Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İdam yerine, yaşamın son saniyesine kadar sürecek ağırlaştırılmış müebbed hapis cezası için Anayasa değişikliği bile yapabilirler.Bütün bunlar, 3 Kasımda seçim kararı almak dahil bir haftayı geçmez.Bir hafta... Çünkü, Anayasa değişikliği iki kez görüşülür ve iki kez oylanır.Yani..."Geç kalındı... Anlaşamıyoruz" gibi laflar, gerçeği yansıtmıyor.Yahut..."Önce AB uyum yasaları mı, yoksa seçim kararı mı" tartışmaları da öyle. Partiler birbirlerine güvence verirlerse biri ya da diğerinin önce olması fark etmez.Aynı Meclis aynı milletvekilleri 37 Anayasa maddesini sadece 14 günde değiştirmedi mi?AB ile uyum için 13 yasa maddesinin bunun yanında hiç sorun olmaması gerek. Kimse rol çalmamalı. MHP dışındaki partilerin Mecliste 409 milletvekili var. AB yasalarını geçirebilirler. Maskeleri düşürmek Yolun bir tarafında, Türkiye insanının yüzde 70inin odaklandığı AB üyeliği umudu var. Bu büyüklüğü dikkate almadan politika yapılamaz. Hatta MHP bile söylemlerinde "biz AB üyeliğinden yanayız" mesajını veriyor.Yolun öbür tarafında ise AB uyum yasalarına duyarlılıklar var. Örneğin... Anadilde öğrenim - Kürtçe TV yayını, Apoyu da kapsayacak idamın kaldırılması...Kamuoyu araştırmalarına göre bu üç duyarlı sorun ve özellikle "idamın kaldırılması" koşulu sorulduğunda ABye tam üyelik isteklerinin oranı yüzde 50ye inmekte.Bu gerçek de siyasi partiler tarafından gözetilmekte.Ve ikisi arasından yol çizilmekte.AB üyeliği için mangalda kül bırakmamak. Toplumun büyük çoğunluğu ile ters düşmemek.Ama...AB üyeliği için ateşteki kestanelere, yani yukarıda sıraladığım üç sıcak soruna el değmemek...Bunun için de kafaları karıştıran, lider turlamaları yapmak, "önce o mu, bu mu" tartışmaları açmak. Aslında bu "maskeli siyaset"in yürütüldüğü yol belli. Aklın yolu Dün "zaten 1984ten bu yana uygulanmayan idamın kaldırılarak, bu cezanın ağırlaştırılmış müebbed hapse dönüşmesi" ve "anadilde öğrenim - TV yayını" gibi düzenlemeleri de içeren 13 maddelik çerçeve yasa önerisini açıkladı.Kartlarını açtı.Hatta, Çillerin "önce seçim kararı alınsın" koşulunu da kabul etmiş görünüyor.Diğerleri?Özellikle "idam" konusunda AKP ve DYP, "idam yerine ağırlaştırılmış müebbed hapsin Anayasa maddesi haline getirilmiş olması" görüşündeler.Bu partilerin kurmayları ile konuştum."Şehit ailelerinden yoğun baskı var" dediler.Söylemedikleri bir diğer izlenimi de yansıtayım; "Asker, belki böyle bir formülle tatmin olabilir. Komutanların da tabanı, asker kamuoyu var. Silah arkadaşlarını şehit vermişler."Zaten... Bu acı hepimizin yüreğinde değil mi?O nedenle, çok öncelerden başlayarak çok kez yazdığım gibi "idam yerine ağırlaştırılmış müebbed hapis... Yani yaşamının en sonuna, son saniyesine kadar hapis, Anayasanın değişmez maddesi haline getirilmelidir."409 milletvekili bloku bunu nasıl yapamaz?Toplum vicdanının kabul edebileceği, AB yolunun açılabileceği, seçim kampanyalarında sömürülemeyecek çözüm budur. Anavatan gecikmiş olmakla beraber, maskeyi çıkarmış görünüyor. Bunalım ertelemek "Sıcak konular sonraya bırakılarak diğer yasal düzenlemelerin yapılması formülü" gündemde.Yani 13 yerine, 10 madde.Hani, "artık zaman kalmadı. Seçim kararından sonra milletvekilleri Ankarada kalmaz, dağılırlar. Sadece seçim kararı alınabilir" söylemleri?Eğer bu laflar doğru idiyse, 10 maddeyi nasıl yasalaştıracaklar?Geri kalan 3 madde için mi zaman yok?Türkiye insanı neden samimi politikaya ve sözünün arkasındaki politikacıya özlem duyuyor?Neden yeni parti oluşumları heyecanla karşılanıyor?Neden eskiler yüzde 10un az altında, az üstünde hareketsiz kalıp midye bağlıyorlar? g.civaoglu@milliyet.com.tr Fakat bu "net" tavır ve "aklın yolu" yerine gene "eyyamcılık" seçilmekte.