Birce: Kardeşim ol
Müzisyen genç, sosyal medya hesabından “gitar çalıp şarkı söylediği” bir videosunu yayınlıyor.
Bu paylaşımı izleyip hayran olan başarılı oyuncu “Kardeşim olur musun?” yazıyor videonun altına...
Sonra tanışıyorlar. “Kardeş” gibi hep birlikte oluyorlar. Birlikte “Sessiz Gemi” şarkısına düet yapıyorlar...
Bu iki isim; Birce Akalay ve
Evrencan Gündüz.
.........................
Onların tanışma hikâyeleri böyle.
Evrencan, Şeffaf Oda’da “bu tanışma öyküsünü” gülerek ve güldürerek anlatıyor. İkisi de hayata pozitif bakıyor.
Evrencan, geçtiğimiz yaz kaybettiğimiz başarılı müzisyen Asımcan Gündüz’ün oğlu.
Babasının aldığı gitarı kendi başına çalmayı öğrenmiş. Besteler yapıyor, şarkı sözleri yazıyor.
Ses rengi de etkileyici.
Şeffaf Oda’da gitarı eline her alışında ona Birce de eşlik ediyor.
Hoş bir ikili olmuşlar.
Birce Akalay, Kanal D’nin iddialı dizisi “Siyah Beyaz Aşk”ta “Doktor Aslı” karakterini canlandırıyor. Aynı zamanda “7 Kocalı Hürmüz” müzikalinin de Hürmüz’ü...
Müjdat Gezen oyuncu avcısıdır.
Doğru karar vermiş.
Ses, dans ve görüntü...
Üçü de Birce’de var. Elbette ortaya başarılı bir sonuç çıkacaktı. Oyun kapalı gişe sahneleniyor. Birce’den müzikalin en önemli şarkısı “Tanrım”ı da istiyorum.
Çok güzel yorumluyor.
.........................
Evrencan Gündüz, daha çok genç ama olgun bir duruşu var. Zeki ve esprili.Sokakta, vapurlarda gitar çalıp şarkılar söyleyerek başlamış müziğe.
Ünlü olunca da bırakmamış sokakta çalıp söylemeyi. “Bir sanatçı sokaktaki dinleyiciye de ulaşmalı” diyor.
SUNSET’TE ÖN KARŞILAMA
ERKEKLER smokin, kadınlar şıkır şıkır... Aşağıda Boğaz ışıl ışıl...
Afro-Amerikan güzel kadın New York’u yaşatırcasına şarkı söylerken
aramızda dolaşıyor.
Yüzler tanıdık.
Ortam dostça...
Yeni yıl Sunset’te daha öncesinden böyle karşılandı.
Barış Tansever Sunset’e girerken soldaki barda verdiği bu davetle dostlarına hatırda kalacak bir gece yaşatmış oldu.
Alize ve Barış Tansever’e alkış.
Türkiye’nin sınırların ötesinde de
“en pahalı ressamı” olan Ahmet Güneştekin’le aynı masadaydık.
Batman’da kara kalem resim yarışmasında “yağlı boya takım” kazanan ilkokul çocuğunun küresel galerilerde resimlerinin sergilenmesine uzun yolculuk...
Yanımdaki smokini üzerine dört dörtlük oturmuş, kendine yakıştırmış Ahmet Güneştekin başlı başına bir öykü gibi.
SEÇİLMİŞ AİLEYLE D.G
VERDA Özer Hürriyet’te uzun yıllar yazdıktan sonra artık Milliyet’te...
Kadim Bab-ı Ali için “büyük köşk” söylemi vardır.
Bir salondan diğer salona geçersin.
Geride hoş seda bırakmak, yeni salonda sevgiyle karşılanmak önemlidir.
Bir de “gazetelerimizin kurumsal ailemiz olduğu” tanımına işaret
etmek isterim.
Dostlarımız da “seçilmiş ailelerimizdir.”
Bab-ı Ali Köşkü’nün her salonunda “seçilmiş ailelerimizin” olması, meslek zenginliğimizdir.
Verda’ya “Hoş geldin”in yanı sıra
“İyi ki doğdun” diyorum.
Doğum gününü (internet kuşağının kısaltılmış ifadesiyle “d.g”) Asmalı’nın girişindeki sembol mekân “Ece”de
yakın arkadaşlarıyla kutladı.
.............................
Amerika’da film yönetmeninden Berkeley Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıp Türkiye’de çok genç yaşta dekan yardımcı olana, küresel dev firmaları sanat yapıtlarıyla buluşturan pırıltılı internet zekâsına bir dizi ilginç arkadaşıyla tanıştım.
Çok yıllara uzanan köklü dostluklar karakter işaretidir.
Ece’nin mutfak lezzetleriyle uzun masada sohbet sörfü güzeldi.