Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD, “Kemal Bat-maz’ın New York havaalanı görevlilerini bir gece otelde kalacağım ondan sonra da İmam Muhammed Fethullah Gülen’in yanında” dediği tutanağı Türkiye emniyetine neden gönderdi?
ABD “Fethullah Gülen’i himaye ediyorsa, 15 Temmuz’la onun bir ilişkisinin kanıttan yoksun olduğu gerekçesiyle Türkiye’ye iade etmiyorsa” bu “hediye” neden?
15 Temmuz’un üzerinden 1 yılı aşkın süre geçtikten sonra 8 Eylül 2017’de Türkiye’ye gönderilen bu neredeyse “kanıt” ama her halükarda “karine” niteliğindeki pasaport görevlileri tutanağı arkasında bir “siyasi neden” olmalı.
Çünkü...
15 Temmuz darbe girişimi ile Fethullah Gülen ilişkisi için hiç de hafife alınmayacak bir hukuki dayanak sunmuş oluyor.
Hele Kemal Batmaz’ın bir ifadesiyle örtüşürse ABD’nin koruyucu kalkanı, inebilir.
ABD bir işaret mi veriyor?
......................
Kemal Batmaz “2014 sonu, 2015 başında Gülen Cemaati’nin bir terör örgütü olduğunu anlamıştım” dedikten 1 yıl sonra ve de 15 Temmuz’dan hemen önce Fethullah Gülen’in Pensilvanya’daki yerleşkesine gidip, orada kalmışsa buna önemli anlamlar yüklenebilir.
Evet...
ABD “bu tutanağa dayanarak Türkiye yargısı karar verirse Gülen’i iade edebiliriz” gibi -titrek de olsa- bir ışık mı yaktı?
Şu aşamada “evet öyle” gibi bir yorum erken ve biraz da abartılıdır.
Ancak...
“Ateşin varlığını gösteren duman” gibi bir algıya da büsbütün kapalı değil.
.......................
Hafızam beni ABD’nin bu tür bir “hediye paketine” götürüyor.
Bülent Ecevit’in başında bulunduğu koalisyon hükümetinin iler tutar tarafı yoktu.
Dökülüyordu.
O sırada Abdullah Öcalan da Suriye’den kovulmuştu.
Rusya, Yunanistan, İtalya’da tutunacak dal arıyor, ikamet şansını zorluyordu ki birden izini kaybettirdi.
Ve...
Devreye CIA girdi.
“Öcalan’ın bir Afrika ülkesindeki Yunanistan Büyükelçiliğinde olduğu, Türkiye’ye teslim edilebileceği” haberi geldi.
MİT bir ekip oluşturdu.
Özel uçakla Afrika’ya gönderildi.
CIA, Öcalan’ı Yunanistan Büyükelçiliği’nden alıp MİT’e teslim etti.
Bu olay, iç siyasette öylesine prim yaptı ki genel seçimde Ecevit’in DSP’si birinci parti oldu.
Ecevit’e başbakanlığın yolunu yeniden açtı.
Peki...
Bu “hediye paketinin” sebebi neydi?
Çok geçmeden belli oldu.
ABD Saddam’ı devirmek üzere Irak’a Türkiye sınırından kuvvetlerini sokmak istiyordu.
“Bunun için ne NATO’ya ihtiyacımız var ne BM’ye sadece dostumuz ve stratejik ortağımız Türkiye bize yeter” yolunda açıklamalar gelmeye başlamıştı Washington’dan.
ABD’nin “paketlenmiş Apo hediyesi” karşılığında Türkiye’den istediği işte buydu.
Ama...
Ne Ecevit ne de dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem bu beklenen karşılığın adamlarıydı.
ABD’nin umudu artık yeni kurulan AK Parti’nin seçimleri kazanmasına kalmıştı.
Sonrası malum.
......................
Peki...
Bu kez ABD “kontrolü dışında” mı bu “tutanak hediyesini” gönderdi?
Yok... “Hediyeyi” belki de “Gülen’in iadesi ihtimalinin ucunu” bilerek gösteriyorsa, “karşılığında beklentisi” ne?