Yazarlar Flaş, flaş, flaş: Anarşi

Flaş, flaş, flaş: Anarşi

06.05.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Flaş, flaş, flaş: Anarşi

Flaş, flaş, flaş: Anarşi

Yalçın Doğan


POLİSTE önemli bir bilgi var: "Flash TV'nin kurşunladığı sırada, dışarda DYP'nin minibüsü görülüyor!.." Ancak, ortada henüz yakalanan yok!.. İstanbul Valisi Rıdvan Yenişen'e soruyorum, şunu söylüyor:
"Biz DYP İstanbul İl Başkanı Celal Adan'ın bilgisine başvurduk, kendisi olayla ilgisi bulunmadığını söyledi. Suçlular mutlaka yakalanacak. Şu ana kadar yakalanmayışı eksiklik, biraz sabredersek, emniyet çözecek."
Flash TV'de Alaattin Çakıcı'nın ortaya attığı iddialar, Çiller ailesi için yenir yutulur gibi değil. Bu iddialar ne kadar doğru?.. Bunun "yanlışlığını silahlarla kanıtlamaya çalışmak", iddiaların ötesinde, tam "zorbalık." Yanlış olabilir, o zaman aylardır kaçak olan Çakıcı'yı yakalar getirirsin. Yanlış olabilir, Flash TV ile yargıda hesaplaşırsın.
Yok, öyle değil, "bu adamları silahla sustururum" diye birilerine emir verirsen, artık ne hukuk kalır, ne devlet. Görevden alamadığın Emniyet Genel Müdürü için "devletin devleti bastığı" bir ortamda, ne hikmetse, kurşunlanan TV'lerde, öldürülen Ağansoy'un yanında bulunan koruma polisleriyle, kumarhanelerden pay kavgalarında, "şaibeli devalüasyon gecelerinde" hep senin adın ortaya çıkıyorsa, "ülkede herkesi silahla susturmaya kalkmak" son çareye dönüşüyor. Suçluluğun son çırpınışları.

İşte, "anarşi" bu. İktidarsız bir yönetimin, "ben haklıyım, istediğimi yaparım" mantığının geldiği nokta. Anarşi, devleti dört bir yandan sarmış durumda.
Flash TV'nin basılarak, yayınını durdurma görevini Telsiz Genel Müdürlüğü'ne havale etmek, silahla adam tutmaktan farksız. Yıllardır uydudan yayın yapan Flash TV, bir anda "bu gerekçeyle kapatılıyor." Oysa, aynı durumda olan en az yedi, sekiz TV daha var. Hayır, ille Flash TV, çünkü, onlar "bize saldırdı!.."
Oysa, teknik açıdan sorun "frekans planlamasında" yatıyor. Hangi TV'nin, hangi kanalda yayın yapacağına dönük frekans planlaması tam birbuçuk yıldır bekliyor. Çünkü, TRT istemiyor. Şu anda TRT ülkenin yüzde 95'ine yayın yapabiliyor. Frekans planlaması, TRT için bu oranı yüzde 70'lere düşürüyor. TRT direndiği için, planlama yapılamıyor, planlama yapılamadığı için, "Telsiz Genel Müdürlüğü özel TV'lerin uydudan yayınına ses çıkarmıyor." Yani, orada da bir anarşi var. Oradaki anarşi, bir başka anarşi yaratıyor, silahlar konuşuyor.
Halkta bir yargı kesinleşiyor. "Bunlar her şeyi yapar!.." TV de basar, gazete de kurşunlatır, adam da öldürtür, çetelerle de işbirliğine gider. Üstelik, bir tarihte belki de "aynı kaba şey ettikleri" çete artıkları ile çıkar çatışması doğunca, bu kez devreye başka çeteler girer!..
Değil bu rezillikler dizisi, bunların biri bile, hiçbir demokraside bu insanları yapıştıkları o koltuklarda tutamaz. İşte, demokrasiyi adım adım kemiren asıl anarşi burada. DYP örgütleri, milletvekilleri, "bacınız" hayırlı olsun size!.. Aman, desteklemeye devam!..