Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Tutun ki “ABD ile ilişkiler öyle bir noktaya geldi ki Türkiye NATO’dan çıktı...”

Ve...

Hani mesela...

“Kuzey Suriye’deki PKK/PYD coğrafyası bir devlet kimliği aldı. NATO üyesi yapıldı.”

ABD’nin yeni gözdesi olduğuna göre öyle bir garnizon devletin “ABD’nin forse etmesiyle NATO’ya dahil edilmesi mümkün hale gelir.”

Türkiye ise -NATO’dan ayrılmışsa- artık “veto hakkını” kullanamaz.

Bütün bunları “tutun ki” ve “hani mesela” ihtiyat kaydıyla yazdım.

Ama...

Ortadoğu çöllerinde rüzgârla değişen kum tepelerinin yerleri gibi siyasi aidiyetler, dostluklar, karşıtlıklar, tetikçi güçler de süratle yer değiştiriyor.

Haberin Devamı

“Olmaz” böyle şey denilen çoğu şey “olur” hale geliveriyor.

Yukarıdaki fikir jimnastiğini bu açıdan da düşünün.

 .......................

 Evet...

Dünyada ve içeride “Türkiye’nin NATO’dan ayrılması” konuşulmaya başlandı.

Dünyada bunu dile getirenlerin amaçları belli.

Ya içeridekilerin?

Türkiye elindeki en büyük kozlarından biri olan NATO kartını nasıl çöpe atabilir?

Hatta o kartın uzak bir ihtimalle de olsa PKK/PYD’nin eline geçebilme tehlikesi nasıl göz ardı edilebilir?

 .......................

 NATO Anlaşması’nın 5. maddesi “üyelerden birine tecavüzün bütün üyelere yapılmış sayılacağını ve NATO’nun tümüyle cevap verileceğini” öngörür.

Türkiye en azından kâğıt üzerinde bu güvenceye sahiptir.

NATO Anlaşması’nda “üyelerden birinin ittifaktan çıkarılması” düzenlenmiş değil.

Üye ülke “ancak kendi isterse ittifaktan çıkar.”

O halde Türkiye Kore savaşına katılarak, çok sayıda şehit vererek kapısını açıp girebildiği NATO’dan neden ayrılsın?

 .......................

 Günümüzün gerçeklerine dönelim.

Türkiye, ABD’den gelen özel temsilci Jeffrey’ye “Kuzey Suriye için şartlarını” tekrarladı.

- 32-35 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşacak.

- PKK/PYD varlığı o coğrafyadan aşağıya gönderilecek.

- Güvenli bölgenin kontrolü “TSK’ya” veya “TSK ve ABD’nin ortak yetkisine/sorumluluğuna” bırakılacak.

- PKK/PYD elindeki ağır silahlar toplanacak.        

ABD’nin bunu kabul etmediği bütün açıklamalardan anlaşılıyor.

Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir duyumlarını dün sabah televizyonda anlattı...

Haberin Devamı

- ABD güvenli bölge için 7 kilometrelik bir derinliği öneriyor.

- 7 kilometrelik derinlikte bu güvenli bölgenin kontrolünün TSK’ya bırakılması taraftarı değil. (BM gibi şeyler geveliyor.)

- 7 kilometreden itibaren PKK/PYD güçleri konuşlanacak.

- PKK/PYD elindeki ağır silahlar toplanmayacak, 25. kilometreden itibaren konuşlanacak.

 ......................

 Vahim...

Dahası....

Trump “Kuzey Suriye’den askerlerimizi çekeceğiz” demişti.

Sayıları 5 bin dolaylarında “paralı asker” daha gönderildi.

Bunlar sayılarının “40 bini bulduğu” dillendirilen PKK/PYD’liyi eğiterek ABD’nin Suriye’deki bir tür “tetikçiler garnizonu” da denebilecek silahlı gücü oluşturdu.

 .......................

 Jeffrey Ankara’da Dışişleri Bakanlığı’nda bu konuları konuşurken, -eş zamanlı olarak- ABD’nin bölgedeki komutanı da Kuzey Suriye’ye geldi. PKK/PYD’nin başı konumundaki Cilo’yla el sıkışırken fotoğrafları medyaya servis edildi.

“Hesaplanmış rastlantı (!!)”

Haberin Devamı

 .......................

 Pentagon’dan (ABD Savunma Bakanlığı) da “Türkiye’nin F-35 projesinden çıkarılma sürecinin başladığı” açıklaması yapıldı.

 .......................

 Buna karşılık...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kuzey Suriye için “Sabrımız taşmakta, gerektiğinde inisiyatifimizi kullanırız” dedi.

Ardından MSB Hulusi Akar “Amerika’dan hemen cevap bekliyoruz” diye bastırdı.

Güneydoğu’da TSK yığınağı sürmekte. Sınır duvarlarından bazı bölümler geçiş için yıkıldı.

 .......................

 Barometre “fırtına işareti” veriyor.