Fuat Keyman

Fuat Keyman

fkeyman@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AK Parti’nin Başkanlık sistemi önerisi, yeni anayasa sürecine olumsuz etki yapıyor. Zaten sorunlu olan bir süreci, daha da sorunlu hale getiriyor.
MHP karşı. CHP karşı. BDP görüşelim diyor, ama, istediği Demokratik Özerklik ilkesi için yeşil ışık görürse...
Başkanlık sistemi önerisi, temel haklar ve özgürlükler alanında uzlaşma olasılığını da azaltıyor. Örneğin, eşit vatandaşlık maddesinde CHP, Türk Vatandaşlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı arasında gidip geliyor. CHP içinde bu konuda farklı görüşler var. Başkanlık önerisine karşıysa, parti içinde hiçbir farklılaşma yok. CHP tek bir görüşle sert muhalefet yapıyor. Bu da maalesef eşit vatandaşlık maddesindeki görüş farklılığında ibreyi, Türk vatandaşlığını savunanların lehine döndürüyor. CHP, Türk vatandaşlığı tercihini yapacak. BDP’ninse Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı yerine Türk vatandaşlığını kabul etmesi mümkün değil. Böylece, AK Parti’nin Başkanlık sistemi önerisi, sadece yürütme ve yasama alanında değil, çok önemli bir madde olan eşit vatandaşlık noktasında da uzlaşmama sonucunu doğuracak.
Çalıştığım İstanbul Politikalar Merkezi dahil, yeni anayasa sürecine öneri getiren sivil toplum örgütlerinin yaklaşık hepsi, önerilerini, Başkanlık sistemini hesaba katmadan, var olan parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi üzerine yapmışlardı.
AK Parti’nin Başkanlık sistemi önerisiyse bu çalışmalardan sonra geldi; hepimizde şaşkınlık ve hayal kırıklığı yarattı. Çalışmalarımızın ve önerilerimizin boşa gideceği hissine kapıldık.

O zaman AK Parti ne yapmalı?
En olumlu girişim, AK Parti’nin Başkanlık sistemi önerisini geri çekmesidir.
Doğru; anayasa yapımında sorunlar yaşıyoruz. Ama bugün, toplumun desteği, sivil toplumun yaptığı öneriler, Anayasa Komisyonu’nun iyi niyetli çalışması ve Cemil Çiçek’in gösterdiği takdir edilmesi gereken çaba ve iradeyle, yeni ve demokratik bir anayasa yapma şansına da sahibiz. Bu şansı kaçırmayalım. Başkanlık sitemi önerisi, bu şansın kaçırılması anlamına gelebilir. AK Parti, Türkiye için iyi olan temelinde bir karar versin.
Ya da AK Parti en azından bugünden, komisyonunun çalışma süresinin Nisan 2013’e uzamasını talep etsin. Böylece kendisi zaman kısıtlığı sorununu bir derece ortadan kaldırsın. Diğer partileri rahatlatsın. Bu, hem siyasi alanda aktörlere, hem de kamusal alanda bizlere, Başkanlık sistemini tartışacağımız bir zaman verir. AK Parti’nin niyetleri üzerinde oluşan şüpheleri de azaltır.
Bir adam akşam yürüyüşüne çıktığında arkadaşı Joe’yu bir sokak lambasının altında elleri ve dizleri üzerine çökümüş halde görür. “Ne arıyorsun, Joe?” diye sorar.
Joe, “Arabamın anahtarını düşürdüm,” diye cevap verir.

“Tam burada mı?”
“Hayır, şuradaki çalılarda. Ama burada ışık daha iyi.”
Aristo felsefesi ve mantık kuramı içinde, “Burada ışık daha iyi” olgusuna, ignoratio elenchi, yani asıl meselenin gözardı edilmesi diyoruz.
AK Parti’nin Başkanlık sistemi önersi de bence böyle bir yanılgıyı taşıyor. AK Parti sistem sorununun kaynağını, “burada ışık daha iyi” olgusu içinde yani parlamenter demokratik sistemde ararken, “düşürülen anahtarın çalılıkta olduğu”nu gözardı ediyor. Çalılık, parlamenter sistem değildir; aksine, Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin bize gösterdiği gibi, “kurumsallaşmamış ve aktörler tarafından yeterince içselleştirilmemiş sınırlı demokrasimiz“dir. Yasama, yürütme ve yargı arasında ve devlet-toplum/birey arasında güçlü bir “denge ve denetleme sisteminin” olmamasıdır.
Bugüne kadar, askeri ve yargı vesayeti nedeniyle, darbeler nedeniyle, haklar ve özgürlüklere dayalı bir vatandaşlık rejimimiz olmadığı için; bugün de AK Parti’nin aşırı güçlenmesi ve merkeziyetçileşmesi ve zayıf muhalefet nedeniyle, dolayısıyla, zayıf ve sınırlı demokrasimiz nedeniyle, parlamenter sistem iyi işleyemiyor. Parlamenter sistemin iyi işlememesi, neden değil, sonuçtur.
AK Parti, sorunu çalılıkta arasa, demokrasinin güçlenmesine el verir ve yeni anayasanın tam anlamıyla demokratik olması için çalışır. Adalet, eşitlik ve özgürlük ilkeleri temelinde bir anayasa ister. Başkanlık sistemini değil.
(İgnoratio Elenchi ve fıkra için, bkz. Aritoteles Washington’a Gider... Pegasus, 2011).