Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Rakibi Saadettin Bilgiç, APnin kurucusu ve teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısıydı. Kurt politikacıydı. "Örgütü avucunda tutan adam" diye biliniyordu. Adaylığını daha bir ay önce açıklayan eski DSİ Genel Müdürü/bürokrat ve sonra bir Amerikan şirketinin temsilciliğini alarak işadamlığına soyunan, henüz 40 yaşındaki bu mühendisin, böylesine iddialı konuşması yadırganmıştı. Kongreden bir gün önce o büroda konuştuğu bazı gazetecilere, "Yarın seçileceğim kesindir. Kaç oyla seçileceğimi de biliyorum" demişti. Ertesi günkü gazetelerde Demirelin iddiasını yansıtan "rakam" yayımlandı... Aynı gün Demirel, Koca Reis Saadettin Bilgiçi çok gerilerde bırakarak genel başkan seçildi.Ya söylediği sayıda oy?Yanılmıştı.Ama aldığı oy, söylediğinden sadece bir eksikti. Yıllar sonra bir söyleşimizde, o bir oy eksiği gülerek şöyle izah etmişti:"Falanca bey aniden hastalanmış, kongreye gelememişti. İşte tek eksik oy onun kullanamadığı oydu, hesap bir oy şaştı..."Demirelle birlikte Türkiye siyasetine "hesap adamı" söylemi girmişti. Demirel hesaba, rakama dayalı konuşmalarıyla beğeni/ilgi kazanıyordu.Bazen gösteriler de yapıyordu. Örneğin... CHPnin devlet planlama örgütü kökenli bir milletvekili, uzun süre çalışarak bütçe görüşmelerinde Demirele, kürsüden 100 soru sormuştu. Yapılması gereken, yarım kalan yollar, barajlar, fabrikalar... Demirel, kürsüye gelmiş, bu 100 soruya hiçbir nota, hiçbir kağıda bakmadan en ince ayrıntılara girerek 100 cevap vermişti.CHPliler de bu gösteriyi ilgiyle izlemişlerdi.Demirelin cebinde hep sürgülü mühendis cetveli vardı.Anında hesap yapardı.O zaman cepte taşıdığımız elektronik makineler yok... Başbakan da cebinde kol çevirmeli Facit hesap makinesi taşıyacak değildi ya. Hesap adamı Demirel, "hesap adamlığı" ile, sadece parti genel başkanı olmakla yetinmedi... İki ay içinde iktidarı da aldı.Hız yapmakta, "parti kurdukları yıl iktidar olan" Özal ve Erdoğandan önde koşmuş bir "Siyaset Formula" yarışçısıdır.İki ayda sonuca ulaşmıştı.Anlatayım...1964 yılında üçüncü İnönü ortak hükümeti iktidardadır.Ortalık karışıktır.Çankayada Cumhurbaşkanı Gürsel, siyasi parti liderleriyle medyadaki adı "Huzur Toplantıları" olan bir dizi "havanda su dövme" toplantıları yapmaktadır.8 Aralık 1964teki toplantıya, Osman Bölükbaşı, Ekrem Alican, İnönü, Ahmet Oğuz kurmaylarıyla katılırlar. Çiçeği burnunda AP Genel Başkanı Demirel de Senato Grup Başkanı Çağlayangil ve Millet Meclisi Grup Başkan Vekili Ali Naili Erdemle birlikte o toplantıdadır. Demirel, hükümeti huzursuzluk nedeni olarak gösterince, Başbakan İnönü, "Bu sözünüzün çözüm yeri Çankaya Köşkü değil, Millet Meclisidir" cevabını verir.Toplantı çıkışında, kış güneşi altında kapıya kadar yürüyerek giderlerken, Demirel, arkadaşlarına "İnönü haklı... 226yı bulup düşüreceğiz" der.226yı, - hatta - fazlasıyla bir araya getirir. İnönü hükümeti, bütçe oylamasında istifaya mecbur edilir. Siyasetin Formula yarışı Henüz milletvekili olmadığı için Demirelin yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmesi mümkün değildir.Formül araştırılır.Cumhurbaşkanı Gürsel, "Kontenjan senatörlerinden birini istifa ettiririz. Yerine sizi atarım. Parlamenter sıfatını kazanırsınız. Başbakan olabilirsiniz" önerisinde bulunur.Demirel reddeder."1965 sonbaharında seçimler olacak. Seçilerek gelir, bileğimin hakkıyla başbakan olurum" mesajını verir.Sonunda, yeni hükümetin başbakanı -Bölükbaşının "Bağrıma taş basarak kabul ediyorum" dediği- AP listesinden tarafsız seçilmiş Senato Başkanı Suat Hayri Ürgüplü olur.Demirel de Başbakan Yardımcısı...İşte 40 yılın ardından bir genel başkanlık öyküsü... g.civaoglu@milliyet.com.tr Seçilerek gelirim