Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CUMHUR-BAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD Başkanı Trump’la görüşmesi “başarılı mı, başarısız mı?”
Tartışılmakta...
Şöyle bir yönteme başvuralım.
Uluslararası reyting kuruluşları, ülkelerin ekonomileri değerlendirirken şu 3 nottan birini açıklar:
“Eksi
Durağan
Artı... “ (Eksi ve artıların yanına alt derecelendirme olarak A, B gibi harfler eklendiği gibi, birkaç artı ve eksi de konur ama esas olan bu 3 nottur.)
Biz de öyle yapalım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beyaz Saray’dan çıkışı sonrasındaki durum, girişi ve öncesindeki ABD-Türkiye ilişkilerini geriye mi götürmüştür?
Hayır.
Yani...
Not:
“Eksi” değil.
Peki...
Beyaz Saray’a girişi öncesiyle çıkışı sonrası “Değişen hiçbir şey olmadı” denebilir mi?
Hayır.
O halde not “durağan” da olamaz.
Sonuç...
Türkiye-ABD ilişkilerinde “somut” kazanımlar yoksa bile en azından “haftalardır yükselişte olan gerilim” düşmüştür. Taraflar arasında daha sıkı diyalog, işbirliğinde yeni adımlar, “Türkiye’ye askeri donanımların verilmesi” gibi olumlu açılımlar konuşulmuştur. Buharlı cama parmakla yazılmışçasına “uçucu olmamasını” dilediğimiz sözel güvenceler alınmıştır.
Not:
“Artı...”
“2 - 3 artı A ya da AA” değilse de “pozitif...”
...................
Bu “olumlu” notu gölgeleyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD seyahati öncesi “Trump’la görüşmemiz virgül değil nokta mesabesinde olacaktır. Bir milat oluşacaktır” gibi bir söylemle beklentiyi yükseltmesidir.
Yoksa...
“Hani nokta olacaktı, milat oluşacaktı” gibi eleştiri okları için yay çekilmezdi.
AK Parti iktidarının dışarıdan ortağı MHP’nin sözcüsü bile Beyaz Saray’daki görüşmeden sonra “Bir sürü ünlem işareti” demedi mi?
...................
Asıl ve gerçek “yekûn notu” olan “pozitifi” daha da açalım.
Trump’ın Suriye’de DAEŞ’e karşı kendi kara gücü gördüğü ve bel kemiğini PKK/YPG’nin oluşturduğu SDG’ye (Suriye Demokratik Güçleri) “ağır silahlar verilmesini onaylayan” imzayı atması sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “ABD’ye gitmeyin” tavsiyeleri yapılmaktaydı.
Erdoğan ya bu “akla zarar” tavsiyelere uysaydı, ne olurdu?
Rusya’ya “el mahkûm” hale gelirdi Türkiye.
O Rusya ki başkenti Moskova’da PKK’nın temsil ofisi var.
O Rusya ki “PKK ve YPG’yi terör örgütleri olarak tanımadığını” açıklamış bulunmakta. (Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Aleksandr Harçenko... 8 Şubat 2017)
Rusya Devlet Başkanı Putin’in “YPG’yle ilişkilerimiz var ama silah vermiyoruz” söylemi sadece “kenar süslemesi” gibi kalır.
...................
Diplomasi dünyasında “öngörülemez karakter” olarak nitelenen Trump’la görüşmeden “maraza” çıkmadığı gibi, şekilde “hatır okşayan” tavırlar ve onun yanı sıra bazı -abartılamayacak- “kazançlar” iyidir.
Almanya Şansölyesi Merkel’in bile elini sıkmayan Trump görüşmesi gerçekten “netameliydi.”
Türkiye ucundan da olsa elinde hem ABD hem Rusya kartını tutuyor, Suriye’deki alan varlığını ve onun dokunulmazlığını sürdürerek ileride -harita yeniden çizilirken- kurulacak “barış masasında” yerini alabilme şansına sahip.