Ayshe (Ayşe) ile Berkay (Abidin)

Portaxe’ın muhteşem manzarasında Tuna Kiremitçi, Ayshe ve Cem Belevi ile keyifli müzikli sohbet Şeffaf Oda’da…

Şeffaf Oda konuklarım “Kim Ne Derse Desin” düetiyle ünlenen Ayshe ve Cem Belevi, “Uçan Halıların Ayro Dinamik Sorunları” kitabının yazarı/müzisyen Tuna Kiremitçi...
Programa müzik keyifiyle başlıyoruz.
Ayshe ve Cem dans ederek “Kim Ne Derse Desin” şarkısını söylüyorlar...
İkisinin de sesi güzel... Enerjileri yüksek...
Samsun Demir’i tebrik etmek gerekir, güzel bir keşif...
Ayshe Akın “Brüksel güzeli.”
Ekonomi mezunu...
Belçika’da “ş” sesi “sh” harfleriyle yazıldığı için ismini “Ayshe” olarak değiştirmiş.
Muhteşem Yüzyıl’da “İtalyan Prenses Gabriella” olarak tanıdık onu...
Güllerin Savaşı’nda “Duygu” karakterini canlandırıyor.
Oyunculukta da şarkıcılıkta da daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.
.......................
Cem Belevi de ekonomi mezunu.
İzmirli.
Ressam bir anne ve piyanist bir babanın oğlu.
Sesi karakterli.
Şarkılarını kendisi yapıyor.
Yetenekli ve kızların “yakışıklı prensi...”
Bir sürpriz yapıp oyuncu olarak da karşımıza çıkabilir.
Elif ya da Orhan olmak
Beni geç saatlere kadar uykusuz bırakan Kiremitçi’nin kitabı “Uçan Halıların Ayro Dinamik Sorunları” raflarda.
Kitabın kahramanı, aşk romanlarının unutulmaz yazarı Berkay, (asıl adı Abidin) dünya çapında tutacak bir roman yazmak istiyor.
“Elif Şafak ve Orhan Pamuk yaptıysa, ben de yaparım” deyip, oryantalist bir konu bulmak için Anadolu yolculuğuna çıkıyor.
Kitapta Natalie Portman’da var.
Abidin, Natalie Portman’dan gizli mesajlar aldığına inanmakta. Uluslararası ün kazanan bir roman yazmak isteğinin bir nedeni de onunla tanışabilme şansı yaratmak.
Tuna “Batılıların hoşuna gidecek bir roman yazmaya çalışan Doğulu kahraman fikri, yıllar önce aklıma düştü” diyor.
Tuna’nın gençlik hayali “rock yıldızı” olmakmış.
Şeffaf Oda’da gitarı eşliğinde şarkılar söylüyor. Ses rengi güzel ve dolgun...
Tuna’nın yazarlığı kadar müzisyen yönü de ağır basıyor.

Mikrofonda Antonina’yı izleyenler yönetici Yulia Zelenska ve Meral Vural...

“KAV”DA CAZ

NİŞANTAŞ yeni mekanlarıyla giderek sürprizler yaşatıyor.
Örneğin...
Amerikan Hastanesi’nin bulunduğu sokağın köşesinde “Milano” adlı bir lezzet durağı açılmıştı.
Üst katında şarküteri alt katında ise aklınıza gelebilecek bütün içkileri bulabileceğiniz bir kav.
Uzun masada şarabınızı yudumlayıp, lezzet tadımları da yapabilirsiniz.
.....................
Meğer...
“Ötesi” de varmış.
Yukarıda bir şeyler alırken aşağıdaki kavdan hoş bir caz müziği duydum geçen gece.
Ve alkışlar.
Öğrendim ki Perşembe, Cuma, Cumartesi canlı müzik varmış.
İndim uzun tahta masanın bir kenarına oturdum.
Caz müziği yapan ikiliyi keyifle dinledim.
Kırmızı mumların hafifçe aydınlattığı her tarafın şarap şişeleriyle kaplı olduğu ve tam bir şarap kavı şeklinde tasarlanmış mekan nasıl da keyifliydi.
Ses de enstrüman da Rus sanatçılar.
Programlanan, hazırlanılan değil böyle spontane gelişen, ansızın karşılaşılan güzellikler daha da bir değerli oluyor.