Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki telefon konuşması, geleneksel protokol çerçevesinin dışına taşmış bulunuyor.
Türkiye Dışişleri’ne göre, “Beyaz Saray’dan yapılan açıklama hem eksik hem de gerçek dışı... Trump’ın hiç dile getirmediği söylemler sanki gerçekmiş gibi açıklanmış.”
Böyle durumlar çok ender yaşanabilir.
Bir de “üslup sorunu” var.
Dışişleri’ne göre, “söylenmemiş sözlerin söylenmiş gibi açıklanması”, bir de içe sindirilmesi zor, nezaket dışı ifadelerle yapılmış bulunuyor.
Örneğin...
“Trump uyardı” kelimeleri.
“Uyarmak” içinde “tehdit” unsuru da bulundurur.
“Bak uyarıyorum, bunun sonrası...”
70 yıla yakın dostluk hukuku olan iki ülkeden birinin başkanı, diğerine bu tonda hitap edemez.
Bunu yaparsa kabalığın ötesinde Türkiye-ABD ilişkilerine “darbe” olur.
.....................
Başkan Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan’a son konuşmalarında “Size döneceğim” dediği halde 3 hafta boyunca telefon etmedi.
Erdoğan da “O aramadıkça ben aramam” diyerek duygularını kamuoyuyla paylaştı.
Bu, aynı zamanda Beyaz Saray’a da mesajdı.
Şu son hafta ılımlı rüzgârlar esti Washington’dan.
Önce...
Afrin harekâtı için “Orası bizim ilgi alanımızda değil” açıklaması.
Ardından ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na “Suriye sınırı boyunca güvenlik şeridi” vaadinde bulunduğu yolundaki haberler.
Amerika’dan bir heyetin Ankara’ya gelerek kapalı kapılar ardında görüşmelere başlaması.
Nihayet gene ABD’den “YPG, Afrin’deki güçlerine savaşçı gönderirse, onları korumayız, yalnız kalırlar” açıklaması. (İşte asıl “uyarı” örneği budur, sonucunu da göstererek uyarmıştır.)
Bütün bunlardan sonra Başkan Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayacağı açıklaması “buzların kırılacağının işareti gibi algılar üretmişti.”
Yani...
“Trump’ın yaklaşması için, önce psikolojik zemin hazırlandı, son ılık dokunuşlar telefonda” beklentisi oluşmuştu.
Bir diğer yorum da “Trump’a beyin takımının ‘Türkiye’yi, Rusya’ya daha fazla itmeyelim’ telkinlerinin yapıldığı” yolundaydı.
Tersinden bakarsak...
Rusya da Afrin harekâtına karadan ve havadan yeşil ışık yakarak Türkiye’yi ABD’yle karşı karşıya getirmek, kendisine daha da çekmek istiyor değil mi?
Türkiye bu iki süper büyüğe oynayarak usta işi diplomasi sürdürmüştür.
Peki...
ABD’nin “Trump uyardı” eksenindeki açıklamasıyla iki ülke arasında makas bir tık daha açılmış mı oldu?
......................
Bu sorunun cevabı önümüzdeki süreçte kendini göstermeye başlayacaktır.
Ama...
Asıl sorun “o cevabın bile gerçeği mi yansıttığına” duyulacak kuşkudur.
Çünkü...
ABD’de her kafadan başka ses çıkıyor, hiçbir açıklama, en tepeden bile gelse, “İşte ABD’nin tavrı budur” inandırıcılığını taşımıyor.