YENİ ŞAFAK’ta Yasin Doğan adıyla yazan yazarın aslında “Başbakan Erdoğan’ın danışmanı” Yalçın Akdoğan olduğu yolundaki iddialar artık “karine” haline gelmiştir.
Bizim mahallede farklı merceklerle okunur.
Onun yazıları “Başbakan Erdoğan’ın görüşlerini yansıtıyor” diye algılanır.
Satır aralarından bile ipuçları çıkartılır.
Yasin Doğan, “hem Başbakan Erdoğan’ın hem de Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un üzerine gidilmesindeki zamanlama örtüşmesine” dikkati çekiyor.
Doğan’a göre, “ne zaman Başbakan Erdoğan statükoya uymayan reform adımları atsa, bir mekanizma harekete geçerek onu tasfiye etmeye, elini zayıflatmaya, gücünü kırmaya” çalışıyor.
Yasin Doğan soruyor...
Erdoğan’a yapılan neden Başbuğ’a da yapılıyor olmasın?
HUKUKU HUKUKA BIRAKMAK
PROF. Uğur Alacakaptan hocamdır.
Yıllardır önemli konularda yazmadan önce ona danışırım.
“Demokrasiye komplo belgesi” iddiası gündeme oturduğundan bu yana hocamla iletişim halindeyim.
Süreç, bu köşede belirtildiği doğrultuda “İlk aşamayı tamamladı” denebilir.
Öncelik askeri yargıdaydı.
Askeri savcılık, suç unsuru bulsaydı, Albay Çiçek ve varsa suça iştirak edenler askeri mahkemede yargılanacaklardı.
Suç unsuru bulunmazsa, askeri savcı dava açmayacaktı, birinci aşama tamamlanmış olacaktı.
Fakat... Gene de “İlk aşama tamamlandı” değil “Tamamlandı denebilir” ifadesini kullanıyorum.
Çünkü... Askeri savcılığın bu kararına “itiraz” yolu açık.
İlgili kurumlar, örneğin AKP, itiraz edebilir.
İtiraz gerekçesi yerinde bulunursa, askeri yargıda dava açılması mümkündür.
Top sivil yargıda
BAŞBAKAN Erdoğan’ın dün yaptığı açıklama, AKP’nin bu yola gitmeyeceğinin işaretlerini veriyor.
Erdoğan, “Biz yargıya suç duyurusunu yaptık” diyerek, adli (sivil) yargı yolunu tercih ettiğini göstermekte.
İmza benzerliği, askeri savcılığa farklı imza verme durumu, TÜBİTAK’ın “İmza ve metinde yapıştırma yok” gibi soru işaretlerinden başlayarak olay üzerindeki tüm kuşkuları yanıtlayacak araştırma olanağı sivil savcılara “paraşütle” inmiştir.
Başta bazı AKP’liler olmak üzere yandaşların “Askeri yargıya güvenmiyoruz” çıkışları yaparak ortamı daha da germelerine hiç gerek yok.
İşte Ergenekon savcıları, işte onların ellerindeki “demokrasiye komplo belgesi” diye sunulan bilgisayar çıktısı...
Ve... Kurmay Albay Dursun Çiçek’i de çağırıp konuşabilirler.
Prof. Alacakaptan “sanık” olarak değil, şu aşamada sadece sorular sormak için davet edilebileceğini belirtti.
Savcılar dava açarsa, Albay Çiçek o zaman “sanık” konumuna geçer.
Sükûnetle bu hukuk sürecinin sonraki aşamalarını izlemek gerek.
Kimse bu olayı hasır altı edemez.
Özay Şendir
Avrupa, Filistin devletini tanımaya hazırlanıyor…
10 Mayıs 2024
Güneri Cıvaoğlu
Gizli anlaşma
10 Mayıs 2024
Cem Kılıç
İşçi suç işlerse neler olur?
10 Mayıs 2024
Didem Özel Tümer
Bakan Yardımcısı Gürgen: ‘Alenen cinayettir’
10 Mayıs 2024
Abbas Güçlü
Eğitimde kim haklı kim haksız?
10 Mayıs 2024