"...
Allah bildiği gibi yapsın: Vatandaş hükümetle ilgili görüş belirtiyor olabilir. Dinlenmeli.
Ampul Kafa: Başbakan ile Şevket Kazan arasındaki konuşmaların zapta geçmesi için bu anahtar sözcük yeterli.
Allahaısmarladık: Allaha ne ısmarlanıyor? Kim ısmarlıyor? Niçin ısmarlıyor? Hesabı kim ödüyor?
B
Bay bay: Bu kelime de şaibeli. Çünkü "bay" ingilizcede liman demek. Yani dış mihraklar limanlarımıza saldırı yapacaklarsa polis nasıl haber alacak, öyle değil mi?

Türkeş'in öldüğü gece... Saat 03.00 civarı...
Toplanan kalabalık, gözyaşları arasında avazı çıktığı kadar bağırıyor. "Başbuğlar ölmez... Başbuğlar ölmez!"
Peki bağırdıkları yer neresi dersiniz?..
Bayındır Hastanesi'nin bahçesi...
Yani duvarlarında "susss" diyen hemşire resimleri asılı olan bir hastane bahçesi...
Tamam MHP'lilerin acılarını anlıyorum, liderlerinin arkasından gözyaşı dökmeleri doğal ama hastane bahçesinde de böyle bağırılmaz ki arkadaşlar.
Ertesi günkü cenaze törenine kadar bekleseydiniz bari...
Siz aşağıda "Başbuğlar ölmez" diye bağırırken, ertesi gün ameliyat olacağı için uyuması gereken kaç hasta Hakk'ın rahmetine kavuştu kimbilir?..

* Galatasaray maçları gerekirse 150 dakika oynatılacak.
* Maç uzamışsa ve cimbom gol atamamışsa kalecinin topu elle tutması penaltı olarak değerlendirilecek.
* Hakem formasına dikkat. Sarı kırmızı değil, siyah beyaz olacak.
* Maçı bitirirken cim bom bom diye bağırmak hataydı. Bir daha yapılmayacak. Üç düdük yeter.