Bu “kadife boşanma” söylemi İskoçya’nın Birleşik Krallık’tan (İngiltere) “referandumla” ayrılma ve bağımsız devlet olması için kullanılıyor.
Kansız, silahsız, başkaldırısız, caddelerde, meydanlarda yakıp yıkmasız sadece referandum sandıklarına İskoç halkı oylarını atacak.
18 Eylül Perşembe günü yapılacak referandumda İskoç halkı “İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı” sorusuna “evet” veya “hayır” oyunu kullanacak.
“HAYIR”lar daha fazla olursa İskoçya’nın Birleşik Krallık içindeki statüsü devam edecek.
“EVET”ler bir çıt bile fazla çıkarsa 24 Mart 2016’ya kadar, İngiltere’yle bütün bağlarını koparıp “bağımsız devlet” olacak.
Daha önce böyle bir “kadife boşanma” Çekoslovakya’da oldu.
Ülke “Çek” ve “Slovak” devletlerine ayrıldı.
Şimdi dünyanın gözü bu referandumda...
Özellikle de Kandil’dekilerin, İspanya’daki Bask Örgütü’nün, belki Fransa’nın Korsika Adası özgürlükçülerinin, hatta İtalya’nın Sardunya Adası’ndakilerin.
“Ayrılıkçı terörist” diye yasadışı olmadan, ötekileşmeden sadece olayın üzerine demokrasinin “kadife boşanma” örtüsünü sererek.
Örtünün altından çıkacak sonuç belirleyici olacak.
LONDRA KAŞINDI
Taraflar kabul edecek.
ASLINDA olay “referanduma” gitmeyebilirdi.
İskoçlar öteden beri rahatsızdılar.
1997 yılında Birleşik Krallık’ta iktidara gelen İşçi Partisi bir “ara formül” üretmişti.
“İskoçlara yerel parlamento kurmak hakkı tanındı.
Bu yerel yönetim Londra’ya sadece dış politika ve savunma alanlarında bağlıydı.
Eğitim, sağlık, çevre gibi alanlarda kararlarını kendi verecekti.”
CAMERON’UN RESTİ
İSKOÇYA’nın bu statüsü şimdiye kadar sürdü.
Ancak...
“Bağımsızlık” ateşi bir kere yandı mı kolay kolay sönmüyor.
Sonunda İngiltere’nin muhafazakâr Başbakanı Cameron “büyük kumar” oynadı.
“Buyurun... Referanduma gidin. Sonuca göre kalıp kalmama kararını verin. Bu tartışma bitsin” dedi.
Oysa...
Cameron da tıpkı 1997’de İşçi Partisi iktidarının yaptığı gibi İskoçya’nın özgürlüğünü genişleten birkaç estetik cerrahi güzelleştirme yapabilirdi.
Böylece İskoçya kamuoyunda tansiyonu düşürür, zaman kazanabilirdi.
Neyse...
Alternatif tarih yazmayalım.
Gerçek şu ki referandum sandıkları kuruldu.
BAYRAKTAKİ ÇAPRAZ HAÇ
Sandıklardan ya “kadife boşanma” çıkacak ya da “evliliğe devam” kararı.
Şimdilik her iki seçenek “başa baş” görünmekte.
BİRLEŞİK Krallık ile İskoçya yüzyıllar içinde “et-tırnak” gibi bütünleşmiştir.
Birleşik Krallık bayrağındaki “ haç” ve “mavi” renk İskoçya simgeleridir.
Her şey bir yana, Kraliçe Elizabeth’in eşi Philip’in bir unvanı da “Edinburgh düküdür.”
Edinburgh ise İskoçya’nın başkenti.
Hadisenin ekonomik boyutları da var.
İskoçya enerji ve özellikle petrol zengini.
Ayrılıkçı İskoçlar bu zenginliği artık İngilizlerle paylaşmak istemiyor.
.......................
Her şeye rağmen İskoçların en az yarısı “bağımsızlık” halinde bir süre yalnızlık psikolojisini yaşamaktan tedirgin.
Söz gelişi AB’ye yenden başvurarak “üyelik” sürecinden geçecekler.
Hangi para birimini kullanacaklar?
İngiliz pound’u ile devam edebilecekler mi?
Üretimlerinin alıcısı İngiltere...
Topraklarında üretim yapan firmaların çoğu İngiltere ile bağlantılı uluslararası sermaye.
Örneğin...
Belli başlı viski markalarının sahipleri.
........................
Çekoslovakya’dan “kadife boşanma” ile “Çek” ve “Slovak” devletlerinin ortaya çıkması nispeten küçük bir toprak parçasının bölünmesiydi.
Fazla sarsıntı yapmadı.
Ancak...
İngiltere Avrupa Birliği’nin üç atlısından biri.
İskoçya koparsa AB’deki “Anglosakson” ada ağırlığının içi hayli boşalacaktır.
Daha önemlisi, “EVET” daha fazla çıkarsa Avrupa’nın diğer ayrılıkçı rüzgârlar esen ülkelerine de “model” oluşturabilir.
