Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

AŞAĞIDAKİ yazıya son noktayı koymuştum ki Ankara’da -gazetecilik değimiyle- bomba patladı:
“Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları istifalarını vererek emekliliklerini istediler!..”
Bu yaz anlaşılan daha da sıcak geçecek.
İktidar -asker ilişkilerinde gerilimin yükseldiği ve kopma noktasına çok yaklaşıldığında hep dile getirilen bir olasılıktı “Genelkurmay Başkanı ve komutanların istifa ederek topluca tavır koymaları...”
Ama...
Bir Ankara efsanesi olarak kaldı, gerçekleşmedi.
Bu ortak tavır Cumhuriyet tarihinde bir ilk.
Elbette üzücü...
Keşke olmasaydı.
Şu satırları, gazetenin baskıya girişine dakikalar kala yazıyorum.
Sağlıklı bir değerlendirme için henüz çok erken.
Sadece borsaların ve piyasaların karışmaması, döviz kurlarının fırlamasını önlemek için istifaların cuma günü akşam saatine kadar bekletilmiş olduğu belli.
Eskiden askerin nabzını tutmak için bizim kuşak gazeteciler gece yarısı Genelkurmay’da ışıkların hâlâ yanık olup olmadığını gözlerdik.
Günümüzde “eşref saati” borsaların ve bankaların kapanma saati.

Haberin Devamı

NAMLU VE GÜVERCİN
İRAN, Kandil’in üstüne “heyula” gibi çöktü. Hedef “İran’ın PKK’sı” olan PJAK haşat...
Bu arada Kandil’deki PKK kampları da “yumruklar” aldı.
Bu operasyonun ilginç boyutları var.
Yöreyi ve “derin Kürt sorununu” iyi bilen Namık Durukan’dan dinlediklerim hayli ilginç.
Şöyle ki:
İran’ın Kandil harekâtına Türkiye’den teknik destek sunuluyor.
Örneğin...
Uydu ve insansız uçaklardan alınan görüntüleri İran’a geçiyor.
Elbette, silahlı Kürt örgütü olan PJAK’ı hedef alan İran’a uluslararası politika arenasında da omuz veriyor.
Harekâta Türk güçlerinin fiili desteği var mı?
Bu bilinmiyor.
Ancak TSK’nın da PJAK’yı vurmak için sınırın ötesine geçmesi uzak ihtimal değil.
Sınırda TSK’nın yoğunlaşması “işaret” olarak algılanmakta.

CLİNTON’DAN YEŞİL IŞIK
ABD Dışişleri Bakanı Clinton’ın “Türkiye sınır ötesine sıcak takip yapabilir” söylemi öylesine söylenmiş değil.
“ABD, bariyeri tamamen kaldırdı” denemez, ama şimdilik Kuzey Irak’a bir harekâta yeşil ışığı seziliyor.
Başbakan Erdoğan’ın PKK’ya “bundan sonra çok farklı olacak” mesajı da önemsenmeli.
PKK’ya karşı “makas değişikliğinin” habercisi bu söylem.
“Barış güvercini” kızgın namlu ucunda uzun süre kalamaz. Kanatlanır, uzaklaşır.
Bir daha ne zaman namlular soğur, güvercin döner bilinmez.
Öyle görünüyor ki...
Bu aylar “eski politikalara, 90’lı yıllara kısa süreli dönüş” olacak.
Öte yandan “olası bir çözümü” daha öne almak için bazı şeylerin kanıtlanma süreci diye de yorumlanabilir.
Aşağıda bunu sorguluyorum.

Haberin Devamı

YENİDEN “AKİL ADAMLAR”...
KÜRT sorununa demokratik ve adil bir çözüm için devreye bir “AKİL ADAMLAR” heyetinin girmesi epeydir konuşuluyor.
Sağduyulu kanaat önderlerinin ortaya attığı “AKİL ADAMLAR” formülünü bu köşede çok kez yazdım.
Zamanla İmralı’da da bu görüş ifade edildi.
Sonra...
Kısa süre önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kürt sorununda çözüm için iktidara destek vermeye hazırız” dedi ve “AKİL ADAMLAR” önerisini dile getirdi.
Şimdiye kadar bu öneriye sessiz kalan Başbakan Erdoğan da “böyle bir oluşumun gerçekleşmesine soğuk bakmadığı” mesajını vererek kapıyı araladı.

Haberin Devamı

İKİ BAŞLI
BİR yandan TSK’nın namluları ısırırken, öte yandan “serinkanlı” yaklaşımla “AKİL ADAMLAR” girişimi...
Bu bir çelişki gibi görülebilir ama -sanıyorum- değil.
İmralı’daki müzakerelerde ilerlemeler yaşanıyordu.
Hatta Öcalan “bir grup oluşacağını, çözüm görevini üstleneceğini, bu durumda ateşkesin 15 Temmuz’da bitmesinin de düşünülmeyeceğini” net ifadeyle ortaya koymuştu.
Fakat sözleri havada kaldı.
PKK birden vites değiştirdi, eylemlerini yoğunlaştırdı.
Son haftalardaki saldırılarını yeniden sıralamıyorum.
Böylece “Kandil Öcalan’ı dinlemiyor” görüntüsü çizildi.
Kimilerine göre bu bir “iyi polis, kötü polis” oyunu...
İmralı’da “iyi polis” perde açıyor, Kandil ise “kötü polisi” oynuyor. Gerçekten öyle mi?
Sanmıyorum...
“Kandil’de birileri , Öcalan’ın tam kontrolünde değil” görüşü ağır basıyor.
“Derin istihbarata” sahip Başbakan Erdoğan’ın PKK için “bunlar arasında uyum yok” tespitini ortaya koyan sözleri “İmralı-Kandil ikilemini” vurguluyor.
Karışık işler...
Taşları yerine koyan analiz şöyle olabilir:
PKK’ya karşı silahlı savaşımın tırmandırılması -saldırıların bedelini ödetmenin yanı sıra- Kandil’e “balans ayarı” yapmak amaçlı da olabilir. Gerek AKİL ADAMLAR‘ı devreye sokarak, gerek İmralı’da müzakereleri sürdürerek sonuç alma yolunda ciddi adımlar atılırken Kandil’in bu yola mayın döşemesini engellemek...
Elbette bu çift amaçlı politikanın riskleri var.
“PKK’nın kanlı eylemlerine gaz vermesi... Toplumdaki barış özlemi psikolojisinin bozularak iki uçta polarize olması (kutuplaşması)...”
...................................
Türkiye gibi AB eşiğindeki çağdaş bir ülkeye yakışan, demokrasi içinde sağduyuya dayalı adil çözümlerdir.